MHP Genel Başkan Adaylarından gözaltılara tepki

MHP Genel Başkan Adaylarından gözaltılara tepki

Yeniçağ gazetesi yazarlarına yönelik yapılan FETÖ operasyonu kumpasına MHP Genel Başkan Adayları Akşener, Oğan, Özdağ ve Aydın sert tepki verdi.

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülmekte olan FETÖ soruşturma kapsamında, Yeniçağ Gazetesi yazarları Servet Avcı, Adnan İslamoğulları ve Yavuz Selim Demirağ gözaltına alınırken yine Yeniçağ yazarı olan Kürşat Zorlu hakkında da gözaltı kararı verildi. Gözaltına alınanlar arasında Aksaray 25'inci dönem MHP milletvekili ve MHP Çağrı Heyeti yedek üyesi Turan Yaldır’ın yanı sıra Ülkücü camiada tanınan isimler de gözaltına alındı.

MHP Genel Başkan adayları ülkücülere yapılan bu kumpasa sessiz kalmayarak sert tepki verdiler.

MERAL AKŞENER: LANETLİYORUM

MHP Genel Başkan adayı Meral Akşener de kişisel twitter hesabından operasyon sonrası açıklamalarda bulundu. “Ülkücü arkadaşlarımın FETÖ'cü olmak iddiası ile gözaltına alınmasını lanetliyorum” diyen Akşener “Bu arkadaşlarımın ülkücü olduğunu biliyorum. Sırf siyasi muhaliflerini saf dışı etmek amacı ile bunu yaptıranları ülkücüler unutmuyacaklardır. Adli makamlara ve kolluk kuvvetlerine çağrım, çok önemli ve ciddi bir süreci bu tür siyasi oyunlara alet etmek isteyenlere müsaade etmeyiniz. AKP siyasilerine sözüm; her dönem yaptığınız haksızlıkları ‘Allah bizi affetsin' diyerek kapatamazsınız. İnsanların hayatlarını çalıyorsunuz. Allah ülkücü arkadaşlarımın yar ve yardımcısıdır” yorumunda bulundu.

SİNAN OĞAN: İŞİ SULANDIRMAK FETÖ’YE HİZMET OLUR

Söz konusu operasyonlara MHP’den ve ülkücü camiadan tepkiler geldi. MHP Genel Başkan Adayı Sinan Oğan, Yeniçağ Gazetesi yazarları ve ülkücülere yapılan gözaltılara çok sert tepki gösterdi. Oğan, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada “MHP’de bazı muhalif isimlere yönelik bu sabah başlatılan operasyon işi sulandırmak ve FETÖ’ye hizmet olur” dedi.

 

