Metal yorulmadı, Erdoğan yordu!
Zaman zaman görüşlerini paylaşan Dr. Ali Bektaş diyor ki, "Erdoğan'ın 15 senedir söylemi aynı. Konuşmalarda kelimeler yer değişmiş, eş anlamlısı kullanılmış, bazı farklı süslemeler yapılmıştır. Erdoğan'ın yeni bir şey üretmediği, 15 sene öncesi ile bugün arasında değişen bir şey olmadığı anlaşılmıştır. 15 yıldır, kamu mallarını satarak, değerli hazine arsalarını satarak, Katar gibi ülkelerden krediler devşirerek günü kurtaran AKP, okyanusu kuruttu, kaynakları tüketti. Son günlerde R. Tayyip Erdoğan'ın çabası ve il il dolaşarak seçim mesajları vermesi aslında bir erken seçim hazırlığı.
Erdoğan, 2018 yılı içerisinde baş gösterecek ekonomik olumsuzluklardan korkuyor. Yine muhalefeti hazırlıksız yakalamak, yeni kurulacak partiye de fırsat vermemek istiyor. AKP, şark kurnazlığı ile Arap Milliyetçiliği yapacağına Türklüğün ipine sarılsaydı, belki kurtulurdu."
***
"Konuyla ne ilgisi var" diyenler olabilir ama Bingöl'ün Karlıova İlçesi'nde, kendilerini "hayvan tüccarı" olarak tanıtan, kimlikleri henüz belirlenemeyen 3 kişi, önce Kantarkaya, Tuzluca, Mollaşakir, Geçitli, Viranşehir, Harmantepe, Çukurtepe, Kumbet, Ortaköy ve Suçatı köylerindeki üreticilerden az sayıda küçükbaş hayvan satın aldı.
Bu şekilde köylülerin güvenini kazanan "hayvan tüccarları", daha sonra birçok üreticiden, parasını 10 gün sonra ödemek üzere, yaklaşık 2 milyon lira değerinde 3 bin küçükbaş hayvan aldı. Aradan 20 gün geçmesine rağmen bu kişilerden haber alamayan üreticiler, savcılığa suç duyurusunda bulundu.
Bu dolandırıcılık yöntemini bütün Türkiye'nin biliyor olması gerekir. Meselâ iki yıl önce, Trabzon köylerindeki hayvan yetiştiricilerinin aynı yöntemle dolandırıldığını duymuştum! Bu tür duyumlar, Karlıova'ya hiç mi ulaşmadı?
***
Aslında, AKP iktidarı, başlangıçta halkın oylarını aynı yöntemle aldı. Fakat İslâm üzerinden yaptıkları propaganda "Çalayiler ama namaz da kılayiler"e dönüştüğü için geriye iktidar nimetlerinden pay vermekten başka çareleri kalmadı!
Şimdi Tayyip Erdoğan, AKP Genel Başkanı sıfatıyla "Teşkilatlarımızın bir kısmında metal yorgunluğu emareleri gördüğümü çeşitli defalar dile getirdim. Milletimizin bizden beklentilerini karşılayabilecek donanıma ve dinamizme sahip arkadaşlarımızla yolumuza devam edeceğiz" diyor.
Referandumdan önce, yerel ölçekte siyaset yapan arkadaşlarımızdan, "AKP il ve ilçe teşkilatları isteksiz" bilgisi geliyordu.
AKP'nin 16 Nisan referandum sonuçlarını analiz etmek için kurduğu komisyonun raporunda da "hayır" oylarının beklenenden yüksek çıkmasında anayasa değişikliğiyle getirilen düzenlemelerin halka iyi anlatılamadığının etken olduğu vurgulanırken, bunun sebepleri arasında "parti yöneticileri ve hükümet üyelerinin yeni sistemi içselleştirememesi" sayıldı.
Anlaşılan AKP yöneticileri ve bakanlar, Cumhurbaşkanlığı sistemi denilen ucube düzenlemenin faydasına inanmadı! İnsan, inanmadığı davayı ne kadar savunur? Başka bir insanı yüceltmek, başkan yapmak, tek başına dava değildir! AKP yöneticileri de bir kişinin isteklerine boyun eğmekten sıkıldı artık. İsteksizliğin, metal yorgunluğunun sebebi bu! Yorgunluğa sebep olan bizzat Tayyip Erdoğan'ın kendisi!
Tabii bunu duymak bile istemeyebilir!
***
Erdoğan, parti teşkilatlarında, görevleri gençlere devretmekle bu yorgunluğa bir çare bulacağını zannediyor ama gençlere de uğruna mücadele edecekleri bir dava lâzım! AKP'nin davası var mı? Var elbette ama bugüne kadar gizli tutuluyordu. Şimdi davanın, "Yeni bir devlet kurmak olduğu" herkes tarafından anlaşıldı. AKP'li siyasetçi de bu davanın ülkeye ve dolayısıyla kendisine, ailesine, çocuklarına, torunlarına zarar vereceğini görüyor! AKP'li siyasetçi artık Erdoğan'ın gizli gündeminden korkuyor!
"Metal yorgunluğu" denilen isteksizliğin sebebi işte bu "korku"dur!