Karanlık tablo ne zaman aydınlanır?.. Akla karayı ne zaman ayırt edebileceğiz?.. Sapla saman ne zaman birbirinden ayrılacak?.. Acılar içinde sabretmekten, yüce Rabbimize dua etmekten başka çaremiz yok...
Sarayda dün liderler zirvesi toplandı. 28 Temmuz'da YAŞ toplanacak. Yazıyı, Beştepe 'deki toplantının sonucunu beklemeden kaleme alıyorum. Çünkü, muhalefet liderleri de 15 Temmuz gecesinden sonra esir düştü. Sadece muhalefet değil kimsenin darbeye karşı çıkışına demokrasiden yana taraf olmasına en ufak eleştiri iması bile yapmam. Ancak!.. Haklı soruları da dile getirmekte en ufak bir tereddüt göstermem. Bu muhalefet liderleri değil miydi, 15 Temmuz öncesi vatan topraklarında terör saldırıları yüzünden oluk oluk kan dökülürken her gün onlarca şehit haberi ile ocaklar yanarken sarayı tanımayan ve sözde Erdoğan karşıtlığı yapan?.. 15 Temmuz hain darbe girişimi ile İstanbul Havalimanı'na yapılan alçak kanlı terör saldırısı arasında kaç gün geçmiş, bir takvimlerinize bakın!.. Devletin ve milletin bekası o günlerde söz konusu değil miydi?.. O günlerde ülke bölünme parçalanma tehlikesi içinde değil miydi?.. Karanlık iç ve dış hainler Girit'te tatil yapıyorlardı da 15 Temmuz gecesi mi Ankara'ya sızdılar?.. Ha (!) "o günlerde Erdoğan saraya çağırdı da onlar mı gitmedi" derseniz... Çok demokrasi aşığı idilerdi de, devlet millet bekasını bu kadar düşünüyorlardı da kendileri bir zahmet çağrı yapıp sarayda zirve isteselerdi. Hatta randevu almadan sarayın kapısını zorlasalardı. Onları tutan mı oldu?.. Perşembe'nin gelişi çok önceden belli değil miydi?.. O günlerde niye milleti meydanlara toplayıp mitingler düzenlemiyorlardı?..
Çünkü; ülkenin bu hale gelmesinde en az iktidar kadar günahı olan muhalefet o günlerde bu milleti sözde Erdoğan/AKP karşıtlığı ile oyalıyor kendi küçük dükkanlarına hakim olmanın peşinde koşuyordu. Hani, derler ya "alan da satan da razı" misali. Bizim adımıza gerçek sorgulamaları yapacak, karanlıkları aydınlatacak muhalefet liderleri ve partileri ve onlara bağlı olan sivil toplum kuruluşları artık tamamen esir düştü. Kayıtsız şartsız saraya eklemlendiler. Bu iliştirilişlerinin fotoğrafları da dün çok seri ve güzel bir şekilde saray tarafından tüm kamuoyuna servis edildi. Onlar için hayırlı olsun!.. R. Erdoğan bundan sonra iki lideri başkan yardımcısı olarak ilan etse şaşırmam hatta "olması gerekendi" derim.
Anlayacağınız, dünkü saray zirvesi malumun fotoğraflı ilanı oldu. Hain, alçak darbe girişimi ile esir alınan Genelkurmay Başkanımızın ve kuvvet komutanlarımızın fotoğraflarının ardından milletin tümüne sahip çıkması, demokrasi ve insan haklarının gerçek savunucusu ve her kesimden her türlü karanlık emellerin faş olması için görev yapması gereken muhalefet liderlerinin fotoğrafları servis edildi.
***
Biraz da, aşağılık vatan hainlerinin darbe girişimleri sırasında esir alınan komutanların durumlarına değinelim. Her gün medyaya parça parça sızdırılan birbirleri ile çelişen ifadeleri ve biri diğerini tekzip eden açıklamaları ile kendilerini iyice rezil ediyorlar. R. Erdoğan ve Başbakan Binali Yıldırım bir açıklama yapıyor bir demeç patlatıyor 1 gün önce söylediklerini yalayıp yutuyorlar. Çakma ABD darbe senaryosunda "acaba payları mı var" şüphesini daha da kuvvetlendiriyorlar. Hâlâ koltuğuna yapışık olan MİT Müsteşarı, Genelkurmay Başkanı ve Kuvvet Komutanları kendileri ile oynanmasına ne hikmetse müsaade ediyor. Yandaş basın her gün açığa düşürüyor bu isimleri. Yine, ne hikmetse darbe tehlikesi geçmesine rağmen her yıl Genelkurmay Çakmak toplantı salonunda toplanan YAŞ bu yıl 28 Temmuz'da Çankaya Köşkünde toplanacak. Demek ki darbeciler tarafından derdest edilen komutanlar hâlâ kendi karargahlarına hakim değiller. İstifa etmiyorlar, R. Erdoğan'dan emir bekliyorlar!.. Ankara kulislerinde bu yıl olağan olarak yapılacak Jandarma ve Deniz Kuvvet Komutanlıkları'nın değişimi haricinde "Genelkurmay Başkanı, Kara ve Hava Kuvvet Komutanları görevlerine devam edecek" iddiaları gerçekleşirse hiç şaşırmayacağım. Şimdi deniyor ki; Genelkurmay ve Kuvvet Komutanlıkları YAŞ terfileri ve getirilecek dosyalar için harıl harıl çalışıyor. Hangi komutanın ne zaman tutuklandığından ve ne zaman tutuklanacağından haberi olmayanlar hangi dosyaları hazırlıyorlar acaba? Bence dosyalar hazır!.. Onlar sadece imza atacaklar. Nelere karşılık? Göreceğiz!..
Bu arada, darbe girişimi sırasında rehin alınan daha sonra "rahatsızlanarak GATA'ya kaldırılan" ve anında yerine vekaleten atama yapılan Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Galip Mendi ile ilgili açık edilmeyen bir durum var. Galip Mendi, o gece ifadesi alınmak üzere götürülürken kalp krizi geçiriyor ve GATA'ya kaldırılıyor.
***
Bu satırları kaleme aldığımız saatlerde kahpe terör örgütü PKK'nın Mardin Derik'te düzenlediği saldırı sırasında 3 kahraman polisimizin daha şehit edildiği haberi düşmüştü. ABD, İncirlik'ten sorgusuz sualsiz operasyonlarına devam ediyor... Kürt koridoru için hayati önem taşıyan Menbiç'i ABD/PYD/PKK düşürmek üzere... Kürt koridoru kuruluyor...
İstihbarat birimlerinin sağlam kalabilen kaynaklarından ulaştığım bilgilere göre, terör bölgesine, PKK 30 bin civarında uzun namlulu silah soktu. Bölücü terör örgütü akıl almaz yığınak yaparken, asker yine kışlasından bir adım dahi dışarı çıkamıyor. Bunun sonu nereye gider?
Vatan nöbeti niyetine; Meydanlara indiğinizde 2 pankart yazar sorar mısınız!..
