MHP'nin hâli adaletin hâlidir
Her parti olağanüstü kongre yapar, ama MHP yapamaz... İte ite, yol aça aça yapsa bile, art niyetli biri çıkıyor, bir uyduruk bir mahkeme kararı alıyor, yine engelliyor.
Türkiye'de adaletin turnusol kâğıdı şu anda MHP'dir.
MHP'nin hâli adaletin hâlidir.
Adalet dökülüyor... Kim hangi kapıda adalet arayabilecek?!
Koskoca parti birkaç ikbal avcısının, birkaç çıkarcının elinde oyuncak... Halk bunları elbette görüyor.
MHP'yi, Balgat komitacıları, eritiyor. Dua etsinler muhalifler var. Bütün dünyanın dikkatini MHP'nin üzerine çekiyorlar, "değişim" umudu aşılıyorlar da, MHP'nin ayakta kalmasını sağlıyorlar.
MHP'de kongre safahatındaki adaletsizlikler gösteriyor ki, "değişim" Türkiye'yi sallayacak, iktidarı sallayacak, köklü değişikliğe yol açacak, bir "kurtuluş" olacak.
13 Mayıs itibarıyla Balgat Mukîmleri'nin Milliyetçi Hareket'le bir ilgileri kalmamıştır. Balgat işgal altındadır. Ancak halk hareketi bu işgali kaldırabilir. Yüzbinler yürüsün, bakalım Balgat'takiler direnebilecekler mi?
Dört MHP genel başkan adayı önceki gün bir araya geldi. Dört adayın biri profesör, ikisi doktoralı, biri tecrübeli politikacı eski bir bakan. Böyle bir kadro Milliyetçi Hareket'in nezdinde ülkeye sahip çıkıyor.
Mahkeme kararıyla yapılan kongre, nasıl oluyorsa, mahkeme kararıyla durduruluyor!
Dünyada benzeri görülmemiş bir engelleme... Stalin'in mahkemelerinde de, Saddam'ın mahkemelerinde de Kaddafî'nin mahkemelerinde de, Hafız Esad'ın mahkemelerinde de görülmeyen bir şey! Ve Türkiye'de görülüyor.
Türkiye bir hukuk devleti, öyle mi?!
Bir şeyi kitleler istiyorsa mutlaka başarıya ulaşır.
MHP'nin dört başkan adayı, kitlelerin nabzını yoklamasaydı, halkta karşılıklarının olduğunu görmeseydi, daha da önemlisi, Milliyetçi Hareket'in bir Türkiye meselesi olduğunu idrâk etmeselerdi, kararlılık göstermezlerdi.
Yola çıkılmıştır... Arkalarında Türkiye var! Yılgınlık gösteren, halkın umudunu körelten tarihin kara sayfalarında yer alacak Balgat Komitacıları'ndan farkı olmaz.
MHP'de liderliğe soyunanlar, etrafına her zaman dikkat etmelidirler. Kendilerine yanaşan insanları yüz defa süzgeçten geçirmeleri gerekir. Kimileri lider adayını ayakta tutan gücün asıl kendilerinde olduğu intibaını vermeye kalkarlar, tek hedefe kilitlenmeleri gerekirken, zarurî yol arkadaşlığı ettikleriyle didişirler. Bunlar çapsız insanlardır; her an dengeleri altüst edecekleri gibi, saf da değiştirebilirler. Tetikte olunmalı, derin muhasebe yürütülmeli, ihtiyatlı hareket edilmelidir.
Öyle anlaşılıyor ki dört genel başkan adayı, önceki gün tarihî bir karara varmışlar ve "değişim" için uyumlu yürüyeceklerini deklare etmişlerdir.
19 Haziran kongresinde, sahnede genel başkan adaylarının el ele halkı selâmlarken çılgınca alkışlanmaları, sanırım, onları düşündürmüş ve hiçbir tartışmaya mahal bırakmadan birlikte hareket etme kararlılığını göstermelerini sağlamıştır. Halkın gücü budur!
Başından beri yazdım... "Amasya Tamimi" dedim, "çoban ateşi" dedim, "halk hareketi" dedim.
Halkı, kıytırık mahkeme kararları durduramaz. Lider adayları, 11 Temmuz toplantısında, yol haritasını belirlemeli, kendilerine güvenmek isteyenleri motive etmelidirler.