"Rehber Köpekler standardı" ve devleti çökerten akıl!

İslam adına mesaj veren, iktidar odaklı örgütler kuran insanların ahlâk anlayışı İslam dinine nasıl aykırı olabiliyor? Mesela, şehit öğretmen kızımız Şenay Aybüke'nin başının örtülü olmayışını gören ve bu yüzden cennete gidip gitmeyeceğini tartışan akıl, nasıl olur da "İslâmi" denilen vakıflarda çocuklara tecavüz edildiğini görmüyor? Veya nasıl oluyor da bu kadar İslâmcı, 14 yıldır çalınan sınav sorularıyla üniversiteye ve devlet kadrolarına giren bir neslin varlığından hiç rahatsızlık duymuyor?

***

Bunun sebebi belli aslında! 2016 yılında yapılan bir araştırmada, beyin uyarımı yoluyla kişinin dürüstlüğüne müdahale edilebildiği ortaya konuldu!

Yani beyinde oluşmuş olan ahlâk sistemi, çeşitli uyarılar yoluyla değiştirilebiliyor.

Ahlâkı değiştirecek kadar etkili olan uyarılar genelde ideolojiktir.

Bilimsel düşünce veya toplumların kendi kültürleri içinde geliştirdiği ahlâk anlayışı, ancak insan beyni belli bir ideoloji çerçevesine hapsedilirse değiştirilebiliyor.

İdeoloji mensubu taraf tutar, kendi adamını kayırır! Oysa adalet kendini bile kayırmamaktır!

İdeoloji sahibi insan, daha fazla çıkar elde etmek için hayata başkalarının haklarını yok ederek başlıyorsa, o toplumda ahlakın, dürüstlüğün hâkim olmasını beklenebilir mi?

Bir de ideoloji sahibi olmadığı halde o kamptan görünerek çıkar elde edenler var! Yani katmerli ahlâksızlık! İdeolojik ahlâksızlığın insanları getirdiği bir sonuç bu!

***

İdeolojik ahlâksızlığa bir örnek de bölücü zihniyet sahiplerinden geldi! Van'ın Çatak ilçesi kırsalında yerleşim yeri bulunmayan, terör örgütünün yuvalandığı Körüklü Vadisi'nde DBP'li belediye döneminde 450 bin lira harcanarak "PKK'lı teröristler için köprü" yapıldığı ortaya çıktı!

Toplum içinde adalet düşüncesi yerine, orman kanunları egemen olmaya başlamışsa orada devlet kalmaz! Yani adaletsizlik önce toplumu çürütür. Çürümüş toplum, devletini de koruyamaz!

Devlet aklını oluşturanlar, kullandıkları ideolojik aklın, adaleti yok ettiğini, toplumu çürüttüğünü ve devleti çökertmekte olduğunu göremiyor. Çünkü devlet aklını oluşturmak da artık ideolojilerinin esiri olmuş insanların elinde!

***

Bakınız, devlet, istenirse her konuda titiz davranabiliyor. Meselâ Türk Standardları Enstitüsü Başkanı Sebahittin Korkmaz, görme engelliler için "Rehber Köpekler standardı" hazırladıklarını belirterek "Konuyla ilgili standart çalışmalarını sürdürmek üzere TSE koordinesinde kurulan Asistan Köpekler Ayna Komitesi toplantısında, 13 ülkeden 53 katılımcıyla CEN Rehber Köpekler Teknik Komitesindeki hazırlık çalışmaları değerlendirildi" dedi.

Yani görme engellilere rehberlik edecek köpeklerin hangi niteliklere sahip olarak yetiştirilmesi gerektiği üzerinde kafa yoran, uluslararası toplantı düzenleyen devlet, devleti yönetecek kişilerin, sınav sorularının çalınıp belli ideolojiden olanlara verilerek belirlenmesi konusunda parmağını bile kıpırdatmıyor!

***

Aynı devlet aklını oluşturan siyasi kadro, orta öğretimi tamamen dini öğretime çevirme girişimlerine devam ediyor ama çürümenin kaynağının kendisi olduğunun farkında değil. Öyle ki siyasi iktidarın önderi bile ülke içinde ele geçiremedikleri kültürel ve bilimsel alanlar olduğundan bahsediyor ve bundan büyük üzüntü duyduğunu belirtiyor. Tabii, şimdiki iktidardan önceki o kültür ve bilim alanlarındaki kadrolaşmalar da ideolojiktir. Bu yüzden siyasi önder haklı gibi görünebilir.

Oysa adalet, kendini bile kayırmamaksa, bu nasıl kültür anlayışıdır, bu nasıl devlet anlayışıdır, bu nasıl İslâm anlayışıdır? Siyasi iktidar emaneti ehline teslim etmenin neresindedir?

AKP, kendi çürük sisteminin içinde kısıldı kaldı! Bu yüzden çöküyor.

Mesele şu ki AKP'yi kemiren kurt, sadece partiyi değil devleti çökertiyor!

Yazarın Diğer Yazıları