Manzara gördüğünüz gibi

El âlem gelip bu ülkede hepimizin gözü önünde operasyon çekmiş bedevi kabile mantığı ile bir gazeteciyi öldürmüş biz uygarlık seviyesinin üstüne çıkacak bir Türkiye özlemi içinde olacak yerde tam tersine Atatürk'ün kişisel mirasını tartışmaya açmışız.

El âlem, güzel ülkemizin, binlerce yıllık tarihi birikimi ve İstanbul'u feth edenlerin mirasçıları olan Türklerin devletini, o devletin hukukunu, siyasetini de altüst ederek istediği papazı söktüre söktüre; tehdit, şantaj baskı uygulayarak almış, biz başımızı ellerimizin arasına alıp derin bir düşünce fırtınası yapıp içinde bulunduğumuz durumu sorgulayacağımız yerde, Atatürk'ün şahsi malını, öz parasını, öz mirasını kime bırakması gerektiğini tartışıyoruz.

İşin garibi de nedir biliyor musunuz?

Atatürk, bütün o devletlere ve döneminin zorba kuvvetlerine karşı "İstiklâl-i tam" görüşüyle meydan okumuş ve okuduğu meydanı teslim almış biriydi..

Bir de mevcut manzaraya bakar mısınız?

Bir önceki gün mangalda kül bırakmıyoruz, üç gün sonra mangalı külüyle teslim etmek zorunda kalıyoruz.

Hani söz?

Hani değerler sistemi?

Hani millî bilinç?

Hani muasır medeniyet?

Hiç biri yok..

Affedersiniz ama şu bedevi Arap kabilecilerinin yürüttüğü mantıktan ne farkımız var?

İktidar, muhaliflerini teker teker boğazlıyor.

Peki hukuk?

Ne hukuku?

Hani İslam'ın ruhu?

Hani Mekke'nin ruhaniyeti.

Hani Haccın yaşadığı ve yaşatıldığı topraklarından doğması gereken irfan?

Hani?

Yok..

Sanki Allah, "öldürmeyin" dememiş..

Sanki Allah, "kul hakkı yemeyin " dememiş..

Sanki İslam, "Müslüman elinden, dilinden emin olunan kimsedir" diye bir cümle kurmamış..

Sanki Peygamber, "İnananlar kardeştir" lafını hiç söylememiş..

Bakınız manzaraya..

Ne görüyorsunuz?

Bir kitaplarda varlığını sürdüren din/İslam var, bir de pratik hayata hiç yansımayan ama yansıyormuş gibi yapan devlet yönetimi ve sözde diniymiş gibi görülen iktidarlar var.

PKK'ya Esat'ı ve Türkleri öldürsün diye 100 milyar dolar..

Siyonizm'e ABD ile el ele vererek milyon dolarlar.

Kendi kardeşleri Yemen'e, kadın, kız, çoluk, çocuk demeden atılan onlarca bomba..

Ve Türkiye'de muhalif gazeteciye operasyon..

Buradan da anlaşılacağı gibi yaşayan ve yaşatılan bir İslam yok. Tam tersine İslam, bizzat Mekke'de siyasetin oyuncağı haline getirilmiş ve ölü bir dine dönüşmüş..

Ölü dini, yaşayan din haline getirmek için, doğruluk, dürüstlük, hak hukuk, emaneti ehline (işi, liyakatli olana) verecek bir siyaseti kim üretecek? Hangi toplum ya da topluluk haykıracak?

Belirsiz.

İslam dünyası sefilleri oynuyor.

İslam toplumlarının yaşadığı devletleri yöneten politik akıl şekilde görüldüğü gibi.

Kimi muhalifini öldürüyor, kimi özel hukuku hiçe sayıp özel miras hakkını kanunla ortadan kaldırmaya çalışıyor, kimi adam boğazlıyor.

Yazarın Diğer Yazıları