Milli Egemenlik Bayramımızda bu satırları kaleme almak!..
Yine ızdırap dolu bir yazının başındayım...
Yeni adı ne olacak?.. O konuda herhangi bir bilgiye ulaşamadım ama eski adı üzerinden gelişmeleri aktarmaya çalışacağım. En son söyleyeceğimi en başta ifade edeceğim;
"Çözüm süreci" hortluyor!..
İktidar, referandum sürecinde HÜDA PAR'ı ön plana çıkardı. Seçim sonrasında kendi içlerinde yaptıkları oy analizlerinin dışa vurumunu; "Bölgede ve Türkiye'de Kürt oylarında AKP'ye destek de büyük artış var" diye pazarladılar. Referandumun ardından da vakit kaybetmeden çözüm sürecini yeniden hayata geçirmek için kolları sıvadılar.
Dolmabahçe mutabakatının sözde terk edilişlinin ardından defalarca yazmıştım; bebek katili Abdullah Öcalan ile temasların sona erdirilmediğini... Güvenilir kaynaklardan edindiğim bilgilere göre, İmralı trafiği referandum sürecinde gizli gizli devam etti. Terörist başı ile yeni pazarlıklar söz konusu. AKP, saray ve devlet koridorlarından ulaştığım bilgiler çerçevesinde madde madde sıralayacağım:
Bu seferki "çözüm süreci"nin ön yüzünde PKK olmayacak. Sürecin ortasına "sivil inisiyatifler" yerleştirilecek. Bu sivil inisiyatiflerin başında sosyalist bloklar öncü olmak üzere Barzani ağırlıklı yapılar olacak. Konuştuğum AKP ileri gelenleri, "Referandum sonuçlarından şunu gördük: PKK'nın halk karşısında bir desteği kalmadı. Her şeyden önce Öcalan, PKK'nın durumundan ümidi kesti" diyor.
Süre gelen İmralı trafiğinden edindiğim bilgi:
Yeni sürecin Doğu ve Güneydoğu Anadolu'daki sivil toplum kuruluşlarıyla götürülmesi Öcalan ile görüşmelerin ardından kesinleşti. Bebek katili, bunu kabul ettikten sonra planlar yapılmaya başlandı. Şu anda Erbil, Diyarbakır hattında mekik dokuyan Leyla Zana sahaya iniyor. Leyla Zana süreci Barzani ile birlikte götürecek. Bölgede Barzani ağırlıklı yapılarla temas trafiği artacak. Öte yandan eski solcu, sosyalist tüfekler toplumun tümüne ulaşmak için kullanılacak. Yeni, az kullanılmış "akiller" geliyor anlayacağınız!.. İktidarın derin mahfillerinde, bunun için, sosyalisit blok oluşturma çalışmaları yapılıyor. HÜDA-PAR'dan çok bu yapı ile geniş tabanlı bir "çözüm süreci"nin başlatılması planlanıyor.
Oslo sürecinin Türkiye ayağında olduğu gibi gizli görüşmeler bile başlatıldı. HDP'nin içinde bugüne kadar adları pek ön plana çıkmayan eski Marksist, sosyalist isimlerle bu oluşumun gerçekleşmesi için temaslara başladı. Dev-Yol'un eski yöneticilerinden ünlü isimlerinde işin içine dahil edilmesi planlanıyor. Dev-Yol ile bölgedeki Halk Evlerine ulaşılması hedefleniyor.. Halk Evlerinin aynı zamanda büyükşehirlerdeki yapılanmasının da buna destek atması planlanıyor. Eski sosyalist tüfekler ve yakın çevreleri, Avrupa'da bazı girişimlerde, bulunmaları için sürekli teşvik ediliyor. Terör örgütü PKK'nın Avrupa'daki isimleri, özellikle Zübeyir Aydar ve Remzi Kartal' da unutulmadı!..
Ankara-Erbil özel iktidar hattında yeni çözüm sürecinin kamuoyu oluşturma çabaları çerçevesinde PKK'nın lider kadrosundan kelle alınması için yardım talep ediliyor. Barzani'de referandum çalışmalarına "PKK tasfiye ediliyor" görüntüsü ile birlikte devam edilmesi isteniyor. Erbil'deki bazı Üniversite rektörleri ve hatta yakın akrabaları ile de temaslar yürütülüyor. Almanya'da bazı STK'ların devreye sokulabilmesi için talepler iletiliyor.
Ha!.. Unutmadan hemen not edeyim. Bu yeni ihanet sürecinde, CHP'li "eski danışman" sıfatlı bazı isimleri de görürseniz sakın şaşırmayın!.. CHP içinden gelebilecek yeni "Kürt raporu" çıkışlarına da... Ana muhalefet partisi içinde üretilecek iç çalkantılarla beraber!..
Şimdi gelelim esas dikkat çekici noktaya, R. Erdoğan'ın Mayıs ayı başı itibarıyla yurt dışında başlatacağı yoğun diplomasi turuna...
Avrupa ve dünya liderleri görüşmelerinde arka planda ele alınacak en önemli konulardan biri yeni "çözüm süreci" olacak. Hem bu sürece hem getireceği ekonomik maliyetin karşılanması için destek istenecek, hem de Türkiye'ye yönelik ekonomik krizin önüne geçilmesi öneriler masaya yatırılacak.. Saray diplomatları, kapı arkası diplomasinde çok ter dökecek!..
Bugünlük son olarak:
AKP koridorlarında, Ahmet Türk ve Sırrı Sakık gibi isimlerin yeni süreç çalışmalarına destek verdiği ifade ediliyor. Hatip Dicle'nin de desteğinin alınması için çalışmalarda devam ediyormuş!..
23 Nisan'da okunamayacak bir yazı kaleme aldım. Özür dilerim. Fakat, gerçekler böyle. Bakalım, yeni "çözüm süreci" planları yüzde 51'e 49 oranına rağmen başarılı olabilecek mi?..
Bayramınız kutlu olsun!..
