Koca bir ülke, daha ne kadar bu şekilde yönetilebilir?
Ülke yönetiminde skandal üzerine skandal yaşanıyor. Birkaçına bakalım...
TMMOB Şehir Plancıları Odası Ankara Şubesi'nin açıklamasına göre "Ankara Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü'nün 6 Temmuz 2018'de ilan edilen imar planı değişikliği önerisinde Ankara Gar Sahası özel üniversite alanı olarak tanımlandı ve alan için 8-10 kat yapılaşma kararı getirildi.
Ankara Gar Sahası ve üzerindeki bir kısmı tescilli olan yapıların tamamı Ankara Medipol Üniversitesi'nin kurulması için kurucu başkanlığını mevcut Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'nın yaptığı TEBA Vakfı'na tahsis edildi.
Cumhuriyet'in önemli yapı ve kurumlarının hedef alındığı bu dönemde, bu plan değişikliği önerisi yalnızca mimari, tarihi ve kültürel değerleri tehdit etmekle kalmayıp aynı zamanda birçok planlama sorununa da zemin hazırlamaktadır."
Açıklamada bu sorunlar tek tek sıralanıyor.
Karara şu ana kadar, siyasilerden sadece HDP Ankara Milletvekili Filiz Kerestecioğlu tepki gösterdi ve bir soru önergesi verdi.
Diğerleri, AKP uygulamalarını kanıksadı herhalde!
***
Brezilya ve Uruguay'dan ithal edilen sığırlarda şarbon hastalığı ortaya çıktı. Üstelik kurbanlık olarak satılan hayvanlarla temas edenlerde hastalık belirtileri baş gösterdi. İstanbul'da iki mahalle karantinaya alındı. Hastalardan, Bakırköy Sadi Konuk Devlet Hastanesi'ne başvuranlar, tedavi edildi. Ankara'da da benzer bir durum var! Hayvanlar Mersin limanına getirildiğinde kontrollerinin yapılmadığı anlaşılıyor.
2018 yılının ilk altı ayında 706 bin canlı sığır, 245 bin koyunun ithal edildiği bildiriliyor.
TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası açıklamasında "Yaşanan son olaylar da göstermiştir ki hayvansal üretim başta olmak üzere tüm tarımsal ürünlerde ithalat merkezli politikalar bir taraftan ülkemiz tarımsal üretimine büyük bir darbe vururken, diğer taraftan ithal edilen ürünlerde gıda güvenliğini sağlamada yaşanan sorunlar ülke insanımızın sağlığını olumsuz yönde etkilemektedir. Gerek ekonomik açıdan, gerekse gıda güvenliği açısından, halkımızın beslenme ihtiyacını yerli kaynaklarımızdan sağlamaya yönelik bir tarım politikası uygulanmalıdır." denildi.
***
Cumhuriyet'te bir haber var. "Gezi direnişi sırasında 'camide içki içtiler' yalanını basına servis eden kişi terfi etti." deniliyor.
"Kabataş'ta gelinime saldırdılar" yalanını yayan kişi de siyaseten ödüllendirilmişti!
Yalan üretmek, devlet yönetiminde yükselmek için gereken şartlardan biri haline geldi anlaşılan...
***
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Harp Okulları Mezuniyet Töreni'nde yaptığı konuşmada, "Bazıları 'askeri okullar kapatıldı' diye propaganda yapıyor. Halbuki burada olduğu gibi harp okullarımız, astsubay meslek yüksek okullarımız, enstitülerimiz faaliyetlerini sürdürüyor. Ancak günümüz şartlarında ihtiyaç kalmadığı için askeri liseler kapatıldı" dedi.
Millî Savunma Bakanlığı eski genel sekreteri Ümit Yalım, Erdoğan'a soruyor: "Aydın'daki Yunan Liseleri ihtiyaçtan mı açıldı?"
Bilindiği gibi Aydın'a bağlı bazı adalar Yunan işgali altında ve bu adalarda Yunan liseleri açıldı!
Yine Erdoğan, 31 Ağustos 2018'de, Balıkesir Astsubay Okulu'nun Mezuniyet Töreni'nde yaptığı konuşmada, "Biz bu orduyla yedi düveli önümüze katar cehenneme kadar kovalarız" dedi.
Yalım soruyor: "Erdoğan'ın elini kolunu bağlayan mı var? İzmir, Aydın ve Muğla'ya bağlı adalardaki 5 binden fazla Yunan askeri, cehenneme kadar neden kovalanmıyor?"
***
AKP iktidarı ülkeyi yönetemiyor ama öyle bir algı oluşturdular ki, artık yandaşları, "AKP'ye destek vermeyen vatan hainidir" diyebiliyor. Devalüasyon yaptılar ama ekonomik krize bile "sorumlu" buldular. "Türkiye'ye ekonomik saldırı varsa siz ne tedbir aldınız?" diye soran yok gibi! Yetmezmiş gibi, Halkbank, gece yarısı, yarı fiyatına 4.3 milyon dolarlık döviz satıyor!
Koca bir ülke, daha ne kadar bu şekilde yönetilebilir?