Kudüs-Lozan söyleminin iç yüzü!

CHP Genel Başkan Yardımcısı Aykut Erdoğdu, "Şaibeli büyüme verilerine rağmen işsizlik düşmüyor, gelir dağılımı adaleti sağlanamıyor. GDO'lu büyüme rakamları halkın ekmeğindeki küçülmeyi, büyüme olarak gösteren bir çarpıtmadan ibaret. Öyle kötü bir iş yaptılar ki, artık kimse Türkiye'nin istatistiklerine güvenmiyor." dedi.

Erdoğdu, yaptığı yazılı açıklamada "2012 yılında yeni yöntemle hesaplanan millî gelirinizdeki artış Avrupa Birliği'nin hesabından 3,7 kat, OECD ülkelerinin hesabından 3,8 kat daha yüksek çıkıyor. 2009-2015 döneminde ortalama büyüme hızımız yıllık 5,2 puandan yıllık 7,4 puana yükseldi. Aynı şekilde hem tasarruflar hem de yatırımların millî gelire oranında ciddi artışlar oldu. TÜİK'e göre meğer Türkiye'de yurtiçi tasarruflarda bir sorun yokmuş. O zaman bireysel emeklilik sistemini getirirken niye 'tasarruflar yetersiz' denildi?" ifadelerini kullandı.

***

Erdoğdu'nun "Artık kimse Türkiye'nin istatistiklerine güvenmiyor" sözü, başka soruları çağrıştırıyor...

Türkiye'nin dış politikasına güvenen var mı? Meselâ yapılan anketlere göre Türkiye'nin "Esad-Esed" dönüşümlü Suriye politikasına güvenenler yüzde 33'lerde kalıyordu. Bu rakamlardan, AKP'ye oy verenlerin yarısının da Suriye politikasına güvenmediği sonucu çıkıyordu...

Peki Türkiye'nin emniyet ve yargı sistemine güven ne durumda? Yargıyı ve polis teşkilatını, CIA'nın kullandığı bir cemaate teslim eden AKP iktidarı, kendi ordusuna kumpas kurulmasına destek vermiş oldu. Öyle ki, kozmik odaya girmelerine bile Başbakan olarak Tayyip Erdoğan izin verdi. O kozmik odada ele geçen gizli bilgiler, gönderildiği devlet kurumundaki FETÖ'cüler eliyle CIA'nın eline gitti ve Irak'ın kuzeyinde Türk istihbaratına çalışan çok sayıda eleman katledildi! Diğer taraftan, Türkiye'nin bir büyük savaş veya işgal durumunda direnişini örgütleyecek sivillerin listeleri de CIA'ya teslim edilmiş, ülkenin savunma mekanizması yok edilmiş oldu.

15 Temmuz'da herkes gördü ki meğer FETÖ'nün asıl gücü TSK içindeymiş. Üstelik bunların ancak bir kısmı ortaya çıkarılabildi! Kripto yapı, hâlâ çözülemedi! Devlet kadroları ise çalınmış sorularla sınav kazananlarla dolduruldu!

***

Şimdi, Türkiye, Kudüs mücadelesi veriyor! İyi de İsrail'in NATO'ya ortak üye olmasına izin veren de AKP iktidarıydı! "İsrail'in güvenliği bizim birinci önceliğimizdir" sözlerinin sahibi de Abdullah Gül'dür! İsrail terör devleti ise NATO'ya niye aldınız?

ABD başkanları da "Dış politikada birinci önceliğim her zaman İsrail'i korumak olacaktır" ifadelerini kullanmıştır! Türkiye'nin dış politikası, fiili olarak hep ABD ile aynı çizgide sürdürülmüştür. El Bab harekâtına kadar Suriye'de yapılan iş budur!

Rus uçağının düşürülmesi, Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun "ben emir verdim" demesinden sonra Rusya'dan özür üzerine özür dilenmesi, bu arada bir Rus uçağının Türk askerlerinin üzerine bomba bırakması ve şehitler verilmesine de ses çıkarılamaması ne kadar güven verici işler değil mi?

***

Şimdi de Tayyip Bey, "Lozan güncellenmeli" diyor. Öyle diyeceğine Yunanistan'ın Lozan'a uygun davranmasını sağlamak gerekmez mi?

Lozan'ı güncellemek, Türkiye'nin mevcut sınırlarını tartışmaya açmaktır! ABD ve AB, Türkiye'nin Güneydoğu sınırlarını ve Hatay'ı tartışmalı sayıyor zaten..

Koordinatör ülke emretmiş, bizimkiler Oslo'da PKK ile masaya oturmuştu! Bu sayede PKK, Güneydoğu kentlerinde hendekler kazdı, egemenlik kurdu! Devlet, kendi kentlerini geri almak için şehitler vermek pahasına operasyonlar yaptı!

Hani Murat Çobanoğlu, "Neyine güvenem yalan dünyanın?" diye soruyordu ya böyle bir siyasetin neyine güvenelim?

Adaletin bozulduğu bir ülkede istatistiğe güven olur mu?

Yazarın Diğer Yazıları