Kestirme yol, iltihak

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli iktidara iyice yaslanmış durumda. Varlığının devamını AKP ile yandaş olmaya bağlamış gibi. Eleştiri yapıyor gözükse bile iktidar partisine toz kondurmuyor...

"AKP'nin en büyük destekçisiyiz" lâfı onun...

Keza "MHP cumhurbaşkanını yalnız bırakmaz"çıkışı da...

Hatta o kadar ileri gidiyor ki alenen "Erdoğan'ın yanındayız" bile diyor...

Bahçeli, partisine oy veren seçmenin nabzını eline alma başarısı gösterseydi, bu yandaşlık gösterilerine tabanından tepki grleceğini hesaplayabilir, şakşakcılık yapmaktan vazgeçerdi...

* * *

Sadece Bahçeli değil, kurmayları da iktidara yakın durma gayretinde; söylemlerinin Bahçeli'nin söylemlerinden pek farkı yok.

Varlığı fenomen olan mesela Semih Yalçın, halkın tepki koyduğu müftülere nikâh izninin ve uzatılan OHAL'in yanında durduklarını -Tabii AKP'ye destek vermek amacıyla- söyleyerek, tabanda da rahatsızlıklara neden oldu...

Bahçeli'nin kurmaylarından birkaçı dışında hepsi iktidara yatkın...

Bunların siyasal etik gereği yapmaları gereken tek şey var, o da kapağı AKP'ye atmak. Böylece MHP'nin ilkelerini de pazara düşürmemiş olurlar ve sığındıkları AKP'nin siyasal anlayışını bir an önce özümsemeye başlarlar...

Zaten AKP Genel Başkanı Erdoğan da MHP'lilere, benzer çağrılarda bulunuyor. Muhalefeti eleştirirken"MHP'yi tenzih ederim" diyerek kapısını onlara açmış oluyor...

* * *

Yıldırım Tuğrul Türkeş'i gördünüz mü...

AKP'nin hiçbir etkinliğini kaçırmıyor, hemen hepsine giderek teşkilâtla iç içe olduğu havasını uyandırmaya çalışıyor.

Gökçek'in yerine gelecek isim için yapılan temayül yoklamasında da bulundu ve eski başbakan yardımcısı olmak sıfatıyla en önde oturdu... Adaylardan hangisini desteklediğini belli etmedi ama "Reis"in Mustafa Tuna'dan yana olduğu kulağına fısıldanınca Tuğrul Bey deTuna yanlısı olup çıktı.

Özetliyorum; Bahçeli ve kurmayları da kendilerinden bekleneni yapmalı Tuğrul Türkeş gibi postu AKP'ye sererek siyasal hayatlarını sürdürmeli. Üstlendikleri yampirilik sonrası yapacakları en etik siyasal davranış budur, MHP'de kalıp iktidara piyon olmak değil!

Kapsama alanında Erdoğan var mı

Başbakan Binali Yıldırım, antipatik biri değil, ben çok sempatik buluyorum...

Bu, siyasal anlayışından yana olduğum anlamına gelmez; aksine partisine de, düşüncelerine de, tavırlarına da karşıyım. Nezaketsizlik olur diye "Gıcık bile oluyorum" demeyeceğim

Yıldırım muhalefete çatıyor ve "Bir insan memleketinden şikâyet eder mi" diye soruyor...

Elbet de memleketten şikâyet edilemez; edilse edilse iktidardan, yapılan yanlışlardan, verilen kararlardan, iradelere ipotek konulmasından ve özgürlüklerin kısıtlanmasından filan şikâyet edilebilir...

Ayrıca bu şikâyetler de yabancıların önünde yapılamaz, ayıp olur, öze tepki doğurur...

Başbakanımıza bu noktada hak veriyorum...

Yalnız meseleye tek tarafından bakmayalım...

Cumhurbaşkanımızın, yurt dışında konuşurken ya da ülkemize gelen konuklarımıza seslenirken ana muhalefeti şikayet etmekten bir türlü kendisini alamadığı da gerçek...

Pekiyi, Yıldırım'ın uyarısı Erdoğan'ı kapsıyor mu?

Muhalefeti yabancılara şikâyet etmek Erdoğan'ın hakkıysa, iktidarı şikâyet etmek de Kılıçdaroğlu'nun hakkıdır...

Tek çare var; taraflar birbirinden şikâyet edecekse yabancıların huzurunda değil sınırlarımız içerisinde etmeli...

* * *

Ne demişler, kol kırılır yen içinde...

Fiskeler

Oy pusuları yeniden düzenlenecek, barkotlu filan olacak. Buna da Cumhurbaşkanı karar verecekdiyorlar. Erdoğan'ı basit işlerle yormasalar daha iyi olmaz mı. Kararları biraz da hükûmet verse...Sistemi demokratik olmaktan uzaklaştırmak, nedense alışkanlık haline getirildi. Böyle gidersek Allah muhafaza bir gün, gerçek demokrasinin iyice özleminin çeker duruma düşeceğiz...

* * *

İltihak olmasa bile oy oranı yüzde 6'ya kadar gerileyen MHP ile AKP'nin seçim ittifakı gündemde. Ortak olmayı meşru kılacak bir yasa değişikliği yapılması emri, Erdoğan'dan geldi. Bu sağlanırsa oy oranı barajın altına kalacağı anlaşılan MHP de, Erdoğan yanlısı birkaç MHP milletvekiliyle Meclis'te yer alacak. Devlet Bahçeli ve kurmaylarının geleceğe dönük yeni umudu bu...

* * *

İYİ Parti korkusu yaşayan MHP'liler de, AKP'liler de, yeni partiye saldırmak için fetöcülüğü ucuz malzeme haline getirdi. Kimi kafalarına takarlarsa onu fetöcü olmakla karalıyorlar... Şimdi de hedeflerinde İYİ Parti ve Genel Başkanı Meral Akşener var. Heriflerin siyasetteki dikişleri söküldükçe çaresiz yüzleri ortaya çıkıyor.

Yazarın Diğer Yazıları