Gazeteniz Yeniçağ’ın dün yayınladığı ve geniş tepkilere neden olan “PKK’nın elinde SA-8 füzesi var” haber Meclis gündemine taşındı. MHP Kayseri Milletvekili Yusuf Halaçoğlu’nun hazırlayıp Meclis’e sunduğu soru önergeleri şunlar: Basın-yayın organlarında yer alan haberler doğru mudur? Kamuoyunda yer aldığı üzere terör örgütü füze sahibi ise bunlara nereden, ne zaman ve nasıl sahip olmuştur? Terör örgütünün elinde kaç tane füze bulunmaktadır? Bu silahların kullanımı ile ilgili eğitim kimler tarafından, nerede, ne zaman verilmiş, halen verilmekte midir? 27 Mayıs 2014 tarihinde Tunceli’nin Çemişgezek İlçesi’nde 3 helikopterimizin iki kez kilitlenmesi olayının kamuoyu tarafından bilinmeyen detayları nedir? “Terörün Sona Erdirilmesi ve Toplumsal Bütünleşmenin Güçlendirilmesine Dair Kanun Tasarısı” nın kabul edildiği böyle bir zamanda terör örgütünün füze edinmesi hakkında neler düşünülmektedir? Terör örgütünün füzeleri her an kullanmaya hazır olduğuna dair Askeri İstihbarat tarafından hazırlandığı öne sürülen raporun dikkate alınarak neler yapılması planlanmaktadır?
Sadece Rus değil
Öte yandan PKK’nın elinde Rus yapımı SA-8 füzelerinin bulunmasına tepkiler de giderek artıyor. Emekli Orgeneral Necati Özgen, 7 bin şehidimizin kemiklerinin sızladığını söyleyerek, “Şu anda uygulanan sözde açılım ile ilgili olarak PKK’ya aşırı taviz veriyoruz. Kesinlikle silah bırakmayacaklar. Hesabını nasıl vereceğiz? Şu anda uygulandığı şekilde bir anlaşmaya varılırsa 7 bin şehidin kemikleri sızlamaz mı? Ülkenin geleceği tehlikeye girmeyecek mi? Bağımsızlık istiyorlar ama Irak’ın kuzeyinde bir Kürt devleti yaşamaz. Bizim Güneydoğu’da burası Kürdistan’dır. ’Eyalet sistemine geçeceğiz’diyerek, özerk bir sistem istedikleri de açık. Bunlar Türkiye’ye talipler. Terör örgütünün elinde yeni füzeler de var. ABD, Irak’ı terk ettikten sonra silahlar bunlara kaldı. Bu füzeyi alırken amacı ne? Hani anlaşma yapılıyordu, silahlar susuyordu, silahlar gömülüyordu? Neden silahlar gömülmedi?” diye konuştu.
Boş durmuyor
Emekli Tuğgeneral Nejat Eslen de PKK’nın 1990’lı yıllarda füzeyle helikopter düşürdüğünü hatırlatarak, “SSCB dağıldıktan sonra piyasa Rus silahlarıyla doldu. Onların uzantıları devam ediyor. Orta Doğu karmakarışık bir bölge.” dedi. Eslen şunları söyledi: “Esad güçlerine karşı muhalefetin de silahları kullanıyor. Bunlar omuzdan atılan silahlar ve etkili silahlar. Bundan sonra terörle mücadeleye yeniden başlarsak mücadele daha zorlu olacak. Bu silahların kaynağını kesin olarak bilemeyiz ama istediği silahı bulabiliyorsunuz. Bunlar gerçekten Rus silahı mı? Ortadoğu’da ABD silahları da var çünkü. Amerikan silahları da olabilir. Bunlar etkili silahlar, taşıması kolay. PKK sözde çözüm sürecini çok iyi değerlendiriyor. Onların da asker alma sistemleri var. Bölücü terör örgütü her şarta göre hazırlık yapıyor, boş durmuyor.”
“Biten terörü canlandırdılar!”
Türkiye Emekli Subaylar Derneği (TESUD) Başkanı emekli Hava Korgeneral Erdoğan Karakuş PKK’nın elinde daha önce de Rus yapımı SA-7 füzelerinin olduğunu söyledi. Karakuş, “Bu SA-7 füzeleri kısa menzilli 3 bin metreye kadar etkili. Bu konuda en büyük sıkıntı helikopterler için. Bu nedenle uçakları kullanıyoruz. Alçak ve orta irtifadan etkilenmez. F-16 ve F-4’ler için etki etmez. Helikopter etkileniyor. Bu zaten daha önce de yaşanan bir sorun. Bundan önceki dönemde Ruslar ve Ermeniler de destekliyordu. Kısa menzilli stingerler gibidir. Birçok ülke tarafından destekleniyor. Alçak irtifa hava sistemi söz konusudur. Buna benzer bir sorun Kosova’da da yaşandı. Helikopterleri değil, uçakları soktular” dedi. Bitme noktasına gelen PKK’nın sözde açılım süreciyle tekrar canlandırıldığını ileri süren Karakuş, “Türkiye Cumhuriyeti PKK’dan kurtuluyordu. Türkiye kendi insansız hava uçağını yapıyordu. Kendi helikopterini yapıyordu. PKK’yı çok daha rahat kontrol edecekti. PKK bitecekti. Bitmeden devreye İsrail-ABD ve batı girdi. Bu güçler ’açılım, analar ağlamasın’uydurmasıyla Türkiye bu noktaya geldi. Türkiye elindeki hava silahlarıyla bugün bir tek insanı dahi rahatlıkla yakalayıp etkisiz hale getirir. PKK’nın korkusu bu. Kandil’e harekatı durdurmak için zaten Uludere tuzağını Türkiye’ye yutturdular” diye konuştu.