Millete tuzak kuran Anayasa!
AKP'nin Anayasa değişikliği paketinde, mevcut Anayasa'nın 126'ncı maddesindeki "Kamu hizmetinin görülmesinde verim ve uyum sağlamak amacıyla birden çok ili içine alan merkezi idare teşkilatı kurulabilir bu teşkilatın görev ve yetkileri kanunla düzenlenir." şeklindeki üçüncü fıkrası "Kamu hizmetinin görülmesinde verim ve uyum sağlamak amacıyla birden çok ili içine alan merkezi idare teşkilatı kurulabilir, merkezi idare kapsamındaki kamu kurum ve kuruluşlarının kuruluş, görev ve yetkileri ve sorumlulukları Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile düzenlenir." diye değiştiriliyor.
Prof. Dr. Ümit Özdağ, haklı olarak bu değişikliğin Cumhurbaşkanı'na illeri birleştirerek yeni bölgeler oluşturma yetkisi verdiğini söylemiş ve ve bunun özerklik verme yetkisi anlamına geldiği uyarısında bulunmuştu.
***
Yine 123'üncü madde, "Kamu tüzel kişiliği, ancak kanunla veya kanunun açıkça verdiği yetkiye dayanılarak kurulabilir" şeklindeyken "kanunla veya Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle" şeklinde değiştiriliyor ve maddeye aşağıdaki fıkra ekleniyor:
"Üst düzey kamu görevlilerinin atamalarına ilişkin usul ve esaslar Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile düzenlenir."
Değerli dostum Yaşar Canca, ülkenin idari yapısıyla ilgili 123 ve 126'ncı maddelerdeki bu değişikliklerin, başka amaçlar için de kullanılabileceği tespitinde bulunuyor:
"Yeni anayasa paketi kabul edilirse, bazı özel idarelerin özerk bölge haline dönüştürülerek, bu bölgelerin kimler tarafından nasıl yönetileceği de yine kararname ile belirleneceğinden, bunların anayasanın amir hükümleri ile bir çok yasa ve yönetmelikten muaf kalabileceği açıktır."
Canca, kararname yoluyla aşağıdaki yerlerin özerk veya özellikli bölge ilân edilebileceğini ve yasal denetim dışına çıkarılabileceğini söylüyor:
*"Liman bölgeleri, turistik bölgeler, ormanlar ve dağlar, su toplama havzaları, mera ve ovalar, Boğazlar, su yolları, nehirler ve göller, şehirlerin belli bölgeleri, vakıf arazileri, okulları ve dini mekânlar (Fener Rum Patrikhanesi gibi), elektrik dağıtım hatlarının geçtiği yerler, boru hatları ve geçtiği yerler, GDO'lu ürün üretimi yapılacak tarım alanları, özel amaçlı eğitim bölgeleri ve belirli bir etnik grubun yaşadığı bölgeler.
Peki hangi gerekçelerle özerk bölge ilân edilebilir?
*Ekonomik özerklik, turizm amaçlı özerklik, siyasi özerklik, üst kullanım hakkı özerkliği, araştırma yapma özerkliği, maden çıkarma özerkliği, orman alanı kullanma özerkliği, enerji kaynakları ve su toplama özerkliği, GDO'lu ürün üretme özerkliği, dini özerklik...
Özerklik ne şekilde kullanılabilir?
*Karacabey'deki Cargill şirketine arazi verilmesi için AKP iktidarının Danıştay ile olan mücadelesinde olduğu gibi yabancıların akla ve hayale gelmeyecek imtiyaz isteklerinin yerine getirilmesi için çıkarılacak kararnamelerle karşı karşıya kalabiliriz.
*Türklerin ve Türkiye'nin sahip olduğu mal ve mülkler, fikri ve sınai haklar, tarla, arazi ve tarım alanları, ormanlar, meralar, yaylalar, zeytinlikler, çaylıklar ve değerli arsalar, turistik tesisler, boğaz işletmeciliğinden köprü, otoyol, tren yolu, tünel kavşaklara kadar burada sayamayacağımız birçok değer, milletin elinden ve hizmetinden bir kararname ile alınıp birilerine veya muhtemelen yabancılara verilebilir. Bunu düşünmek bile ürkütücüdür!
*Eğer bu hataya düşersek, bir gecede yeri değiştirilen insanlar, tapusu değiştirilen mülkler, maden sahaları, üretim tesisleri, el değiştiren fabrikaları çok daha sık görebiliriz."
***
AKP iktidarının bugüne kadar ülkenin birçok varlığını "babalar gibi" yabancılara satmış olması, yukarıda sıralanan bütün ekonomik ve siyasi operasyonları da yapabileceğini göstermektedir!
Kısacası, AKP'nin Devlet Bahçeli destekli Anayasa değişikliği, millete kurulan büyük bir tuzaktır!
Kamuoyunun bilgisine sunulur!
Not: Bu yazıyı yazdıktan 3 saat sonra 126. madde ile ilgili değişiklik metinden çıkarıldı ama 123 aynen duruyor!