Koalisyon nasıl kurulacak?
İktidar oyunları, Hintli filozof Beydeba’nınKelile ve Dimne adlı eserindeki kedi, fare ve avcı oyununa dönüştü! Hikâyenin orijinali, bu sütuna sığmaz. Özeti şöyle:
Bir ağaç kovuğunda Rûmi adlı bir kedi yaşarmış. Yakındaki bir yuvada da Feridun adlı farenin yuvası varmış. Bir gün kedi, avcıların kurduğu tuzağa yakalanmış. O sırada yiyecek aramak için dışarı çıkan fare, kediyi o halde görünce önce sevinmiş ama arkasına dönüp baktığında onu kapmaya hazır bir gelincik ve ağacın tepesinde gözleriyle onu takip eden bir baykuş görmüş. Hemen kedinin yanına giderek, kendisine dokunmama sözü vermesi halinde iplerini kemirerek onu kurtarabileceğini söylemiş. Gelincik ve baykuş kedinin yanına yanaşamadıkları için olay yerini terk etmişler. Kedi öneriyi kabul etmiş. Fare, kemirme işini ağırdan alarak son ipi koparmamış. Birden avcı gelmiş, fare hemen son ipi de koparmış, avcıyla burun buruna kalan kedi ağaca ancak tırmanabilmiş, fare de hemen bir yarığa sinmiş.
Avcı gidince, kedi fareye seslenmiş, teşekkür etmek için fareyi yanına çağırmış ama fare “Zayıfın güçlü düşmanından uzak durması, güçlünün zayıfa güvenip kanmasından daha sağlıklı, daha doğru bir tutumdur, akıllı kişi, çaresiz kalınca düşmanla da anlaşmayı bilir. Bizim bir araya gelmemize imkân yoktur. Sen kendi yoluna, ben kendi yoluma” demiş.
Filozof Beydeba, hikâyesini Hükümdar Debşelim’e anlattıktan sonra, “Dostluk ve düşmanlık, asla sabit kalmaz; Akıllı adam gerektiğinde eski düşmanından yardım isteyebilir. Evvelce ona karşı beslediği itimatsızlık hissi, asla basiretini kapatmaz. Uyanık kişi, korktuğu bir felâketi defetmek için düşmanından da faydalanmasını bilendir” diye öğüt vermiş.
* * *
Konuya dönelim... CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin 14 ilkesini açıkladı ve diğer siyasi parti liderlerini de ilke ve önceliklerini ortaya koymaya davet etti. Kılıçdaroğlu, “İlkelerimizi koyalım, hangi partilerle ilkelerimiz bağdaşıyorsa oturalım bir arada. Eski alışkanlıkları bırakalım, kısır çekişmeleri de bırakalım. Çözümün adresi CHP’dir” dedikten sonra “Seçim sonrasında yüzde 40’lık ve yüzde 60’lık bir denge oluştu. Hükümet kurma görevi yüzde 60’lık bloka düşüyor” diye konuştu.
Buna karşılık, Hürriyet gazetesinden Umut Erdem, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin il ve belediye başkanları ile basına kapalı olarak yaptığı toplantıda AKP-MHP koalisyonu için “Bu sürecin bir tarafında Bilâl var. Versin Bilâl’i alsın iktidarı. AKP-CHP koalisyonunu ABD istiyor, sermaye odakları istiyor. Kemal Derviş’in aylar öncesinden Türkiye’ye gelmesi önemli. Bunun zeminini oluşturmak istiyorlar, ancak hem AKP, hem CHP tabanında bir muhalefet söz konusu. CHP de AKP gibi üst düzeyde bir komisyon oluşturarak görüşmelere başlandığını açıklıyor. MHP ile koalisyon isteniyor algısı yaratmak istiyorlar. Ancak asıl amaçları AKP-CHP koalisyonuna meşruiyet kazandıracak bir zemin oluşturmak” dediğini iddia ediyor.
Bu arada TÜSİAD ve MÜSİAD başkanları da Tayyip Erdoğan ve liderlerle görüşmek için devreye girdi.
* * *
Diğer taraftan PKK adına konuşan Duran Kalkan, “8 Haziran’dan itibaren Türkiye’de süreç artık merkezinde Kürt sorununun çözümünün yer aldığı bir demokratik yeniden yapılanma sürecidir. Hükümet buna göre kurulacak, Meclis bu çerçevede işleyecektir. Buna göre olmayan tutum ve yaklaşımlar çatışma ve savaş etkeni olacaktır” dedi.
Şimdi bu denklemde, kedi kim, fare kim, avcı kim, gelincik kim, baykuş kim; isimlendirmeyi size bırakıyorum...