Terör örgütü PKK/KCK’nın ihanet sürecinin devam ettiği dönemde nasıl yapılandığı, Emniyet Genel Müdürlüğü Terörle Mücadele Dairesi’nin İçişleri Bakanlığı’na sunduğu raporda ortaya çıktı. 2013 tarihli raporda bugün yaşanan terör olaylarının, özerklik ilanlarının hazırlıklarının nasıl yoğunlaştığı anlatılıyor.
PKK hazırlanmış iktidar seyretmiş
PKK’nın seçimlerden sonra sürdürdüğü şehir ayaklanması tarzı eylemleri ve bunlara müdahale edecek güvenlik güçlerinin engellenmesi için yolların kesilmesi, patlayıcı tuzaklarının kurulmasına yönelik hazırlık faaliyetleri emniyet tarafından detaylı bir şekilde hükümete rapor edilmiş.
Terör örgütü PKK/KCK’nın sözde çözüm sürecinin devam ettiği dönemde nasıl yapılandığı, semirtildiği Emniyet Genel Müdürlüğü Terörle Mücadele Dairesi’nin hazırlayıp İçişleri Bakanlığı’na sunduğu raporla ortaya çıktı. 2013 yılı Ağustos ayında hazırlanan “ PKK/KCK Terör Örgütü Faaliyetleri Değerlendirmesi” başlıklı raporda bugün yaşanan terör olaylarının, ayaklanmaların, özerklik ilanlarının hazırlıklarının o dönemde nasıl yoğunlaştığı anlatılıyor. İmralı’da Abdullah Öcalan canisi ile masaya oturan ve 2013’ün başında sözde çözüm sürecini başlatan AKP iktidarı, 1 Nisan 2013 tarihiyle birlikte “ateşkesin sağlandığını ve PKK’lıların ülkeyi terk etmeye başladığını” ilan etmişti. AKP’ye yakın medyanın “PKK çekilecek, bölgeye barış gelecek” masallarıyla milleti avuttuğu o dönemde tam aksine terör örgütünün, “Yığınak yapmaya başladığı, militan kazanmak için yoğun bir çaba içine girdiği, özerklik planını devreye soktuğu” açıkça yer alıyor. Raporda anlatılanlardan bazı satırbaşları şöyle:
Örgütlenme yenilendi
Halk Savunma Merkezine bağlı 4 alt karargâh kurulduğu, bu karargâhların; HPG Kuzey Kürdistan Karargâhı, HPG Medya Savunma Alanları Karargâhı, HPG Özel Kuvvetler Karargâhı, HPG Apollo Akademiler Komutanlığı olduğu. Ayrıca yeni yapılanmada, daha önce halk savunma alan merkezi altında yapılanan KCK Halk Savunma Komitesi ve HPG Ana karargâh Komutanlığının kaldırılarak NPG-Halk Savunma Merkezi Komutanlığı adı altında birleştirildiği. Söz konusu değişikliklerde temel amacın KCK yönetiminde ki Halk Savunma Alan Merkezi’nin silahlı yapılanmalar üzerindeki yerinin netleştirilmesi ve yapının daha sistematik/hiyerarşik bir düzene kavuşturulması ve gücünün arttırılarak kırsal alan unsurlarının daha merkezi bir yapılanma altında sözde ordu şeklinde yapılandırılmasının hedeflendiği. Yeni yapı altında Alan Komutanlıkları, Özel Kuvvetler ve Akademiler Komutanlıklarının HPG adıyla faaliyetlerini yürütmeye devam ettikleri görülmüştür
Şehir gerillası
Kırsal alanda ortaya çıkabilecek bir boşluğun doldurulması ve bölgede örgütün etkinliğinin hissettirilmesi adına veya olası bir şehir gerillası stratejisi kapsamında silahlı mücadeleyi ve kentsel ayaklanmayı paralel yürütmesi amaçlanan YDG-H (Gençlik Örgütü) yapılanmalarının 2013 yılı başından bu yana Kentsel Alanda faaliyetlerini arttırarak sürdürdüğü görülmüştür. Söz konusu yapılanmaların gençlik örgütlenmesinin yanında sözde asayiş yapılanması olarak öngörüldüğü, bu kapsamda YDG-H mensuplarının “şehir gerillası” örgütlenmesini tesis edebilmek amacıyla kırsal alanda eğitilerek şehir merkezlerine aktarımlarının sürdürülmekte, Kırsal alanda eğitim gören yeni YDG-H mensupları için mezuniyet töreni düzenlenerek il merkezine gönderilmektedir.
