MHP kepenk indiriyor mu?
Cumhuriyet Halk Partisi "seçim güvenliği" konusunda önemli bir çalışma yaptı ve bir heyet ile bu çalışmasını sunmak için siyasi partilerin kapılarını çaldı hepsi açıldı ama MHP kapısı açılmadı.
AKP, İYİ Parti, Saadet Partisi, Vatan Partisi, Demokrat Parti, BBP ve HDP kapılarını açtılar, "buyur" ettiler, hazırlanan raporu teslim aldılar, çaylar kahveler içildi ve hal hatır soruldu.
Ne CHP ne de bu raporu alan partiler incelemeden bir karar veremezlerdi ama önemli olan demokrasilerin vaz geçilemez ana unsurları olan siyasi partiler arasındaki diyalogun devamıydı ki bu da çok güzel bir tablo oluşturdu.
Ama bu güzel tabloya bir leke düştü.
Devlet Bahçeli'nin MHP'sinin kapısı Ana Muhalefet Partisi CHP heyetine açılmadı.
- Bu siyasi nezaketsizlik neden yapıldı?
- Bahçeli AKP'ye iltihak etmeye kararlı mı?
- MHP siyasi kararları ittifak adı altında AKP'ye mi devretti?
- AKP ne derse o olur anlayışı mı?
- Bahçeli MHP'yi kapatıyor mu?
Sorular çok ama önemli olan bir siyasi partinin başka bir siyasi partiye kapısını kapatması değil, delegesine, seçmenine kapısını kapatmasıdır.
Seçim güvenliği mi?
MHP'nin umurunda değil ki.
Çünkü AKP'ye iltihak edilerek seçim güvenliği de %10 barajı aşma da, siyaset oluşturmak da Recep Tayyip Erdoğan'a teslim edildi Devlet Bahçeli tarafından.
Özrü kabahatinden büyük: "Cumhur ittifakının ilke ve prensiplerine bağlı olarak..."
Teslimiyetin açık seçik itirafıdır bu sözler.
Ama MHP ve Devlet Bahçeli "AKP'nin avukatlığı ve sözcülüğü" konusunda çok önemli bir görev üstlendi hakkını yemeyelim.
Kaldı ki AKP ve MHP'nin "seçim ittifakı düzenlemesi" yani 298 sayılı Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi Anayasa Komisyonu'nda kabul edildi.
Meclis Genel Kurulu'nda da AKP ve MHP'li milletvekillerinin elleri kalkacak ve bu kanun Erdoğan'ın onayı ile yürürlüğe girecek.
Yerel seçim var 11,5 ay sonra ve MHP ilk icraat olarak AKP ile ittifak yapacak.
MHP kaç belediye başkanı çıkaracak göreceğiz.
18,5 ay sonra yapılacak Genel Milletvekili seçiminde MHP yine AKP ile ittifak yapacak ve %10 barajına takılmadan Meclis'e girmeyi garantileyecek.
MHP 600 milletvekilinden kaçını kazanacak göreceğiz.
Ama bugünden gördüğümüz çok net bir durum var ki MHP'nin Cumhurbaşkanı adayı olmayacak.
Çünkü Devlet Bahçeli, "adayımız Recep Tayyip Erdoğan" diye çok net şekilde açıkladı.
Yani Devlet Bey, Devleti yönetmeye iktidar olmaya talip değil.
Yani MHP, bir siyasi parti olarak iktidar yolunu değil, iltihak yolunu seçti.
Sadece iki amacı var Bahçeli'nin.
1- MHP %10 barajını aşıp Meclis'e girsin.
2- MHP Genel Başkanlığını Başbuğ merhum Alparslan Türkeş gibi ölünceye kadar sürdürsün.
İktidar olmak, devleti yönetmek, delegesine, partilisine, seçmenine ve Türk halkına hizmet etmek amacı değil Devlet Bahçeli'nin gördüğünüz gibi.
Hani iflas eden tüccar için, "dükkanın kepenklerini indirdi" denir ya tıpkı bu durum gibi MHP'nin kapısını resmen kapattı, anahtarı da AKP'nin reisi Erdoğan'a teslim etti.
İttifak bu mudur?
Asla değil, çıkartırsın Cumhurbaşkanı adayını, yaparsın muhalefetini, karşı çıkarsın şeker fabrikalarının özelleştirmesine, partinin program ve tüzüğündeki vaatlerin ile siyaset yapar, vatandaştan aslanlar gibi oy istersin ve seçimlerden önce bu dik duruşun ile gerekirse seçim ittifakı da yaparsın.
Bu siyasi dik duruşun da saygı ile karşılanır.
Unutulmasın ki Türkiye, CHP ve MHP ittifakı ile son Cumhurbaşkanlığı seçiminde Ekmeleddin İhsanoğlu vakası, yani hezimeti yaşandı.
Ve görüldü ki siyasette elma ile armut toplanmıyor.
"Tarih tekerrürden ibarettir" sözü unutulmasın.