"Washington DC ziyareti" uzun süredir tartışılıyordu. Dün bu işlem tamamlandı. Kim ne söylerse söylesin, sonuçlar kısa vadede ortaya çıkmayacak. Ekranlarda kocaman laflar edenlere de itibar etmeyin. Çünkü Erdoğan'ı "Fatih'in fedaisi"ne benzetene rastladım. "Eli boş dönecek" diyene de. Onca konuşan arasında birkaç ismi ve bunların birkaç cümlesini seçtim.
En iddialı lafları Doç. Dr. Yunus Emre sarf etti; "Aslında Amerikalılar, Erdoğan'ın gelmemesini istiyordu. Seyahat iptal edilmeyince jet hızıyla YPG'ye silah izni imzalandı". Bir başka Doçent Ahmet Kasım Han'ın "Trump'ın kararı değişmeyecektir" şeklindeki ifadesi bilindikti. Ancak "Stratejik iş birliği artık önemli değil, diyecekler"ini iddia etmesi düşündürücü.
Tüm konuşmaların en önemlisini Nur Batur'dan duyduk:
"Washington'dan ne mucize, ne kopuş çıkar. Türkiye, Büyük Kürdistan hattını durdurarak, en önemli hedefine ulaştı. Kaldı ki, artık bu hattan çekileceğini sanmıyorum".
İki kişinin söylediklerini ise "seçme saçmalar"a dahil edebiliriz. Doç. Dr. Mehmet Şahin'e göre ABD yetkilileri "Biz PKK'yı bölüyoruz" iddiasında. Aynı tezi savunan diğer isim İlnur Çevik'ti. Hani hem Erdoğan hem Barzani'nin baş danışmanı olan tüccar gazeteci!
Konuyu bağlarken içinde yaşamakta olduğumuz coğrafyanın daha pek çok olaya gebe olduğunu söyleyebilirim. Akıllı yöneticiler, jeopolitiki hesaplayıp, hamlelerinde acele etmemeli. İyi bir satranç oyuncusu gibi davranmalı. Bu da fal bakarak mümkün değil.
***
Biraz zor
Muharrem İnce, Tarafsız Bölge'deydi. Asıl mesleği olan öğretmenliğin avantajlarını iyi kullandı. Bir yandan "Kemal Kılıçdaroğlu'na karşı değilim" derken, öbür taraftan iğneleyip durdu. "CHP'de yedi yılda yedi sözcü değişti. 131 Genel Başkan Yardımcısı -bazıları tekrar, değişik 68 kişi- atandı"yı sokuşturdu.
İnce'nin tepeden tırnağa haklı olduğu konuysa Cumhurbaşkanı adaylarının 8-9 ay sonra belirlenme kararı. Bu konuda Ak Parti örneğini verdi. Yüzde 49'u bir arada tutmak için "heyecan verici değişimler yaşamalıyız" dedi. Bunları detaylandırmaktan kaçındı. Her halde kafasındaki en önemli değişim kendisinin CHP'ye Genel Başkan olması. Bunu bir şarkıyla yorumlayabiliriz; "Zor dostum zor".
***
TRT'de yeni dönem
Dün bir dostum aradı ve "adamı yedin" dedi. "Anlamadım, kimi yedim?" karşılığını verdim. Şenol Göka'nın istifasından ve benim onun hakkında yazdıklarımdan söz etti; "Gezmekten masasına oturmuyor. Bu yüzden atamaları bile imzalamıyor". Bunları kaleme aldığımı biliyorum. Onun unuttuğunu ben hatırlatacağım:
"İbrahim Eren, TRT'nin genç ve dinamik Genel Müdür Muavini. TRT World onun eseri. Ertuğrul-Diriliş gibi tarihi diziler sayesinde yayınlanıyor".
Buradan nereye gelmek istediğimi siz tahmin edin. Gerekli prosedür ve yasal süre sonunda İbrahim Eren'in yeni Genel Müdür olmasını bekliyorum. Yaşı, iyi eğitimi ve lisanıyla bu göreve yakışacağı inancındayım. Olayın en fazla 20 gün içinde tamamlanmasını bekliyorum.
***
Mesajlar
İlker Çolak'ın yolladığı e-postaya teşekkür ediyorum. Şu satırları ise paylaşmak istiyorum:
"İyi ki Yeniçağ var. İyi ki Yeniçağ okuyorum. İyi ki Yeniçağ Gazetesi'ni bir başka kişiye de okutuyorum. Aynı enerji, güç ve hırsla yazmanızı rica ediyorum. Hiç tasalanmayın, birileri sizi okuyor ve okutuyor. Saygılar, sevgiler."
...
Ortak şikayet TRT'den. Saat 07.00'da TRT Haber'de hep aynı gazetelerin verilmesi kınanıyor. Yaşar Usluer'in "alfabetik sıralama" önerisi kabul görü. Ancak Y harfine gelince iki yandaş okunup, Yeniçağ'ı atlamak ne oluyor?
...
K. Baykarael'in yanında çalıştırdığı Gökoğuzlar'la -Gagavuzlar- ilgili anıları çok hoş. İşlerine ve dostlarına bağlılıkları müthiş. Sözünü ettiği Nikolay Babagulu'nun amelelikten patronluğa geçiş öyküsüne bayıldım.
...
Mehmet Kemal Aktoprak'ın Beşiktaş tutkusunda birleşiyoruz. Önerisi, Şenol Güneş'in artık kaleyi genç Utku Yuvakuran'a teslim etmesi.
...
Ahmet Çakır'ın mesajını atlamadım. Meslektaşım ve hemşehrimin hazırladığı "Bana Derler Balatlı" isimli kitabını sabırsızlıkla bekliyorum. Anne ve babasının yaşadığı Toptancı Sokak'ı çok iyi bilirim.
...
Eski dostum Cezmi Bayram'ın mesajı, teknik bir nedenle elime geç ulaştı. Yine de yayınlamak istedim. Türk Ocakları İstanbul Şubesi ve Avrasya Bir Vakfı'nın ortaklaşa düzenlediği "17. Türk Dünyası ve Uluslararası Öğrenciler Şöleni" gerçekleştirildi. 16 katılımcı ülkenin talebeleri bilindiği gibi "Folklor, ses, müzik ve bilgi" dallarında Türkçe olarak yarışıyorlar.
