Cumhur ittifakına bir önerim var. AKP ve MHP Meclis grup toplantıları birlikte yapılsın.
Recep Tayyip Erdoğan ve Devlet Bahçeli hem AKP'lilere hem de MHP'lilere birlikte hitap etsinler.
Böylece çok daha iyi anlaşır çok daha iyi kucaklaşır, çok daha iyi ittifak kurarlar.
Aslında bu saydıklarımı Meclis Genel Kurulu'nda yapıyorlar.
Grup toplantılarında da yapsınlar da sıcak kaynaşma MHP'nin AKP'ye iltihak etmesi ile daha da perçinleşsin.
Önce Bahçeli konuşur arkasından Erdoğan konuşur...
Saray'daki muhtar, müftü, iş adamı, esnaf, diplomat toplantılarında birlikte hitap etsinler...
Önce Bahçeli, sonra Erdoğan...
Bu iltihak kaçınılmaz. Neden mi?
Çünkü Türkiye Cumhuriyeti Devletinin beka sorunu varmış!
Çünkü Bahçeli, "Türkiye ağır bir beka sorunu yaşamaktadır. Beka yoksa gelecek yoktur" diyor...
Çünkü Erdoğan, "Türkiye'nin ve Türk milletinin asırlardır devam eden beka sorunu vardır" diyor
Bahçeli MHP'yi Cumhurbaşkanı seçiminde, Milletvekili seçiminde, Meclis Başkanı seçiminde AKP'ye yamadı.
Şimdi Mart 2019'da yerel seçim var ki peşinen, "Hainler pusuda iken ittifak kaçınılmaz" diyor...
Hainler, dış mihraklar, kalleşler, kahpeler yok mu Türkiye'yi bölmek parçalamak için pusuda bekleyen? Olmaz mı?
O zaman durum bu kadar vahim (!) iken ayrı gayrı kalmak ne demek?
AKMHP için yapın genel kurullarınızı iki partiyi birleştirin.
Bu iltihakın ikinci adımında Bahçeli Cumhurbaşkanı Yardımcısı olsun.
Hainlerle, alçaklarla mücadelede tek yumruk olur, ittifaklardan kurtulursunuz.
Şimdi Türkiye'nin bekası için iki önemli konu ortaya atan MHP'nin taleplerinin ne olacağını da onlara soralım.
Emeklilikte yaşa takılanlar için Bahçeli çözüm istiyor ama Erdoğan sert şekilde karşı çıkıyor.
Af konusunda Bahçeli ısrarlı ama Erdoğan karşı çıkıyor.
Aile (!) içinde bunlar tabii ki olabilir ama MHP'nin 50 milletvekiline de AKP Meclis'te muhtaç.
Erdoğan hem Bahçeli'yi kızdırmak, küstürmek istemiyor hem getirdiği bu iki isteğe destek vermiyor.
Erdoğan bu iki konu gündemden çıksın diye Atatürk'ün mirasını yani vasiyetini iptal etmeye çalışıyor.
Bahçeli de buna destek veriyor ki Salı günü Meclis grup toplantısında Erdoğan'ın yanında yer aldı.
Ben de tam bu noktada iki konuyu soruyorum Bahçeli'ye:
- Af, ne oldu da tek bir kelime bahsetmediniz Meclis grup toplantısında?
- Emeklilikte yaşa takılanlar ne oldu da tek bir kelime bahsetmediniz Meclis grup toplantısında?
- Erdoğan tepki gösterince neden sus pus oldunuz?
Değerli okurlarım, Devlet Bahçeli elbette bu sorulara yanıt vermez, veremez.
Bahçeli Meclis grup toplantısında Amerika Başkanı Donald Trump'a şunları söylüyor:
"Casuslar ülkemizde cirit atacak, hainler kudurmuş gibi saldıracak, kiliseler istihbarat aparatı gibi çalışacak, misyonerler vızır vızır nifak saçacak, yetmedi FETÖ'cüler Pensilvanya'da saltanat sürecek; görmeyeceğiz, duymayacağız, konuşmayacağız, bunu mu arzu ediyor? Böylesine bir acziyet ve gafillik Türkiye'ye ne hakla müstahak görülmektedir? Türkiye, ABD'nin sömürgesi değildir."
İlahi Devlet Bahçeli, sen bu eleştirileri ve soruları Trump'a değil Cumhurbaşkanı seçtirdiğin Recep Tayyip Erdoğan'a sormalısın.
Casus papaz olayı demokratik bir ülkede yaşansa o iktidar bir gün dahi asla görevde kalamazdı.
Ey Bahçeli, "Türkiye'nin beka sorunu var" dediğin hayali iddiayı bir yana bırak, Brunson kumpası ile ülkenin onurunu ayaklar altına alanlardan hesap sor, sorabilirsen...
