Mardin Artuklu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Ağırakça, Erdoğan tarafından atanan rektörlerden biri. Başarılı mı değil mi, öğrencilerine sormak ve onların değerlendirmesine bakmak lâzım...
Ancak siyasete bulaşmakta çok başarılı...
AKP Mardin il başkanlığına isim önerince AKP bağlantılı Mardin Tanıtma Vakfı Başkanı İbrahim Sincar ayaklanmış, "Sen kimsin yahu, elini ayağını partiden çek" diye gürlemiş...
Örnek de vermiş, Ağırakça'ya Mardinli olmadığını hatırlatmış. Rektörün Mardin'i tanımadığını ve kentin sokaklarında kaybolabileceğini söyleyip "Siyaset senin işin değil, senin işin bilimle uğraşmak" diye de uyarmış...
Cevap gecikmemiş ve Ağırakça hemen karşılık vermiş:
-Partide hırsızlık ve yolsuzluk yapanların peşini bırakmayacağım. Öylelerin partiye girmesine engel olacağım, partideki hırsızlar daha doğmamışken siyasetin içindeydim. Hem ben Genel Başkanımızın da Mardin'deki temsilcisiyim, bana kimse karışamaz...
Abuk subuk da olsa, Rektör'ün militanlığını tescil eden bir cevap...
* * *
Sonuç belli değil; Erdoğan rektörü uyardı mı, uyarmadı mı o da açıklanmadı...
Bu olaydan sonra cevap bekleyen soru şu:
-Parti militanlığına soyunmuş bu rektör o görevde kalacak mı ve buna benzer başka rektör var mı!?
Bir kere olsun standart yahu
Ankara Emniyet Müdürlüğü polislerin birbirlerine nasıl hitap etmeleri gerektiğini bir yazıyla personele duyurdu.
Bundan böyle polisler birbirlerine hacı, kanka, kanki, patron, başkan, reis, hafız gibi kelimelerle hitap edemeyecek...
Aynı dönemde polis olanlar birbirlerine "Devrem", sonradan gelenlere "Alt devrem" önce gelenlere "Üst devrem" diyecek...
Aslında her polisin soyadı askerde olduğu gibi, üniformasının cebine yazılsa ve polisler birbirlerine isimleriyle hitap etseler daha uygar ve yakınlık ifade eden bir durum ortaya çıkmaz mı!
Hem sonra bu düzenleme neden sadece Ankara Teşkilâtı'nda, diğer kentlerde polisler birbirlerine eskisi gibi mi hitap edecek, yani ağızlarına ne gelirse söyleyecekler mi...
* * *
Hiçbir alanda standardımız yok, bari polis teşkilâtımızda olsun!
ATATÜRK'süz madeni lira
Torunum Berrak getirdi, "Bak dedeciğim" dedi, uzattığı 1 liranın paranın üzerinde Atatürk'ün resmi yoktu:
-Ben bu parayı istemiyorum....
O parayı aldım, yerine üzerinde Ulu Önder Atatürk'ün resmi bulunan bir avuç parayı Berrak'a verdim... Hepsini değil sadece Atatürk'ün resmi bulunan lirayı aldı...
Elimdeki Atatürk'süz paraya dikkatli baktım. Ulu Önder'in resmi yerine 15 Temmuz'u simgeleyen bir kompozisyon konulmuş, bayrağımız ve onu tutan eller...
Üst geçitler dahil, her yerde rastladığımız bu kompozisyon gide gele madeni liraya da yerleştirilmiş...
Atatürk karşıtlığını arş-u âlâ'ya çıkarmaya çalışıyorlar anlaşılan...
Bahane demiyorum, 15 Temmuz artık en değerli neden!
Amerika da suyunu çıkardı
YPG saflarında silah kuşanan ABD'li eski asker Suriye'de DEAŞ tarafından öldürülünce Amerika ayağa kalktı....
Herife askeri tören yapıldı. Gönderden indirilen ABD bayrağı şükran duygularıyla ailesine teslim edildi...
Bu münasebetle konuşan bir deniz piyadesi de ölenin hiçbir Amerikalı tarafından unutulmayacağını vurguladı...
Yarın YPG'liler de onu millî kahraman ilan ederse hiç şaşırmayın; insanlar cins cins, teröristi bile kahraman ilan ediyorlar...
ANLAMLI SÖZLER
------------------------------ ---------------
Doğruların yemin etmeye ihtiyacı yoktur. (MEVLÂNÂ)
