Mitingde sönen ateş!..
Evet; Cumhurbaşkanı Erdoğan ve AKP kurmayları ekranlarda rahat tavırlar sergiliyorlar ama madalyonun diğer yüzünden yansıyan görüntüler iktidar cephesi açısından şaşırtıcı ama çok şaşırtıcı!..
"Ramazan rehaveti"nden midir, organizasyon bozukluğu mu yoksa herkesin neredeyse hemfikir olduğu bir toplumsal yılgınlığın meydanlardaki dışa vurumu mu?..
İktidar cephesi için yurdun neredeyse her köşesinde moral bozucu olay yaşanıyor son günlerde;
Hem de emeklilerle çalışanlara verilecek bayram harçlıkları, herkese gülücük dağıtan vergi ve imar afları, ucuz konut kampanyaları, KDV- ÖTV indirimleriyle diğer "sandık" "iyileştirme"lerine rağmen yaşanıyor siyasal erozyon...
Ve tüm bu erozyon, yalnızca muhalefet liderlerinin televizyonlardaki konuşmalarının dizilerden fazla "rayting" almasından değil, iktidar gücüne rağmen cılız geçen AKP "miting"lerinden de dışa vuruyor...
Erdoğan'ın geçen hafta katıldığı İstanbul-Yenikapı'daki Kudüs mitingi yurttaşların AKP'den uzaklaşmaya başladığının çok önemli bir işaret fişeği gibiydi aslında...
İstanbul'un dörtte üçünde belediyeleri elinde bulunduran AKP ne ilginçtir ki Yenikapı'da mahşeri bir kalabalık yaratamadı... Hem de Filistin'deki İsrail katliamı tüm Müslüman dünyasında infial yaratmışken ve toplumsal öfke Ramazan ayında iyice büyümüşken!..
Dış politikadaki çalkalanmalarla seçmeni çekme stratejisinin de çöktüğü o mitingin ardından, Başbakan Yıldırım'ın önceki gün Karadeniz kentlerinde katıldığı iki açık hava toplantısının görüntüleri de, AKP'nin seçmen tabanında büyük bir erozyon yaşadığını göstermeye yetti...
***
Karadeniz'de bile erozyon!..
AKP'nin "yüzde 65" oy aldığı Giresun ve Ordu'da cılız kalabalıklara seslenen Başbakan Yıldırım bu taban erozyonunu nasıl yorumladı bilmiyoruz ama muhalefetin eline çok güçlü bir taarruz malzemesi vermekten öteye gidemedi iktidar...
Bakmayın yandaş medyanın her zamanki gibi miting görüntüleriyle oynamasına ve olmayanı abartmasına, manzaranın şavkı beklendiği gibi değil aslında;
Muharrem İnce gittiği her kentte meydanları sarsarken, Meral Akşener'in mitinglerinde büyük kalabalıklar toplanırken ülkenin başbakanının Ordu ve Giresun'da boş meydanlarda kürsüye çıkması, siyasal çöküşü duyuran işaret fişeğini daha da yukarılardan gösteriverdi...
Tüm bunlar AKP'nin 16 yıllık iktidarının artık iyice sarsıldığını göstermesi açısından önemli işaretler de, peşin zafer naralarının, kendi ayağına kurşun sıkan bir rehaveti ve gafleti tarif edebileceğini de unutmamak lazım!..
Çünkü AKP'dir bu, her şeyi yapar... İktidar, bürokrasi, devletin denetimi, siyasetin gücü, iş dünyasının desteği ve medya ellerinde, "Erdoğan uzaya yol yaptı" zırvasına inanırken, hiçbir yıkımı sorgulamayan devasa bir kitle de arkalarında halen...
Ve de tabii ki, her zaman kaygı-kuşku uyandıran sandıklardaki "hokus-pokus" piyesiyle trafo patlatan "kedi"lerin neler yapabileceğini de unutmamak lazım bu ülkede!!!
Burası, neredeyse her siyasal rezaletin de "mübah" sayıldığı Türkiye'dir nihayetinde!..
***
Müridin "eylem" özlemi...
