Neler söyleyecek?
Baştan beri aynı şeyi savundum, Sarraf olayı senaryo. Hollywood filmlerinin benzeşeni. Sonunda arzulanan itiraf gerçekleşecek. Sinemada izlediklerimiz hep Mafya babasının mahkûm edilişiyle sona ermekte. Bu sefer durum farklı. Bir kez daha ertelenmezse 4 Aralık'taki jürili duruşmada tahmin ettiklerimizi dinleyeceğiz. Rıza eğitimli bülbül gibi şakıyacak. Yıllarca yazılıp çizilenleri bir de Okyanus ötesinden işiteceğiz. Hani Amerikan adaleti nutukları atarlar ya bunun ne menem bir şey olduğunu gözlemleyeceğiz.
Sonrası daha mühim. Birileri oturup ağlayacak. Kimler mi? Rıza Sarraf'ı FETÖ'cü MİT'çilere izlettirenler. Tabii ondan nasiplenenler. Ve köşeyi döndüklerini zannedenler de var. İstedikleri kadar şimdiden "düzmece" laflarına sığınsınlar. Oluşacak kamuoyu baskısı bu defa daha yoğun hissedilecek.
Yeni Amerikan dizilerinde, Türkiye'yi yönetenlerin yerle bir edilmesi, işaret fişeği gibi. Bu yapımlarda Fetullah Efendi'den "düşünür, eğitmen" diye söz ediyorlar. Adam aslında, Ian Fleming'in Dr. Moroe'su. Ne yazık ki bizim bir James Bond'umuz yok. Sadece Ayla filmini yapmak yeterli olmayacaktır. Adama sorarlar; "BOP'a -Büyük Ortadoğu Projesi- eş başkan olduğunuzu unuttunuz mu?"
Dedik ya olayın bu hale gelmesinde suçu olanlar meydanda. Düşünün MİT'e doldurulanları. Bunlar yetmiyormuş gibi NATO'nun çeşitli yerlerinde görevli 462 subayımızın 237'si de FETÖ'cü çıktı. Bunların deşifre olanları görevlerine devam ediyorlar. Bu kez taşeron olarak. Pentagon-CIA-FBI üçgeninde asıl hedef Sevr'i hortlatmak. Yani Türkiye Cumhuriyeti'ni parçalara ayırmak.
Sen istediğin kadar "YPG/PYD, PKK'dır" de. 2017 yapımı yüzlerce zırhlı aracı bunlara yeni teslim ettiler. Üstelik örgüt paçavralarıyla donatıp tur attırdılar. Bunları yakında Afrin'de dolaşırken görürseniz şaşırmayın. İdlib'den kaydırılacak birliklerimizi karşılamayı bekliyorlar.
Nasıl biter?
Hedefte sadece Türkiye yok. İran da var. Çünkü bu ülke, Amerikan emperyalizmine karşı çıkışın sembolü haline geldi. Tüm tehditler ve ağır yaptırımlara rağmen "dik durmayı sürdürüyor". Yıllar önce de yazdım. Ben Gurion Havaalanı'nın askeri bölümünden ağır bombardıman uçakları havalanacak. Onlara bölgedeki Amerikan üslerinden -İncirlik de olabilir- kalkacak uçaklar katılacak. Sonra İran'ın nükleer tesisleri bombalanacak. Tabii petrol bölgeleri de vurulacak. Bu da rafta bekletilen senaryolardan. Kimi medyamız bunları görmezden gelip, hâlâ "Donald Trump, düşürülecek" palavralarıyla dikkatleri dağıtmakla meşguller.
***
TRT Müzik 8 yaşında
Bunca olay arasında bir konuyu atlamak istemiyorum. Favori ekranım TRT Müzik doğum gününü kutladı. Basit spotlarla bu iş geçiştirilmemeli. "Kurulsun" diye kıyamet kopartanlardanım. Başlangıca öncü olanlardan ikisi dostumdur; Bahtiyar Sis ve Necati Göksel. En az bunlar kadar çabalayan diğer kişi Süleyman Bektaş idi. O da, daha sonra hak ettiği yere geldi. TRT Müzik'in yönetimine getirildi. Bu ekran bir ara kaderine terk edildi. Tekrarın tekrarı programlarla devam edildi. Bu sezon inanılmaz bir şey gerçekleşti, canlı yayınlar çoğaldı. Aralara hani "ara sıcaklar" dediğim şirin ve tatlı yapımcıklar serpiştirildi. Bunda çiçeği burnunda genel müdürün katkısı büyük.
Şu anda aklıma gelen başarılı montajları da sıralamak istiyorum; "Metin Özülkü'nün engelsiz sahnesi, sabahları yayınlanan Günaydın ve fazla tekrarlanan Bizim Nikâh Şarkılarımız". TRT Müzik'e başarı ve uzun ömür dileklerimi yolluyorum.
***
Cavcav farkı
Türk futbolunda kulüp yöneticiliğinin gelmiş geçmiş en büyük ismi İlhan Cavcav'dır. Vehbi Koç'un tahsis ettiği iki göz bürodan bugünlere getirdiği Gençlerbirliği Kulübü'ne iyi bakın. Kırmızı siyahlar artık muhteşem tesislere sahip. Bırakın Ankara'yı Türkiye'nin en önemli alt yapısına sahip -Altınordu- iki kulübünden biri. Kasası da ağzına kadar para dolu.
İlhan ağabeyin vefatından sonra durum değişti. Yerine sırf soyadı Cavcav diye oğlu Murat getirildi. Kısa sürede her şeyi ağzına yüzüne bulaştırdı. Üçüncü hafta sonunda gönderdiği Ümit Özat'ı 12'nci haftada yeniden teknik direktörlüğe atadı. Bakalım, göbeği Cemal Enginyurt'la yarışan bu futbol adamı neler yapabilecek? Dilerim "İlhan Cavcav Sezonu"nda takımı küme düşürmez.
Küçük bir mesaj da Mesut Bakkal'a yollayacağım. Kovulduktan sonra söylediklerine bakın:
"Bu durumdan ben sorumlu değilim. Sonuçlardan da. Çünkü transferi ben yapmadım".
Bakkal'a sadece Beşiktaş'ı yendikleri maç sonrası söylediklerini hatırlatacağım. Atarken mangalda kül kalmamıştı.
...
Not: Dünkü yazımda Prof. Dr. Abdullah Uçman'ın soyadı sehven Uzman olarak yazılmıştır. Sayın Uçman'dan ve okuyucularımdan özür dilerim.