Kiliselerden çıkan savaş sinyalleri!
Uzun yıllardır süre gelen savaşların, "enerji" ham maddesi gasp ederek kazanmaya veya "mezhep kavgaları" yüzünden bir türlü bitmediğini kabul edenler herhalde çoğunluğu oluşturuyor.
Gerçekten de, ABD'nin liderliğini yaptığı kutup ve ona karşı olan ulusların oluşturduğu güç, fasılalarla ya çatışıyor, ya savaşıyor ya da birbirlerini tehdit ediyor.
Artık kısacası "petrol savaşları" diye adlandırılan sıcak gelişmelerin tarafları kesin olarak belli olurken, işin içine "mezhep" girince, dünya hem karışıyor hem kızışıyor.
Bir yandan, Müslümanlar arasında "mezhep" yüzünden anlaşmazlıklar bir asrı çoktandır geçerken, Kudüs'e bakış ve ibadet açısından Yahudiler'de de sertlikler bir türlü önlenemiyor.
Buna paralel Hristiyanlık alemi de, Hz. İsa'nın çarmıha gerilmesinden itibaren, bazı Yahudilere karşı öfkesini unutamıyor fakat gizliyor.
Bu arada, Hristiyanlar arasında bir bakıma "mezhep" yüzünden sayılabilecek "Kilise" anlaşmazlıkları zaman zaman su üstüne çıkıyor.
Nitekim, Rusya Ortodoks Kilisesi ile Ukrayna Ortodoks Kilisesi'nin Moskova'dan bağımsızlık girişiminden yana tavır alan İstanbul Fener Rum Patrikhanesi arasındaki gerilim sürüyor.
45 milyon nüfusa sahip Ukrayna'da dinî gerilimin devam etmesi kuşkular yaratıyor.
Ülkeden gelen haberlere göre; Ukrayna Ortodoks Kilisesi'nin bir bölümünün bağımsızlığını (otosefali) istemesi, İstanbul Ortodoks Kilisesi ile Moskova Kilisesi ilişkilerini koparma noktasına getirirken, İstanbul Patrikliği aylık sinodun (Meclis) sonunda Ukrayna'daki 2 metropolitliği tanıdığını dünyaya sızdırıyor.
Sona eren aylık sinodda, Ukrayna'daki 3 metropolitliğin tanınması kararı alınıyor.
Ukrayna'daki görüşmelerden sonra Türkiye'ye dönen, iki temsilcinin gerçekleştirdiği sunumun ardından, 3 metropolitliğin tanınması, Ukrayna Kilisesi'nin bağımsızlığı için atılan ilk adım olduğu öne çıkıyor.
Oysa, Fener Rum Patrikhanesi'nin, Ukrayna Ortodoks Kilisesi'nin ayrılma talebini kabul etmesine Rusya'dan tepki gelmesi ortalığı şimdiden karıştırıyor.
Hatta, Moskova Patriği Kirill'in Basın Sözcüsü Aleksandr Volkov, Fener Rum Patrikhanesi'nin kararının Ortodoksları böleceği tehdidini savuruyor.
Volkov'un, "Bu karar dağılmanın meşrulaştırılmasıdır. Fener Rum Patrikhanesi eylemleriyle kırmızı çizgiyi geçmekte ve Ortodoks birliğini felakete götürmektedir." ifadesini kullanması atmosferin şiddetini gösteriyor.
Moskova Patrikhanesi'ne bağlı Ukrayna Ortodoks Kilisesi Basın Sözcüsü Vasiliy Anisimov da Fener Rum Patrikhanesi'nin kararına tepkisiz kalmıyor.
Anisimov'un, "Bu karar kiliseye karşı son derece düşmanca bir eylemdir." değerlendirmesinde bulunması ise çeşitli yorumlara neden oluyor.
Öte yandan, Patrik Kirill'in, yerel Ortodoks kiliselerine Ukrayna Kilisesi'nin bağımsızlık talebiyle ilgili görüşmeler başlatmak için
mektup yazdığını açıkladığı biliniyor.
Rus Kilisesi daha önce Bulgaristan Ortodoks Kilisesi'nden de ret yanıtı aldığı bilgisi de halen yayılıyor.
En önemlisi ise; Ukrayna Başbakan Yardımcısı, geçenlerde ülkede bir askeri cephanelikte meydana gelen patlamalar için Rusya'yı işaret ediyor, Ukrayna Ortodoks Kilisesi'nin bağımsızlık için İstanbul'daki Fener Rum Patrikhanesi'ne yaptığı başvuruyla ilişkili olduğunun da sinyallerini veriyor.
Bölgemizde, böylesine kritik gelişmeler sürerken, Afrika'nın bir çok geri kalmış ülkelerinde ve Orta Asya'da Hristiyan çoğunluğunun olduğu yörelerde Müslümanlara yapılan hunharca girişimler, dini baskıyı daha doğrusu hortlayan "Haçlı" zihniyetini ispatlıyor.
Avrupa'da Suriye, Pakistan ve Afrikalı göçmenlere hatta orada çalışan Türklere karşı gösterilen şiddetin, kilise kaynaklı olduğu da söyleniyor.
Özellikle, ABD'de başını ne yazık ki Başkan Trump'ın çektiği eylemler ve kabul edilemez görüşlerin, bir yerde kiliselerden kaynaklandığını kabul edenler, gün geçtikçe çoğalıyor.
Kıbrıs'ta Türklere karşı kilisenin çıkışı, vahşet ve kana dönüştüğü unutulmuyor. Papaz Makarios'un canavarlıklarının kilisenin savaş çığırtkanlığı olduğunu kaydetmek gerekiyor.
Türk milletine bir "utanç" sayfası bırakan rahip Brunson'un yaptıklarına ne demeli?
Görülüyor ki, başta ABD olmak üzere İsrail, Afrika, Orta Avrupa, Orta Asya'da hem kilise tahrikleri hem de anlaşmazlıkları gün geçtikçe hortluyor.
Sanki dünya barışının ihlallerinde; hem "enerji" hem de "mezhep kavgaları" tehlikeli bir şekilde baş başa gidiyor.