Necmettin öğretmen ve uyuyan Türkiye!
Günlerdir rahat edemiyoruz, gülen yüzü, yaşam dolu enerjisi aklımızdan çıkmıyor.
Necmettin Yılmaz'dan bahsediyorum, ilk öğretmenlik yılının sonunda ailesinin yanına giderken PKK tarafından kaçırılan 22 yaşındaki gencecik bir öğretmenden...
23 yaşındaki Aybüke öğretmeni kaybetmenin acısını yaşarken, üzülmekten başka bir şey yapamadık. Necmettin öğretmen olayında ise bir şeyler yapabiliriz... Sadece acı haber alınca ağlamayı, hayıflanmayı, biliyoruz. Sosyal medya vatanseveriyiz hepimiz. Mesaj atıp kendimizi rahatlatmakta, iş işten geçtikten sonra kınayıp eleştirmekte üzerimize yok.
Bu gevşekliğimiz vatansever bildiğimiz kurumlara da sirayet etmiş durumda.
Halbuki PKK'ya yakınlığıyla bilinen bir öğretmen ortadan kaybolsa ve onu kaçıranlar "Faşist PKK'ya hizmet ediyordu, onu cezalandırdık" diye açıklama yapsalar böyle mi olurdu?
Necmettin öğretmen için ortalarda gözükmeyen sendikalar, STK'lar, siyasiler bir anda ortaya dökülürdü, gündem bir anda değişirdi.
"Bunlar terörist" dediğimiz adamların bilinç düzeyi, birbirini koruyup-kollamaları bizden çok daha fazla, kabul edelim.
Ana akım medya ve sosyal medyaya baktığımızda Necmettin öğretmen "kırmızı fularlı kız" haberi kadar bile ilgi görmedi.
***
Babaya "oğlunuz kaçırıldı" diye telefon açan personel tarafından "Bir düşmanı var mıydı" diye sorulması yerine, ailenin hemen bulunduğu yerde bilgilendirilmesi ve sonrasında yanlarına devlet görevlilerinin tahsis edilmesi gerekmez miydi? Babaya acı haberi verip, öylece bırakıyorlar... Adamcağız kalkıyor kendi imkanlarıyla oğlunu bulmaya çalışıyor. Bu kadar çok öğretmenini şehit veren bir devlet, acılı aileye bu şekilde mi davranır?
17 Haziran günü kaçırıldı Necmettin öğretmen... Bugün itibariyle tam 13 gündür doğru düzgün bir açıklama yapılmadı. PKK'nın "onu cezalandırdık" iddiasından sonra Tunceli Valiliği lütfedip "Şehit edildiğini teyit eden verilere ulaşamadık" dedi. Başka da bir şey yok!
Bir umutla her gün Valiliğin sitesini ve duyurularını takip ediyorum. Yok, yok, yok... Tek bir açıklama dahi yok...
Necmettin öğretmen kaçırıldıktan sonra Tunceli Valiliği hangi açıklamaları yaptı, bakalım:
19 Haziran 2017: Başbakanımız Sayın Binali YILDIRIM'ın eşi Semiha YILDIRIM hanımefendi kendisine mektup gönderip Anneler Gününü kutlayan Tuncelili engelli çocuklara çeşitli hediyeler gönderdi.
20 Haziran 2017: Tunceli Belediyesi tarafından düzenlenen ve 35 ilde 66 yarışmacının katıldığı ilk "Foto Maraton" yarışması sonuçlandı.
21 Haziran 2017: Tunceli Belediyesi tarafından düzenlenen uygulamalı girişimcilik eğitimine katılan 90 kursiyere sertifikaları Valimiz/Belediye Başkanvekili Osman KAYMAK tarafından verildi.
22 Haziran 2017: Tunceli İl Emniyet Müdürlüğünce Bölücü Terör Örgütü kurye/işbirlikçilerine yönelik ilimiz merkezinde yapılan operasyon kapsamında (3) şahıs gözaltına alınmış, çıkarıldıkları mahkemece tutuklanmışlardır.
23 Haziran 2017: Valimiz Osman KAYMAK, bir mesaj yayınlayarak halkın Ramazan Bayramını kutladı.
25 Haziran 2017: Teröristlere ait patlatılmaya hazır vaziyette (1) adet (5)kg EYP düzeneği ele geçirilmiştir.
28 Haziran 2017: Sayın Valimiz Osman Kaymak'ın veda mesajı
Tunceli Valiliği'nde durum böyle... Daha da kötüsü Millî Eğitim Bakanlığı ve Hükümet'ten bu süreçte tek bir açıklama dahi gelmemesi!
Siyasi partiler ve sendikalarda da durum farklı değil. Eğitim-Sen herhangi bir açıklama yapmazken, Türk Eğitim-Sen ve Eğitim-Bir Sen sadece twitter üzerinden mesaj ve kınama paylaştılar.
Peki ana akım medya ve yandaş medyada durum nasıl? Sadece kaçırılma haberini yaptılar, sonrasında tek kelam yok.
Meclis de mi suskun, 550 milletvekili de mi suskun? Aynen öyle, olayı takip edip, gündeme taşıyan milletvekilleri bir elin parmaklarını geçmiyor. Onlar da gün geçtikçe konuyu unuttular!
***
Bir ülke, bir millet, bir devlet; kendi insanına, eğitimcisine (binlerce şehit vermesine rağmen) gereken değeri veremiyorsa, o toplum çürümüş demektir.
Türkiye'nin en büyük sorunu ne ekonomi ne de terördür. En büyük sorunumuz; kurumsallaşan ahlaksızlık, normalleşen çürümüşlüktür.
Necmettin öğretmen için başta hükümeti, siyasileri ve STK'ları göreve davet ediyorum. Bu evladımızı, bu kardeşimizi bulalım, aileye destek verelim.
PKK tarafından kaçırılan 12 asker ve polisimizin akıbetleri için de acilen harekete geçelim.