Milli Eğitim'e Atatürk dersi!

Milli Eğitim'e Atatürk dersi!

Danıştay, müfettiş yardımcılarının belirlendiği sınavda Atatürk ilke ve inkılap tarihi konusunun olmamasına “eksiklik” dedi.

Danıştay 2. Dairesi, Milli Eğitim Bakanlığı maarif müfettiş yardımcılarının belirlendiği sınav konuları arasında Atatürk ilke ve inkılap tarihinin de yer alması gerektiğine hükmetti. Kararın gerekçesinde “Türk milli eğitim sisteminin temelinde Atatürk ilke ve inkılapları var” denildi. Aydınlık’tan Özlem Konur Usta karar metnine ulaştı.

Türk Eğitimciler ve Eğitim Müfettişleri Sendikası (TEMSEN), 20 Ağustos 2017’de Resmi Gazete’de yayımlanan Milli Eğitim Bakanlığı Teftiş Kurulu yönetmeliğinin bazı maddelerinin yürütmesinin durdurulması talebiyle Av. Ali Altay aracılığıyla Danıştay 2. Dairesi’ne dava açtı. TEMSEN, Av. Altay aracılığıyla milli eğitim sistemini denetlemekle yükümlü maarif müfettişlerinin belirleneceği yazılı sınav konuları arasında Atatürk ilke ve inkılap tarihi başlığının olmamasının eksiklik olduğunu bu nedenle de yürütmenin durdurulmasını talep etti. Danıştay’ın 2. ve 12. daireleri mevzuatı inceledi. Maarif müfettişlerinin Atatürk ilke ve inkılap tarihi konusunda bilgi sahibi olmaları gerektiği bu nedenle yönetmeliğin “Yazılı Sınav Konuları” başlıklı 16. maddesinin durdurulmasına dörde beş oy çokluğuyla karar verildi. Danıştay, 25 Nisan 2018 tarihinde kararını açıkladı ve gerekçeli karar geçtiğmiz günlerde taraflara iletildi.

Danıştay kararını Anayasamıza ve Milli Eğitim Temel Kanunu’na dayandırdı. Kararın gerekçesinde Anayasa’nın 42. maddesinin 3. fıkrasında eğitim ve öğretimin Atatürk ilke ve inkılapları doğrultusunda, çağdaş bilim ve eğitim esaslarına göre, devletin gözetim ve denetimi altında yapılacağı bu esaslara aykırı eğitim öğretim yerleri açılamayacağı hükmü hatırlatıldı. Danıştay kararında 1739 sayılı Milli Eğitim Temel Kanunu’nun ikinci maddesinin birinci fıkrasında yer alan “Türk milletinin bütün fertlerini, Atatürk inkılap ve ilkelerine ve Anayasa’da ifadesini bulan Atatürk milliyetçiliğine bağlı, Türk milletinin milli ahlaki, insani, manevi ve kültürel değerlerini benimseyen (...) yurttaşlar olarak yetiştirmek” amacına atıfta bulundu. Kararda, Türk milli eğitimin genel amaçları arasında, her türlü eğitim faaliyetinde Atatürk milliyetçiliğinin temel olarak alınacağına ilişkin maddeye atıf da yer aldı.

İKİ DAİRENİN KARARI

Danıştay 2. Dairesi, kararın gerekçesinde şu ifadelere yer verdi: “Türk milli eğitim sisteminin temelinde Atatürk ilkeleri ve inkılaplarının bulunduğu, bu nedenle Türk milli eğitim sisteminin denetim kademesinde yer alan Bakanlık maarif müffettişlerinin yürütmüş oldukları, görevin niteliği de dikkate alındığında, belirtilen esaslar dahilinde eğitim verilmesini sağlamak amacıyla Atatürk ilkeleri ve inkılap tarihi konusunda bakanlık maarif müfettişlerinin de belirli seviyede bir bilgi sahibi olması gerektiği sonucuna ulaşıldığından, bakanlık maarif müfettiş yardımcılığı için yapılacak yazılı sınav konuları arasında Atatürk ilkeleri ve inkılap tarihi konusuna açıkça yer verilmemesinde yasal isabet görülmemiştir.”

Karara itiraz eden dört yargıç ise yönetmelikte Yazılı Sınav Konuları sıralanırken verilen Diğer Konular başlığı altındaki “Genel Kültür” alt başlığının Atatürk ilke ve inkılaplarına ilişkin konuları da kapsayabileceğini öne sürdü. Av. Ali Altay, Aydınlık’a yaptığı açıklamada “Danıştay bu kararı çift kurul oluşturarak verdi. İki kurulu topladılar. Devletin kuruluş felsefesi, varlık sebebi olan Atatürk ilke ve inkılaplarına Danıştay’ın duyarlılığı takdirle karşılanan bir husus. Sancılı bir dönemde bunun yeniden öne çıkarılması azımsanacak bir şey değil” dedi.

MÜFETTİŞ ATAMALARI YASAYA AYKIRI

TEMSEN, yönetmeliğin 14. maddesinde yer alan “Sınav Kurulu” başlıklı düzenleminin de kurul üyelerinin niteliklerinin açıkça belirlenmediği gerekçesiyle iptalini istedi. Danıştay kararında “Sınav kurul üyelerinin nitelikleri açık bir şekilde düzenlenmediği görülmekte olup, herhangi bir kamu görevlisinin görevlendirilmesine imkân veren dava konusu düzenlemede bu haliyle hukuka ve hizmet gereklerine uyarlık bulunmaktadır” denildi.

Av. Ali Altay, yönetmeliğe ve öncesinde yayımlanan Maarif Müfettişi Mülakat ve Atama Kılavuzu’na dayanarak yapılan bütün atamaların geçersiz olduğunu söyledi. Av. Altay, yürüttükleri hukuk mücadelesini de anlattı: “İdari Dava Daireler Kurulu,itirazımız üzerine kılavuzun tamamının yetki yönünden yürütmesini durdurdu. Eğitim İş, kılavuza dayanarak yapılan mülakat sınavlarına yönelik yürütmeyi durdurma istedi. Danıştay 3. Dairesi yürütmeyi durdurma kararı verdi. MEB bunları dikkate almadı, atamalara devam etti. MEB’e yürütmeyi durdurma kararlarını 30 gün içerisinde uygulamaları gerektiği yönünde başvurduk. Bakanlık, ‘İşlemlerimiz usul ve yasaya uygun olarak sürdürülmektedir’ yanıtı verdi. İdare hukukuna göre MEB’in maarif müffettişliği atamalarının tamamı usül ve yasaya aykırı.”