Ölüme gidenlerin BÜYÜK ZAFER'i

'Biz ferdi kahramanlık sahneleriyle meşgul olmuyoruz. Yalnız size Bombasırtı vakasını anlatmadan geçemeyeceğim. Karşı siperler arasında mesafe 8 metre. Yani ölüm muhakkak, muhakkak... Birinci siperdekiler hiçbiri kurtulmamacasına tümüyle düşüyor. İkincidekiler onların yerine gidiyor. Fakat ne kadar imrenilecek bir itidal ve tevekkülle biliyor musunuz!

Öleni görüyor, üç dakikaya kadar öleceğini biliyor. Hiç ufak bir bezginlik bile göstermiyor; sarsılmak yok. Okumak bilenler ellerinde Kur'an-ı Kerim cennete girmeye hazırlanıyorlar. Bilmeyenler Kelime-i Şahadet getirerek yürüyorlar. Bu, Türk askerindeki ruh kuvvetini gösteren, hayret ve tebrike değer bir misaldir. Emin olmalısınız ki, muharebeyi kazandıran bu yüksek ruhtur.'

Mustafa Kemal'in Ruşen Eşref Ünaydın'a anlattıkları bir yerde 30 Ağustos'un hazırlığıdır. Uzun ve çetin mücadelelerden sonra 1922'ye gelindi. İmkansızlıklar içerisinde gerçekleşen Büyük Taarruz, onlarca Bombasırtı vakası ile doludur. Kendisinden "geri çekilmenin saatini soran" komutanına verdiği cevap Büyük Ata'nın kararlılığının kanıtıdır; "Sadece senin kemiklerinin gömüleceği yeri ve saati söyleyebilirim". Kemal Atatürk yıllar sonra da olsa bu hatırasını da kayda geçmiştir. Kızgınlığı ise devam etmekteydi.

Bugün tarihimize "Netice Harpleri" diye kaydedilen savaşların en önemlisinin yıldönümü.

Vasiyeti

Lozan Antlaşması'ndan 10 yıl sonra General Mc. Arthur'la görüşmesinde Büyük Ata'nın söylediklerini birebir tekrarlamak istiyorum:

"Allah nasip eder ömrüm vefa ederse Musul, Kerkük ve adaları geri alacağım. Selanik de dahil Batı Trakya'yı Türkiye hudutları içine katacağım".

Hazin olan, sağlık sorunları yüzünden Atatürk'ün çabası Hatay'la sınırlı kaldı. Genç denecek yaşta kaybettik. Onun ve kahraman arkadaşlarının sayesinde 30 Ağustos'ları kutlamaya devam edebiliyoruz. Ruhları şad olsun.

Yanlışa dayanmak

Suriye sınırında "beton set oluşturmak" medyada haber olmaya devam ediyor. Hürriyet'in örneklemeyle Çin Seddi'ni birinci ilan etmesi doğal. Ancak ikinci sırayı Meksika-ABD'ye vermesi yanlış. Türkiye-Suriye sınırının uzunluğu 911 kilometre. TOKİ'ye havale edilen beton duvar ise 711 kilometre olacak. Gazetenin ikinci dediği ABD-Meksika engeli 455 kilometre. Yani bizimkinin sıralamadaki yeri "Dünya İkinciliği". Bu hata CNNTÜRK'te birebir tekrarlandı. Bayan ekonomist Ebru Baki hiç araştırmadan gazetesinin haberini aynen aktardı!

...

CNNTÜRK'le devam edeceğim. 60 saniyede bu kadar hata yapılır mı? Ankara yerine Kilis yazıldı. Murat Pazarbaşı'ya Kenan Şener bindirildi. Ekranda "11 hedef"i okuduk. Nevşin Mengü'nün ağzından 19 hedef çıktı. Kumanda masası uyuyor muydu? Ya da yıllar önce TRT kameramanının "çekirdek çitlemesi" yüzünden golü kaçırmasının yeni örneği mi yaşandı.

Kötü örnek

"Az sonra"ların süresi ne kadardır? 30 saniye ya da en fazla 120 saniye olmalı. Ekranlarımızın bu konuda utanması kalmadı. Aralara minik bir tanıtım atıp sıkça az sonra demenin süresini 12 dakikaya çıkaranları görüyoruz. Hem de defalarca. İşin bir de sosyal yanı var. Bunları izleyen çocuklardan "yalancı nesil" oluşmakta. Annesinin "haydi yemeğe" çağrılarına "az sonra" diyenlere sıkça tanık olmaya başladık.

********

UEFA'nın kura şikeleri

*******

Belçika'dan bana kadar ulaşan önemli bir iddiayı dile getireceğim. UEFA, sadece iki ülkenin takımlarını birbirleriyle eşleştiriyor. Sebep belli, çatışma ortamı. Ukrayna ile Türkiye'nin ekiplerinin hep birbirlerine rakip olması tesadüf mü? Haydi geçen yılki Shakhtar Donetsk-Fenerbahçe için rastlantı diyelim. Ya bu senekiler:

* Fenerbahçe-Zorya

* Konya-Shakhtar Donetsk

* Beşiktaş-Dinamo Kiev

Bu üçkağıtçılığın ta kendisi. İki "gidilmek istenmeyen ülke"yi birbiriyle kapıştırmak fena fikir değil! UEFA'nın "yakın olanları aynı grupta topluyoruz" şeklindeki olası palavrasına da sakın inanmayın.

...

Beşiktaş-Kiev maçından da söz edeceğim. "O girdi bu çıktı" laflarını etmeyeceğim. Beşiktaş'taki hastalığa teşhisi koydum; "Kartal bu kalecilerle hiçbir yere gidemez".

Yazarın Diğer Yazıları