Konut satışlarında çelişki
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Ekim ayında konut satışlarında bir önceki yıla göre yüzde 5.7 oranında bir düşme yaşandığını açıkladı. En yüksek satışlar da üç büyük şehre göre sıralandı.
Toplam konut satışları içinde en fazla, yüzde 19.8 oranla ipotekli konut satışları geriledi.
İpotekli konut satışlarına, bu sene konut kredilerinin daralması ve konut kredi faizlerinin artması da etkili olmuş olabilir. Bir büyük özel bankanın aylık konut kredi faizi, geçen sene yüzde 0.90 iken bu sene yüzde 1.05 olmuş. Enflasyonun artışı, faiz artışıyla kredi maliyetlerinin artması ile konut kredi faizlerinin de artması da doğaldır. Doğal olmayan hâlâ aylık faiz uygulamasıdır.
Bankalar aldıkları mevduat için yıllık faiz oranı verirken, verdikleri krediler için aylık faiz oranı ilan etmeleri, ekonomideki istikrarsızlığın bir tescilidir. Hükümet sürekli faiz üstünde dururken, en sorunlu olan aylık faiz oranı ilanı üstünde neden durmuyor?
Öte yandan, bir kamu bankası da, bu seneki konut faizlerini geçen senenin altında tutuyor. Faizler artarken, devlet tarafından konut faizlerinin düşük tutulması, sosyal konut politikası açısından normaldir.
Ne var ki kamu bankaları sosyal konut ayırımı yapmıyor. O zaman faizler yalnızca konjonktürel açıdan düşük tutuluyor demektir. Bu şartlarda kamu bankalarının zararı da bütçeden, yani fakir-fukaranın ödediği vergilerle karşılanacaktır. Bir anlamda zararın sosyalize edilmesi olan bu durum gelir dağılımının da bozulmasına neden olacaktır.
Ancak ekonomiyi günlük politikalarla yönetenler bilmelidir ki, bu tür lüks konut satışlarından dolayı kamu zararının sosyalize edildiği toplumlarda , halkın lüks konutları alanların karının da sosyalize edilmesini istemesi gibi yüksek bir sosyal maliyeti var.
Aşağıda tabloda görüldüğü gibi konut satışları düşmekle birlikte yabancılara satışta yüksek artış var.
*************************************************
Ekim Ayı Konut Satışları
----------------------------------------------------------------------
2016/2017
Konut + Satışı Yüzde Değişme
----------------------------- -------------------------------
Toplam Satışlar - 5.7
İpotekli Satışlar - 19.8
Diğer Konut Satışları + 2.6
Yabancılara Satış + 70.9
-----------------------------------------------------------------------
Satılan Konut Sayı
---------------------------- -------------------------------
İlk Satış 55.954
İkinci El 65.888
Yabancılara Satış 2.677
Toplam 122.882
-------------------------------------------------------------------------
Yüzde
----------------------
Yabancıların Payı 2.18
----------------------------------------------------------------------------
Merkez Bankası verilerine göre, yabancılar Türkiye'den 2016 yılı Ocak-Eylül 9 aylık döneminde, 2 milyar 946 milyon dolarlık gayrimenkul satın aldı. Bu sene 2017 yılında aynı 9 ayda yabancıya konut satışları yüzde 25 artarak 3 milyar 682 milyon dolara yükseldi.
Öte yandan TUİK'in yayınladığı konut satış adetlerine göre de bu Ekim yabancıya satılan konut sayısı, geçen sene Ekim ayına göre yüzde 70.9 oranında artarak, 2.677 oldu.
Anlaşılan odur ki, bu sene yabancılar Türkiye'den hem toplam değer olarak hem de sayı olarak daha fazla konut aldılar.
Yabancıların gayrimenkul alımında TL'nin değeri kaybetmesi nedeniyle gayrimenkul fiyatlarının düşmesi etkili oldu.
Ayrıca konut satın alan yabancıların kompozisyonu da değişti. Antalya ve Muğla gibi illerde yabancıların gayrimenkul alımı ya daha düşük arttı veya azaldı. Söz gelimi Muğla'da 2016 Ekim ayında yabancıya satılan gayrimenkul sayısı 533 iken 2017'de aynı ayda 519'a geriledi.
Avrupalılar daha çok Muğla'dan ve Antalya'dan gayrimenkul alıyor. Ayrıca Antalya'da hem Ruslar ve hem de Avrupalılar alıyor. Bu satış sonuçları Avrupalıların gayrimenkul alımlarının düştüğünü gösteriyor.
Buna karşılık Yalova ve İstanbul'da yabancıya satışlar ortalamanın çok üstünde artmış. Araplar konut alımında İstanbul'u, Yalova'yı ve Bursa'yı tercih ediyor. Mamafih TÜİK'in açıklamasına göre, Ekim ayında en fazla konut alan ülke vatandaşları, Suudi Arabistan, Irak, Azerbaycan, Kuveyt ve Rusya olmuş.
Konut satışları bile Avrupa'dan uzaklaşan, Araplara yaklaşan bir Türkiye tablosu çiziyor.