Kılıçdaroğlu-Karaman
CHP’nin Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile Ak Parti’nin fetvacısı bilinen Hayrettin Karaman’ın, Cumhurbaşkanı adaylığı resmen açıklanan Recep T. Erdoğan’ın çocuklarına ve yakınındakilere kurdurduğu TÜRGEV üzerine sözlerini alt alta sıralayacağım. Yorum sizin.
Ön açıklama: TÜRGEV, Kılıçdaroğlu aleyhine 100 bin liralık manevi tazminat davası açtı. Sebep de, 17 Aralık 2013 yolsuzluk operasyonundan sonra TÜRGEV’e 100 milyon dolarlık bağışın dillendirilmesi... Daha birçok bağış “nüfuz ticareti” yle bağlantılı görülüyor.
İlk söz Hayrettin Karaman’ın: “Din anlayışını ve hizmetini belli bir şahsa, gruba, mezhebe ve meşrebe bağlamadan benimseyip yürüten hasbî (Allah rızası için kurulmuş ve çalışan) vakıflarımız var. Bu yazıda ele alacağım vakıflar genel olarak örgün din eğitimi ve özel olarak da İmam Hatip Okullarını öncelikli hizmet alanı olarak seçmiş bulunan ENSAR ve ÖNDER ile üniversite gençliğine yurt ve yuva kuran İlim Yayma ve TÜRGEV’dir..”
Kılıçdaroğlu (TÜRGEV’in açtığı dava ile ilgili): “Açsınlar. Böyle büyük bir rakamla açıyorlar ki korkalım da konuşmayalım. Baskı altına almak istiyorlar bizi. Korkmak ne kelime... Tam tersine memnun olurum. Dava açılınca bizim de söyleyecek sözümüz olacak tabii. İşte o zaman halkımız TÜRGEV konusunda dönen dolapları bir bir öğrenecek.”
Hayrettin Karaman: “Yukarıda adlarını yazdığım vakıflardan biri olan TÜRGEV, ilgilileri arasında başbakanımızın oğlu ve kızı da bulunduğu için hedef tahtasına kondu, malum çevreler iş ve el birliği içinde iftiralar attılar, karalama kampanyaları yaptılar.”
Kılıçdaroğlu: “Bu vakıf ne zaman kuruldu? Hangi gerekçeyle vergi muafiyeti kazandı? Kimden, ne kadar bağış aldı? Bu bağışlar karşılığı kimler, hangi özelleştirme ihalelerini, hangi kamu ihalelerini kazandılar?Bunlar hep gizli. Açıklanmıyor. Tüm bunları sorgulamak bizim görevimiz. Tamamını da ortaya çıkaracağız. Bu vakıf devletten ihale alanların, bağışların toplandığı bir kurum olarak konumlandırılmış durumda. Nüfuz ticaretinin varlığı sayesinde para topluyor. Ama çıkıp bu iddialara yanıt vermek yerine mahkemeye başvurarak üzerimizde psikolojik baskı kurmayı hedefliyorlar.”
Hayrettin Karaman: “(TÜRGEV’in yaptığı “hizmetleri” sıraladıktan sonra): Bu kadar güzel ve faydalı bir faaliyet içinde olan bir vakfı hedef tahtası yapmanın asıl sebepleri nelerdir? (...) Yapılan bağışların rüşvete benzer olabilmesi için iki şeyi bilmek gerekir: 1. Bu bağışları yapanların niyetlerini. 2. Bu bağışları yapanların daha sonra bu yüzden devlet ve belediyelerden menfaat elde ettiğini.” (Yeni Şafak, 22, 25 Haziran 2014).
Kılıçdaroğlu: TÜRGEV’e kimler bağış yapmış. Ve bu bağışları yapan şirketler sonradan hangi özelleştirmeleri, hangi devlet ihalelerini kazanmışlar. Bunlar tek tek belirlenince bu TÜRGEV işinin mahiyeti çok daha net biçimde ortaya çıkacak. “ (Utku Çakırözer, Cumhuriyet, 30 Haziran 2014).
Hayrettin Karaman! Elini vicdanına koy diyeceğim ama, koymayacağını biliyorum. Yine de söylüyorum. TÜRGEV’e methiye düzmek için yolsuzluk davalarının açılmasını, hükumetin müdahale etmediği hâkimlerin karar vermesini bekleyemez miydin? Peşin peşin kayırıyorsun. O zaman senin fıkıhçılığın sâkıt olmaz mı?