MHP'de geriye sayım...
Geriye sayım başladı. 18 gün sonra, 17 gün sonra, 16 gün sonra...
Her mahfilde MHP konuşuluyor. İki 10 Temmuz var. Kilidi Yargıtay Başsavcılığı açacak... Muhalifler, Yargıtay 18. Hukuk Dairesi'nin oy birliğiyle aldığı karara uyarak bir kongreyi yaptılar. Kongrenin kararları, partiler kanunu gereğince Yargıtay Başsavcılığı'na gidecek. Başsavcılık, belgelere bakacak ve alınan kararlar kanunlara uygundur veya değildir, diyecek.
Muhalifler, muhakkak, "Saray" faktörünü hesap ederek usulüne uygun kongre planlamışlardır.
Muhaliflerin hâkimlik yaptıktan sonra avukatlık mesleğini seçen müdafileri de var... Kafa karıştıran üçte iki çoklukla kongrenin toplanabileceği iddiası ve diğeri bir madde değişimi için toplanmışken, 13 maddenin değiştirilmesi...
İki hususun da izahı açık bir şekilde yapıldı. Mevzuat kılı kırk yararak araştırılmasa, hükümler ortaya konmasa, üçte iki çokluk aranmadan üst kurul delegesinin yarıdan bir fazlasıyla kongreye gidilir miydi ve daha fazla tüzük maddesinin değişikliği yapılabilir miydi?
MHP'nin Mevcut Genel Başkanı, geçen salı konuşmasında, muhaliflere fena saydırdığında ve bu iki hususun üzerinde, defalarca izah edildiği hâlde, sırf kafa karıştırmak, daha fenası Saray'a, "Yargıtay, Danıştay, hepsi elinizde... Biz de sizin elinize bakıyoruz. Yargıtay Başsavcılığına bir haber uçursanız da, 19 Haziran'da alınan kararları iptal etseler. Bakın sizin dilinizden de konuşuyorum... 'Paralel' diyorum, 'Pensilvanya' diyorum... Damarınızdan giriyorum... Hem 17/25 Aralık'ı asla ağzıma almıyorum. Bu sıra hiç 'Bilal' dediğimi duydunuz mu?! Biliyorum, kanunlar işliyor, dedirtmek için, Yargıtay'da üçte iki karar alınmışken, bunu oy birliğine çevirttirdiniz... Başsavcılığa haber salın, kılçık atsınlar. Kapınızdayım... Lütfen!" haberini uçurmak istemediğini söyleyebilir miyiz!
Allah kimsenin gözüne perde indirmesin...
Saray'dan himmet bekleyin zat, Saray'ın bile MHP'de bir halk hareketi başladığını ve ne yapılsa bu hareketin durdurulamayacağını, her müdahalenin halkı daha hırslandıracağını ve daha büyüteceğini, belki yüz binlerin Saray'ın önünde toplanacağını hesap ettiğini aklına getirmiyor.
Her mevzuat tartışması açıldığında muhaliflerin avukatlarının çıkıp meseleyi tek tek izah etmelerini beklerdim veya genel başkan adaylarının yanlarına avukatları alıp hemen bir basın toplantısı düzenlemelerini... Neden "anında görüntü" verilmiyor? Yoksa anında cevap veriliyor da ben mi fark etmiyorum?
Oktay Vural'dan beklenen karar çıktı. Yıllardır yürüttüğü MHP Grup Başkan Vekilliği'nden istifa etti. Öyle ki, Grup Başkan Vekilliği deyince, ilk akla gelen isim oydu.
Daha önce birçok kişiye seslenmiş ve "Yarın geç olur." demiştim. MHP'ye yıllarını vermiş nice insan tavrını ortaya koymuş ve meşakkatli kongre safahatında, meşakkatlere katlanarak Ankara'ya koşmuştur.
Milletvekillerinden artık net tavır bekleniyor. Kervan yola çıkmıştır. Dönüşü yoktur. Kim esip gürlerse gürlesin, kim başka mercilerden himmet beklerse beklesin, halk hareketi netice alacaktır. Tarihte hep halk kazanmıştır!