Kılıfına uydurmak iktidarları kurtarır mı?

Siyasi iktidarların milletin ortak malı olan kamu kaynaklarını, mevzuatta yer aldığı gibi basiretli bir tüccar gibi kullanması gerekir.

Bu alanda İktisat bilimi içinde kamu ekonomisi, maliye politikası, bütçe politikası Üniversitelerde ders olarak okutuluyor. Bu alanlarda bilimsel araştırmalar yapılıyor.

Anayasada da siyasi iktidarın kamu malları ve kaynakları üzerindeki tasarrufları sınırlayan maddeler var.

Anayasanın 166. maddesi "Ekonomik, sosyal ve kültürel kalkınmayı, özellikle sanayiin ve tarımın yurt düzeyinde dengeli ve uyumlu biçimde hızla gelişmesini, ülke kaynaklarının döküm ve değerlendirilmesini yaparak verimli şekilde kullanılmasını planlamak, bu amaçla gerekli teşkilatı kurmak Devletin görevidir." diyor.

İkinci paragrafın son cümlesi ise ''kaynakların verimli şekilde kullanılması hedef alınır'' şeklindedir.

Kamu kurumlarının, kamu kaynaklarını verimli kullanıp kullanmadığının denetimi halk adına TBMM tarafından yapılır. TBMM adına kamu malları ve harcamalarının, yasalara uygun, etkin ve yerinde kullanılıp kullanılmadığını da Anayasanın 130. maddesine göre Sayıştay denetler ve Meclis'e rapor verir.

Bugünkü siyasi iktidar, 2012 yılında çıkardığı bir kanunla önce Sayıştay'ın yetkilerini ve Meclis'e verdiği raporları kısıtladı.

Sayıştay kanunu 35. maddede yapılan değişiklikle Sayıştay'ın, kamu idarelerinin tüm hesap ve işlemlerinin gerekliliği, ölçülülüğü, etkinliği, ekonomikliği, verimliliği gibi konularda denetim raporu düzenleme yetkisi kaldırıldı.

Yap İşlet Devret model (YİD) 1980 sonrası dünyada uygulanmaya başlanan bir modeldir. Ancak her halde bu modelde ayrıca devlet tarafından gelir garantisi veren bizden başka bir ülke yoktur.

Kaldı ki AKP iktidarı özel sektöre yaptırılan devlet hastanelerine de hasta garantisi verdi. Her halde bir hükümetin hastane müteahhitlerine hasta sayısı garantisi vermesi, dünya tarihinde görülmüş ve duyulmuş bir uygulama değildir.

Hastane kamu altyapı yatırımıdır. Kamu alt yapı yatırımlarının kâr veya zarar etmesi değil, topluma olan faydası önemlidir. Özel sektör ise, kâr etmek zorundadır.

Mamafih Sayıştay, 2017 yılı için Türkiye kamu hastaneleri kurumunu denetlemek için 10 kişilik bir heyet oluşturmuş. Bu heyetin raporuna göre hastaneler dış finansman sağladıkları kuruluşlarla yaptıkları anlaşma metinlerinde uyuşmazlık halinde Türkiye yargısını devre dış bırakmış ve Londra tahkim mahkemesini kabul etmiş. Ayrıca raporda usulsüzlükler olduğu vurgulanmış. Rapordaki tespitler nedeniyle bu 10 kişilik heyet başkanı görevden alınmış.

Öte yandan, siyasi parti mitinglerinde devlet kaynaklarını kullanmak, girişte yer verdiğimiz Anayasa hükmüne açıkça aykırıdır. Söz gelimi kamu taşıtları mitinglerde kullanılıyor. Gerek iktidar ve gerekse muhalefet belediyeleri miting alanlarına belediye araçları ile adam taşıyorlar. Gıda dağıtıyorlar.

Siyasi iktidar, ihale yasasında sık sık değişiklik yaparak, harcamaları Sayıştay'dan kaçırarak, gelecek bütçe gelirlerini bugünden kullanarak, her şeyi kılıfına uydurduğunu zannediyor ve basiretsiz bir tüccar gibi davranıyor.

Ancak mızrağın çuvala sığmadığını göremiyor.

Yazarın Diğer Yazıları