Putin ve Obama Tayyip Erdoğan’ı kurtarabilir mi?

CHP Konya Milletvekili Atilla Kart, Cumhurbaşkanı seçilen Recep Tayyip Erdoğan’ın 15 Ağustos itibariyle siyasi parti üyeliğinin düştüğü, milletvekilliğinin ve dolayısıyla başbakanlığının sona erdiği iddiasıyla Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na yaptığı başvurunun reddedildiğini açıkladı.

Böylece, Tayyip Erdoğan’ın daha göreve başlamadan Anayasa’yı çiğnemesine göz yumuldu.
CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Haluk Koç, YSK kararlarının bizzat Başbakanlık talimatıyla gizlenir, yayımlatılmaz hale getirildiğini söyledi. YSK’nın geçen cuma cumhurbaşkanı seçimleri ile ilgili resmi kararını açıkladığını ve ilgili kararı Resmi Gazete’ye yayımlanmak üzere sunduğunu hatırlatan Koç, “Cumhurbaşkanı, Başbakanlığa atama yapmalı ama Anayasa’da görülen yetkilerini alenen çiğniyor, Anayasayı ihlal suçu işliyor. TBMM Başkanı Sayın Çiçek de bu Anayasayı ihlal suçuna ortaklık etmektedir. Çiçek, cumhurbaşkanı seçilen Başbakan’ın Meclis üyeliğinin bittiğini ilan etmek zorundaydı. Başbakanlık ise YSK kararını yayımlattırmamaktadır, suça ortaklık etmektedir. Türkiye’nin anayasal kurumları 15 Ağustos tarihi itibarıyla, seçilmiş cumhurbaşkanı konumunda olan Recep Tayyip Erdoğan’ın kişisel ve siyasi çıkarları doğrultusunda hareket eder noktadadırlar. Anayasal kurullar, büyük ölçüde işlevlerini kaybetmişlerdir” dedi.
***
Tayyip Erdoğan, tıpkı 2002 seçimleri sonunda dışarıdan meşruiyet aradığı gibi yemin törenini de uluslararası bir olay haline getirerek, Türkiye’deki direnci kırmaya çalışıyor. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve ABD Başkanı Barack Obama’yı, yemin törenine davet ediyor! Törene Obama’nın temsilci göndermesi beklenirken, Rusya’nın Sesi’nin haberine göre Putin’in kurmaylarının da törende yer alması bekleniyor.
Yemin törenine, Türk cumhuriyetlerinden ve başta Katar olmak üzere Körfez ülkelerinden de devlet başkanı düzeyinden katılım olacak.
Tayyip Erdoğan’ın yemin törenine Katar emiri yakışır! Çünkü, Suriye ve Irak operasyonunu birlikte sürdürdükleri gibi, Tayyip Erdoğan her ekonomik krizde Katar’ın yardımlarını gördü. Türkiye ekonomisi, Körfez’den gelen sıcak para ile ayakta durdu. Dolayısıyla AKP iktidarı da düşmedi!
***
Tayyip Erdoğan’ın yemin metnine sadık kalmayacağı belli.
Erdoğan, “Cumhurbaşkanı sıfatıyla, Devletin varlığı ve bağımsızlığını, vatanın ve milletin bölünmez bütünlüğünü, milletin kayıtsız ve şartsız egemenliğini koruyacağıma, Anayasaya, hukukun üstünlüğüne, demokrasiye, Atatürk ilke ve inkılâplarına ve lâik Cumhuriyet ilkesine bağlı kalacağıma, milletin huzur ve refahı, millî dayanışma ve adalet anlayışı içinde herkesin insan haklarından ve temel hürriyetlerinden yararlanması ülküsünden ayrılmayacağıma, Türkiye Cumhuriyetinin şan ve şerefini korumak, yüceltmek ve üzerime aldığım görevi tarafsızlıkla yerine getirmek için bütün gücümle çalışacağıma Büyük Türk Milleti ve tarih huzurunda, namusum ve şerefim üzerine ant içerim” diye yemin edecek!
Erdoğan için “Büyük Türk Milleti” yoktur, “Türkiyeli” vardır. Atatürk ilke ve inkılapları ise ona göre “iki ayyaş”ın aldığı kararlardan ibarettir.
Zaten sırada Dersim’in, Menemen’in ve 31 Mart isyanının bastırılmasının hesabını sormak da vardır.
Bu itibarla, Kemal Kılıçdaroğlu’nun yemin törenine katılmaması kararı doğrudur ama Devlet Bahçeli ve MHP milletvekilleri de yemin törenine katılmamalıdır. Tayyip Erdoğan’ı Putin ve Obama kurtaramaz; Kemal Kılıçdaroğlu ve Devlet Bahçeli de meşrulaştırmamalıdır.

Yazarın Diğer Yazıları