Silah ve bomba yığdılar
Ayrıca şehir merkezlerindeki eylemlerde kullanmaları amacıyla ayın başında silah temini yaptıkları, nitekim ayın ortasından itibaren başta Şırnak ve Hakkâri illeri olmak üzere bölge illerinde düzenledikleri korsan gösteriler esnasında söz konusu silahlar ile güvenlik güçlerine saldırdıkları, düzenlenen molotoflu, EYP’li, (el yapımı patlayıcı) silahlı saldırıların niteliğinin arttırılarak devam ettirildiği, güvenlik güçleri, sivil araçlar, işyerleri, otel, cami, dernek, okullar, eğitim kurumlarının başlıca hedefler olarak seçildiği, ayrıca üzerlerinde baskı kurmak amacıyla koruculara, ailelerine, evlerine yönelik tehdit, keşif, hırsızlık faaliyetlerinin devam ettiği, bazı koruculara koruculuğu bırakması için örgüt mensupları tarafından para teklif edildiği görülmüştür.
Askere mayınlı tuzak
Son dönemde özellikle basında örgüt karşıtı açıklama yapan bölge milletvekilleri ya da siyasetçilerine yönelik tehdit, kaçırma, silahlı saldırı tarzı eylem düzenlenebileceği; çekilmeyi durduran terör örgütü mensuplarının asker, polis, kaymakam, korucular ekseninde keşif faaliyetleri gerçekleştirdikleri, çözüm süreci gidişatına göre Diyarbakır/Lice, Hakkari, Şırnak ve Van illerinde silahlı, metropol illerinde ise bombalı eylemler gerçekleştirilebileceği. Söz konusu bölgeler çevresinde olası bir askeri hareket olması durumunda silahlı/mayınlı saldırı gerçekleştirilebileceği;
Yollar kapatılacak
Sözde vergilendirme kapsamında ekonomik hedeflere (şantiyeler, maden işletmeleri vb.) yönelik tespitler yapıldığı, örgüte destek vermeyen işletmelere yönelik eylemlerin devam edebileceği; terör örgütü kırsal yapılanması çekilme faaliyetlerini durduran örgüt mensuplarının sürecin sona ermesi ihtimali kapsamında toplantı yaparak kararlar aldılar, Söz konusu kararlar çerçevesinde; Eş zamanlı olarak birden fazla askeri birliğe saldırı ve yol kesme eylemleri yapılabileceği; Silahlı saldırı ve yol kesme eylemleri ile birlikte güvenlik güçlerinin karayolundan gelerek olaylara müdahale etme imkânının yolların araçlarla kapatılarak engelleneceği...
Topyekün saldırı riski
Yardıma hava yolu ile gelecek unsurları engellemeye yönelik ayrı bir plan yapılacağı; kırsaldaki saldırıların başlamasına müteakip şehir merkezinde, örgütün uzantısı illegal gruplarca benzer saldırıların yapılacağı. Çekilen örgüt mensuplarının Hakkari-Şırnak hattında yoğunlaşmaya başladıkları, bu kapsamda olası bir kalkışma veya topyekün saldırı durumunda önceki yıla göre daha riskli bir durumun yaşanabileceği. Koruculara yönelik yıldırma faaliyetleri kapsamında bazı korucuların silahlarının çalınarak suçta kullanılmasının hedeflendiği; YDG-H organizesinde düzenlenen molotoflu/EYP’li eylemlerin siyasal konjonktüre göre şiddetini arttırarak devam edeceği.
YPG’ye katılım
Suriye’de şehir savaşı konusunda tecrübesini artıran terör örgütünün ülkemizde ki kentsel-silahlı yapılanmalara söz konusu tecrübeyi aktarabileceği, bu kapsamda 2012 yılında ki Şemdinli/Beytüşşebap girişimlerine benzer tarzda işgal girişimlerin daha yüksek risk teşkil edeceği değerlendirilmektedir. Mevcut siyasal duruma paralel olası bir çekilme durumunda, Türkiye’de faaliyet gösteren silahlı grupların geçici olarak YPG kadrolarına dâhil edilebileceği. Bu ülkedeki gruplar tarafından ülkemize yönelik eylem arayışında ve patlayıcı aktarımında bulunulabileceği; rejim ile çatışmaların bitmesinden sonraki döneme hazırlık amacıyla Suriye’deki örgütlenme ve finans temini çalışmalarına hız verileceği değerlendirilmektedir.
Davutoğlu’ndan itiraf
Öte yandan geçtiğimiz gün Davutoğlu, çözüm sürecine ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Demokratikleşme, milli birlik ve kardeşlik amacıyla çözüm sürecine ’evet’dediklerini söyledi. Davutoğlu, “2013 yılında bütün silahlı unsurlar Türkiye’yi terk etsin dedik. 2013 Mayıs’ında Türkiye’den geri çekilmesine karar verilen unsurlar, aksine son iki yıl içinde Türkiye’de kendi yıkıcı yıpratıcı saldırılarını artırabilmek için ciddi bir yığınak yapma teşebbüsüne yöneldiler” şeklinde konuştu. Ahmet Davutoğlu ardından da teröre karşı ortak mücadele çağrısında bulundu.
Bünyamin Öztürk