Müzikal alışkanlığım yoktur. Bu da benim kusurlarımdan. Onun için 89'uncu Oscarlar öncesi 14 dalda aday La La Land favorim olmadı. Daha doğrusu "temennim" değildi. En iyi kadın oyuncu Emma Stone dahil 6 dalda ödül aldılar. Oysa bu film, Oscar öncesi dağıtılan tüm ödülleri silip süpürmüştü.
En İyi Film Ödülü'nü Moonlight kazandı. Çarpık ilişkiler üzerine kurulu. Sonuçta bazı yamuklar sevinse de ben mutlu olmadım. En İyi Erkek Oyuncu Ödülü'nü alan Casey Affleck hakkettiğini elde etti. Atilla Dorsay'ın, ağabeyi Ben Affleck'i, "bön bön bakıyor" diye nitelendirdiğini hatırlatalım. Kardeş ise müthiş oyuncu. Zaten Casey Affleck'in başrolünü üstlendiği film "Manchester by the Sea" salonlarda ilgi görenlerden. Gişe başarısı yapacakları sıralasam Mell Gibson'ın "Hacksaw Ridge"ını liste başı yaparım. Kahramanlık öyküsü Braveheart'ın çağımıza uygulanması.
Her zaman favorim
Sinema tarihinin aday rekortmeni Meryl Streep. 20. kez Oscar'a talipti. 2 En İyi Kadın Oyuncu ve bir defa Yardımcı Oyuncu ödüllerine sahip olmuştu. Eğer bu kez kazanamadıysa sebebi "çok oldu"dur. Streep benim her zaman favorim. Olağanüstü yetenek. Gençliği başkaydı yaşlılığı bambaşka. Bakış açımın diğer yanı apayrı. "Kilise yıkılsa, şapel yerinde kalır" onun için söylenmiş gibi. Tam burada başıma gelen bir olaydan bahsetmek istiyorum. Odatv Davası sırasında bir bayan gazeteciyi Meryl Streep'e benzetmiştim. Reddedildi. Üç sene sonra yeniden kabul edildi. Tam 6 yıldır yargılanıyorum. Ben hanımefendiyi övdüm o mahkemeye verdi. Amacı belli. Neyse bu konuyu geçelim.
İki anlamlı protesto
Donald Trump yine hedefteydi. Oysa ABD Başkanı, Oscarları yerinde -tam 4 kez- izleyen geçmişe sahip. Mesaj ve söylevleriyle de dalında rekortmen. Bir kere hedefe oturtuldu ya, saldırılar bitmiyor. Özel gecede de bindiren bindireneydi.
Ödüllerin dağıtımında Trump'ı üzen iki olayı atlamayacağım. Moonlight'tan Mahershala Ali'nin "En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu" seçilmesine mutlaka bozulmuştur. Ali, adı üstünde bir Müslüman. En önemlisi "Yabancı Dilde En İyi Film" dalında birinciliği Satıcı'nın kazanması. İranlı yönetmen Asghar Farhadi, Trump'ın "vize yasağı"nı protesto için törene katılmadı. Oscar jürisi böyle bir tercihte bulunarak başkana gol atanlara katıldı. Farhadi'nin duruşu Tahran yönetimini de fazlasıyla mutlu etti.
Bizimkiler
Gece yarısı başlayıp, sabah 08.00'de sona eren yayını Dıgıturk'un "beIN Movies Oscars"ından izledim. Geçmiş yıllardan farklı olarak kalabalık bir ekip vardı. Tek tek isim verip, bazılarını mahvetmek istemiyorum. Onca fazlalık arasında sadece bir kişiyi ön plana çıkaracağım; "Mehmet Açar". Bu sinema eleştirmeni, dalının en iyisi. "Hatır güzelleri" ve "soytarılar" arasında "Yorum Oskarı"mı aldı. "Uykusuz kaldığına değdi mi?" derseniz, cevabım evet olacak. Bir de küçük not düşmek istiyorum. Moonlight'ın bizdeki gösteriminde ilk iki bileti kesinlikle Kuşum Aydın ve Fatih Ürek alacaktır.
***
Uzaya bir-iki
CNNTÜRK'te "Gündem Özel"i izlerken yeni bilgiler edindim. Diğer yandan bazı filmleri hatırladım. "Star Wars" gibi beyaz perde fenomenini unutmak mümkün değil. Tür sinemasının absürtlerini de. Örneğin Flash Gordon'dan yürütme "Bayçetin"i. Bilmeyenler için biraz bilgi vereyim. Zincirlikuyu mezarlığında kabir ziyareti yapan garibanın tepesine yıldırım düşüyor. Bizimki sobalık tenekelerden oluşan kıyafetiyle Bayçetin'e dönüşüyor. Daha yakın dönemde çevrilen "Dünyayı Kurtaran Adam" hâlâ ekranlarda. Bir öncekinin tüy dikmişi "Dünyayı Kurtaran Adamın Oğlu". İzlemeyeniniz var mı?
Biz yine ciddileşelim. Deniz Bayramoğlu'nun bir araya getirdiği uzmanları dikkatle dinledim. İnsanoğlunun, NASA'nın yeni bulduğu 7 gezegene gitme şansı yok. Işık hızıyla hareket eden aracı icat etsek yine de imkansız. Elimizde Mars kalıyor. Ona ilk yolculuk 2035'te. İlk aracın içinde insan olmayacak. İkincisinde astronot ve diğer uzmanlar bulunacak. Tarihi ise belli değil. Bütün bu işlerin başlangıç emrini verecek olan kim tahmin edin; Donald Trump. "Önceliğim Meksika sınırına duvar örmede" derse, olay kafadan yatmış demektir. Saatler süren brifingden aklımda kalan tek müspet gelişme var; Doğu Anadolu Gözlemevi 2019 sonunda hizmete giriyor. Yani uzaydan ilk ışıkları o tarihte alacağız. "Kırmızı ötesi"ni izleyeceğiz.