KORAY AYDIN: KAMUOYU İNFİAL HALİNDEDİR

Bir diğer MHP Genel Başkan adayı Koray Aydın da konuyla ilgili yazılı açıklama yaptı.  Aydın açıklamasında şunları kaydetti; “15 Temmuz FETÖ darbe girişiminin demokrasiyi, milli iradeyi ve milletimizin birlik ve beraberliğini hedef aldığı artık bilinen bir gerçektir. Aziz Türk milleti iktidarıyla muhalefetiyle bir araya gelerek, bu hain kalkışmayı püskürtmüş, Yenikapı mitingi ile de bütün dünyaya birlik ve beraberlik mesajı vermiştir.  FETÖ soruşturmaları bahane edilerek, kurunun yanında yaşların da yanmaması, ilgisiz kişilerin kapsama dahil edilerek sürecin sulandırılmaması, ömrünü ülkücü harekete vermiş ve bu yapıyla mücadele etmiş kişilerin de mağdur edilmemesi gerektiğini defalarca ifade ettik.  Olağanüstü Hal döneminde yaşanan gelişmeler, FETÖ soruşturmalarının, bu yapının halen etkin yerlerde olan kripto elemanlarınca bir fırsata dönüştürülerek sabote edildiği, mağduriyetleri çok çeşitli ve ilgisiz kesimlere yayarak kaos ve kargaşa ortamının sürekli hale gelmesine hizmet ettiklerini ortaya koymaktadır. Ortada kuvvetli deliller yokken, sadece makul şüphe, ihbar veya şikayetler üzerinden yapılan açığı alma, ihraç, gözaltı ve tutuklamalar bilerek ya da bilmeyerek bu ihanet şebekesinin değirmenine su taşınması anlamına gelmektedir. Daha önce de her zeminde, pek çok defa ifade ettiğim gibi FETÖ ile mücadele bir millî güvenlik meselesidir. Türk Milleti'nin ve onun binlerce yıllık geleneği neticesinde ortaya çıkardığı Türk devletinin namusuna uzanan bu el, mutlak surette kırılmalıdır. Bu bağlamda, Türk devletinin en büyük destekçisinin Türk Milleti'nin gönüllü serdengeçtisi olan ülkücüler olduğu unutulmamalıdır.  FETÖ ile mücadelede, bir diğer önemli husus da izlenecek yöntemdir. “Suçta ve cazada şahsîlik, suçta ve cezada kanunîlik” ilkesi, göz ardı edilmemelidir. Şahsî hesaplaşmalar, basit siyasî gelecek hesapları ve bilinçaltındaki derin düşmanlıklar bir kenara bırakılmalıdır. “Yangından mal kaçırmak” üzerine kurulmuş ve tam bir şark kurnazlığıyla “muhalefet eden, itiraz eden ve itiraz etme ihtimâli olan herkes”, bu torbaya atılmamalıdır.  Üzülerek görüyoruz ki yürütülen soruşturmalarda, bahsettiğimiz ilkeler çiğnenmektedir. Bu ilkelerin göz ardı edildiği, devletin en üst düzey makamları tarafından dile getirilmekte; “At izinin it izine karıştığı” yönünde açıklamalar yapılmaktadır. Bu durumda, ortada çok ciddi bir karmaşa olduğu anlaşılmaktadır. Nitekim bugün yapılan operasyonlarda oklar, tam da bu mantıkla Ülkücü Hareket'e yöneltilmiştir. Aralarında eski milletvekilleri, il başkanları, ocak başkanları, parti üyeleri, gazeteciler ve yazarlar bulunan pek çok ülküdaşımız, gözaltına alınmıştır.  Türk milliyetçilerinin basındaki muhalif duruşunu temsil eden Yeniçağ gazetesinin milliyetçi ve ülkücü kimlikleri bilinen yazarlarına karşı bugün yapılan gözaltı işlemi kamuoyunda büyük infial yaratmış, milliyetçi ve ülkücü camiayı üzmüştür.  FETÖ ve OHAL sürecinde yasama, yürütme ve yargıdan sonra demokrasinin vazgeçilmez ögesi olan basına özellikle de iktidara muhalif basına yönelik baskıların arttığı gözlenmektedir. Bu manada, başta Yeniçağ olmak üzere, PKK, FETÖ, IŞİD vb bölücü terör örgütlerine karşı başından beri en büyük mücadeleyi veren basın organlarının hedef alınması, bindiği dalı kesmek veya kendi ayağına kurşun sıkmak anlamına gelmektedir.  Başta MHP ve Ülkücü Hareket mensupları olmak üzere, her türlü bölücü ihanet çetelerine karşı Türk devletinin ve hükümetine sınırsız destek veren aziz milletimizin her görüşten tek bir vatansever ferdi bile mağdur edilmemelidir. İktidara verilen desteğin, muhalif kesimleri bertaraf edilmesine dönüşmemesi için atılan her adımın takipçisi olduğumuzu, mağdur olan bütün ülküdaşlarımızın yanında ve arkasında olduğumuzu bir kez daha açık ve net bir şekilde ifade ediyor, hak ve adaletin gecikmeden yerini bulmasını temenni ediyorum”

ÜMİT ÖZDAĞ: BU MÜCADELEYİ GENELKURMAY BAŞKANLARI VERMEDİ

MHP Gaziantep milletvekili ve Genel Başkan adayı Özdağ "Bugün FETÖ operasyonları kapsaminda gözaltına alınan Yavuz Selim Demirağ hayatını Türk milliyetçiliği davasına adamiş bir mücadele adamıdır. 2007'den bu yana Ergenekon, Balyoz ve casusluk davalarında FETÖ ile göğüs göğüse savaşmıstır. Harbiyeli Demirağ’ın Türk Ordusu için verdiği mücadeleyi genelkurmay başkanlarının vermediği açıktır. Turan Yaldır benim sevgili kardeşim ve ülküdaşımdır. Turan yiğit bir adamdır. Doğma büyüme ülķücüdür. Turan FETÖ için ancak düşman olabilir. Keza Servet Avcı ve diğer ülküdaşlarımız. FETÖ son 1000 yıllık tarihimizin en büyük iç düşmanıdır. Bu düşman ile mücadele şansı asla sulandırılmamalıdır. Allah Ülkücü Hareketi korusun.”