Onlar uzman değil AKP'nin tetikçileri
Medya'nın yüzde 95'ten fazlası yayınlarını, tek adamın patronluğunda AKP'nin borazanı olarak yapıyor.
Profesör, Doçent, Doktor, Öğretim Görevlisi gibi unvanları, araştırmacı, anketçi, siyaset bilimci, avukat, hukukçu, gazeteci, yazar, sosyolog, psikolog, tarihçi, ekonomist gibi meslekleri olanları görüyoruz medyada.
Kim bunlar?
Neden hep aynı insanlar çeşitli medya kuruluşlarında yer alıyorlar?
Bunlar bilin ki medya tarafından maaşa bağlanan AKP'nin algı ekibidir.
Görevleri AKP'yi başarılı göstermek, muhalefeti de yerden yere vurmaktır.
Karşılarına muhalefet temsilcisi olarak çıkarılanlar ise ne siyaseti, ne siyasi tarihi ne de tartışma üslubunu bilen zayıf insanlardır.
Bu profesyonel AKP ekibinin saldırılarına, yargısız infazlarına, yalanlarına, yanlış yorumlarına, algı operasyonlarına yanıt verememektedirler.
Sözleri RTÜK yasasına göre yaptırım gerektirir ama AKP ve MHP RTÜK'te üye çoğunluğuna sahip olduklarından yapılan şikayetler havada kalmaktadır.
Anketlerin yayınlanması yasak olduğu halde bu uzmanlar neredeyse Recep Tayyip Erdoğan Cumhurbaşkanı seçilmiş, AKP de Meclis'te çoğunluğu elde etmiş gibi rakamları hiç çekinmeden vermektedirler.
Son örnek; Fox TV Çalar Saat canlı yayınında İlker Karagöz'ün konuğu Mehmet Ali Kulat adlı araştırmacının sözlerinde görüldü.
Ankaralıymış da siyaseti iyi bilirmiş de tüm partilere raporlar vermiş de öyle bir uzmanmış ki, adını sanını ilk defa duyduk Karagöz sayesinde.
İYİ Parti yüzde 11, Meral Akşener ise yüzde 9 seviyesindeymiş!
Hadi oradan, hadi oradan... Kulat, palavra at demekmiş...
Son 3-4 gündür adı sanı bilinen ve her seçimde çok az hata ile sonuçları tahmin eden saygın araştırma şirketlerinin araştırmaları gösteriyor ki İYİ Parti de Meral Akşener de yüzde 20'lerin üzerinde.
Çalar Saat canlı yayınında Siyaset Bilimci Prof. Dr. Tarık Şengül il il yaptıkları bilimsel araştırmaya göre MHP'nin sadece 10 milletvekili ile Meclis'e girebileceğini söyledi ki, İlker Karagöz apar topar sohbeti bitirip haberlere geçti.
Tek adam medyası kapılarını Meral Akşener'e ve İYİ Parti'ye açıkça kapatıyor.
Muharrem İnce'yi ara sıra, Temel Karamollaoğlu'nu da nadiren ekranlara, sayfalarına taşıyorlar.
Meral Akşener ve İYİ Parti'ye yayınlarında yer vermemeleri bir yana algı operasyonları ile yalan ve yanlış rakamlarla kamuoyunu olumsuz etkileme yarışındalar.
Ancak güneş balçıkla sıvanamaz.
Akşener ve İYİ Parti'nin, "Yüzünü Güneşe Dön Türkiye" sloganı ile söylemem gerekir ki, yüzünüzü televizyonlara, gazetelere dönmeyin, yalanlara inanmayın.
Yaşı uygun olanlar çok iyi bilirler de gençlere şu anımı hatırlatayım.
Merhum Cumhurbaşkanı Turgut Özal, başbakanlığı döneminde 1989 yerel seçiminde, "Ben televizyondan halka ANAP'ın icraatlarını anlatır, seçimleri kazanırım" demişti.
ANAP iktidarda olduğu için TRT televizyonlarını bugün AKP ve Erdoğan'ın yaptığı gibi sonuna kadar lehine kullanmıştı.
Ancak ekonomik ağır şartlarda yaşam savaşı veren millet, televizyon yayınları ile kandırılamamış, ANAP ve Turgut Özal çok ağır bir yenildi almıştı.
Ankara'da Necatibey Caddesi'ndeki genel merkezde seçim sonuçlarını izleyen ANAP kurmaylarından Adalet eski Bakanı Oltan Sungurlu ANAP'ın aldığı ağır hezimet karşısında, "üzerimizden silindir geçti" demişti.
SHP birinci, DYP ikinci ANAP ise ancak 3. parti olmuştu.
Bugünkü tablonun bire bir aynısı ama tek fark sadece TRT değil, tek adam tarafından yönetilen özel radyo ve televizyonlar da AKP ve Erdoğan'ı şişirdikçe şişiriyorlar.
Millet büyük geçim sıkıntısında ve açlık sınırı altında, milyonlarca insan, emekli, işçi, esnaf, tüccar, sanayici, iş adamı, öğretmen, mühendis 16 yıldır görüyor ki AKP ve Recep Tayyip Erdoğan her seçimde olduğu gibi televizyonlarda hayal vaat ediyor.
Büyük Türk Milleti yüzünü güneşe, aydınlığa dönecek ki 16 yıllık ezilmişliği sona ersin.
Büyük Türk Milleti, çıkın sokaklara, birbirinizle konuşun ve göreceksiniz ki müthiş bir deprem gibi, güçlü dip dalgası gibi İYİ Parti ve Meral Akşener geliyor.
Kötüler gidecek, İYİ'ler gelecek...