PKK'nın şiddeti kent merkezlerinde yoğunlaştırdığı 2015'teki "hendek" başkaldırısının ardından yaşananlar ne yazık ki çok çabuk unutuldu...
Diyarbakır'ın Sur ilçesinden Hakkari'nin Yüksekovası'na kadar uzanan şiddet "hendek"lerinden çok kan aktı Güneydoğu sokaklarına...
Bomba düzenekleri ve tünellerle birbirine bağlandığı için harap olan binlerce ev ve iş yeri, çöken bir ekonomi ve sarsılan sosyal yaşam bölgede büyük kaos yarattı, olaylar iç göçü tetikledi, terör yorgunu bölge halkının da öfkesini çekti...
"Hendek" stratejisi 1984 yılından bu yana Güneydoğu'da terör eylemleri yapan PKK'nın da neredeyse her bölgede sonunu getirdi... Yalnızca askeri değil, siyasi olarak da büyük darbe aldı PKK!..
2015 yılının Temmuz ayından itibaren Güneydoğu'nun on ilçesinde PKK'nın gençlik yapılanması ile sivil unsurlarının da karıştığı sözde "intifada" eylemlerinde çok ağır sonuçlar yaşandı... Peki, neler mi olmuştu üç yıl önce?..
***
Terörden medet ummak!..
Devletin resmi rakamlarına göre; 7 Temmuz 2015- 27 Mart 2016 tarihleri arasında Güneydoğu'da 265 gün süren çatışmalarda 3 bin 583 örgüt üyesi öldürüldü...
Aynı dönemde, aralarında Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi'nin yer aldığı "sivil"ler de yaşamını yitirdi...
Hendek olaylarında 355 güvenlik görevlisi şehit oldu... 10 binden fazla örgüt yanlısının gözaltına alındığı eylemler sırasında 3 bin 500 kadar militan da tutuklandı.
Örgüt bu olayların ardından Diyarbakır'dan Hakkari'ye, Kuzey Irak'tan Suriye'nin Afrin kentine kadar, "eylem alanı" olarak kullandığı her bölgede kuşatıldı...
"Hendek" başkaldırısının ardından neredeyse 3 yıldır süren operasyonların Suriye'deki sonuçları da örgüt için çok ağır oldu...
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamasına göre, yalnızca Afrin ve çevresinde 5 binden fazla PKK'lı öldürüldü, örgütün Suriye'deki kolu askeri ve siyasi olarak çok büyük bir darbe aldı...
"Hendek" stratejisinin çökmesinin ardından PKK, Afrin'in yanı sıra en büyük "üs" olarak kullandığı Hakkari ve Lice bölgelerini de kaybetti...
Kuzey Irak'ta halen devam eden ve önceki gün 3 askerin de şehit olduğu operasyonların baskısı nedeniyle PKK "ana karargah" olarak kullandığı Kandil Dağı'nı da kullanamaz hale geldi...
Tüm bunları yalnızca PKK'nın bazı bölgelerde yeniden hareketlenmesi nedeniyle anımsatmadık...
Ne iş yaptığı halen bilinmeyen "Tuncay Opçin" adlı bir FETÖ kaçkını, Kuzey Irak'ta 3 askerin şehit edilmesinden üç gün önce Twitter adresinden tuhaf bir paylaşımda bulununca büyük tepki çekmiş... Demiş ki bu firari mürid;
"Kan dökülmemesi, insanların ölmemesi elbette güzel, ancak birileri bana PKK'nın eylemsizliğinin anlamlı bir açıklamasını yapabilir mi?.."
Bir terör örgütü firarisinin bir başka terör örgütünü adeta uyandırmak için sosyal medya çimdiklemesine girişmesi gerçekten de çok manidar!..
Velhasıl, içindeki özlemi yalnızca düşmanca değil, cahilce ve pervasızca da kusar, "düşmanımın düşmanı dostumdur" diyebilen kimileri!..
PKK'nın yaşadığı erozyonu, yani "eylemsizlik" gerekçesini de anlatan yukarıdaki tablo Opçin gibiler için "anlamlı bir açıklama" oldu mu bilinmez ama örgütün Amanos'lardan Karadeniz'e kadar halen hareket halinde olmasından teselli bulsun huzur düşmanı zavallılar!!!