Önce Fikri Sağlar'la ilgili düşüncemi açıklayacağım. Bu zat hayatının her döneminde içinde yer aldığı solun daha ötesinde bulunmuştur. Bir diğer özelliği ise kendisini sahiplenenlere sırt çevirmesidir. Onu Meclis'e taşıyan Kemal Kılıçdaroğlu'na bunu yapmamalıydı. Bu, CHP Genel Başkanı'nın siyasetteki acemiliğini üstünden atamamasının ürünlerinden biri. Kılıçdaroğlu, Adnan Keskin'e de -kulağına kim üflediyse- hakkettiğinden fazla değer vermiş, aynı gollerin ilkini yemişti. Fikri Sağlar'ın tabanı filan da yoktur. Tuhaf olan, böylesi birinin tam kayboldu derken yeniden ortaya çıkması. Referandum gecesi genel merkezde "Kılıçdaroğlu istifa" diye bağıran 8-9 kişi onun tayfasındandır. Güvendiği dağlara elleriyle kar yağdıran Kılıçdaroğlu'nun toylukları bakalım ne zaman sona erecek?
Türkiye'nin Gündemi'nde formunun zirvesinde bir Hakan Bayrakçı vardı. SONAR'ın tepe ismi müthiş performansıyla İbrahim Uslu ve Selman Öğüt gibi Erdoğan Fan'larını bile hayran bıraktı. Adeta benim kafamdan geçenleri sıraladı:
* Hayır'cıların referandumdaki iş birliği bu kez mümkün değil. CHP mutlaka aday çıkarmak zorunda. Aklıma gelen ilk isim İlhan Kesici. Ekmeleddin İhsanoğlu'ndaki yanlışlık tekrar edilmemeli.
* Her parti aynı uygulamayı yapmaya mecbur. HDP ve MHP de aynı şekilde davranmak mecburiyetinde.
* Meral Akşener, rahatlıkla 100 bin ülkücü oyu toplayacak, hatta fazlasıyla geçecek potansiyele sahip.
Bayrakçı muhalefetin önceliği, ilk turda Erdoğan'ı yüzde 50'nin altında tutmaya vermesi gerektiğini söyledi. Eğer bu başarılırsa, ikinci tura kalan adayın yüzde 50.5'i yakalayabileceğini iddia etti.
CNNTÜRK'teki katılımcıların tamamı Uyum Yasaları'nın öneminde anlaştılar. Seçim barajının düşürülmesi ve Cumhurbaşkanı adaylarına Hazine yardımı için fikir birliği sağlandı. İbrahim Uslu, "Ön seçimi baz alan ABD ya da Fransa'daki sistemler bize monte edilebilir" dedi. Prof. Dr. Bahadır Erdem'e göre mevcut yasalar ikinci adam çıkmasına bile izin vermiyor.
İlginç bir değişimi Yrd. Doç. Dr. Selman Öğüt'te gözlemledim. Ak Parti'nin eksikliklerinden -belki de ilk defa- söz etti. Partinin "Gençlerin Hayır'ını" incelemeye başladığını itiraf etti. Hatta eğitimdeki yanlış uygulamaları da dile getirdi.
Üçü bir arada
NTV'deki Bugün Yarın'da üç iktidar yanlısı gazetenin Ankara temsilcilerini gördüm. Okan Müderrisoğlu her zamanki gibi Ak Parti sözcüsüydü. Serpil Çevikcan ve Mustafa Kart daha ortadan konuştular. Yönetici konumundaki Buket Aydın Baykal için yorumum değişmedi; "Ümitsiz vaka".
***
Ramazan enflasyonu
Fiyat artışları tutulamaz hale geldi. TÜFE'de yıllık oran 11.87. ÜFE'de 16.37'yi buldu. Son yılların rekoru. Ekranlara bakıyorum enflasyonun sebebini bulmuşlar; domates.
Kanal D'nin "tarladaki patatesleri başaklarıyla birlikte toplatan" muhabirleriyle böylesi haberleri yapmak mümkün. Başağın nerede olduğundan haberleri yok. Neyse yine ana konuya dönelim. Ramazan kapıya dayandı. Zamlar sıraya girdi. Tahmin ettiğiniz gibi pastırma liste başı. Hani Çocuklar Duymasın dizisinin "Seyyar Tayyar"ının söylediği gibi yakında her şey "patladı gitti" diye anlatılacak.
***
Canikli'den açıklama
Tam yazıya oturmuşken, telefonum çaldı. Arayan Sayın Nurettin Canikli'nin Özel Kalem Müdiresi idi. Hanife İrem Sarp Hanımefendi dünkü yazımda sözünü edip bir bölümünü aktardığım Hakan Aygün'ün kitabından sayemde haberdar olduklarını bildirdi. "Okumadıkları için de açıklama yapamadıklarını" belirtti. Ardından ilave etti:
"Sayın Bakan, '15/17 15 Temmuz Sırları' isimli kitaptaki F.G. rumuzlu iş adamını tanımıyor. Ayrıca Sayın Canikli Pensilvanya'ya gidip, Fethullah Gülen'i hiç ziyaret etmemiştir. Bu durumda kimseyi beraberinde götürme imkânı da olmamıştır."
Durum bu. Hakan Aygün'ün bilgisine sunuyorum. Bundan sonrasını birlikte hallederler sanırım.
***
ÖZEL NOT: Yunanistan 8 ilticacı askerin tamamını iade etmeyeceğini açıkladı. Acaba sorsak ayıp mı olur; "Şu bizden yürüttükleri adalar hakkında aynı şeyleri mi düşünüyorlar?"
