Kerimov'un vefatı ve sözde İslamcılar

2 Eylül 2016 tarihinde Özbekistan Cumhurbaşkanı İslam Kerimov, 87 yaşında vefat etti. Kerimov, 27 yıldır Özbekistan'ı yönetmekteydi. 1929'da, dünyaya geldiğinde komünizm rejimi 12 yıllıktı, yetim olduğu için devlet yetimhanesinde büyüdü. Dolayısıyla rejim propagandasının en çok ve en iyi yapıldığı yerlerden birinde büyüdü. Rejimin ilk heyecanı ve idealistliğiyle yetiştirilen nesildendir. Akıllı ve zeki bir çocuk olduğu için okudu mühendis oldu. Ömrünün 62 yılı komünizm, 25 yılı da özgür ve bağımsız Özbekistan içinde geçti. Muhtemelen 2050 yılına kadar Özbekistan ve diğer eski Sovyet ülkeleri, sosyalist rejimin yetiştirdiği veya o dönemde doğan ve büyüyen nesiller tarafından yönetilecektir. Bu neslin yönetim döneminde Sovyet tipi kalıntılar ve politikalar görmeyi olağan saymak gerekir. Bugünkü yöneticiler, komünizm ideolojisinin en yoğun yaşandığı ve etkilediği dönemin nesilleridir, Sovyet adamının, karakteristik özelliklerini taşırlar. Bu insanlar, 200 yıl süren Çarlık-Sovyet dönemi Rus egemenliğinden sonra bağımsız olan ve sadece bir gün sonra bağımsız davranmak zorunda kalan insanlardır. Aynı gün komünist ekonomik sistemden kapitalizme, tam bağımlılıktan özgürlüğe, hazırlıksız, doğrudan geçen ve bu süreci yöneten insanlardır. Zaten bu iyi yetişmiş insanlar sayesin de, geçiş sürecinde ciddi olaylar yaşanmamıştır.

Özbekistan, kültür, sanat ve tarım gibi yerleşik ve erken dönem kentleşmiş halkların tipik bir örneğidir. Orta Asya Türk halkları arasında özel bir yeri vardır. Orta Asya'da, Türk medeniyetinin ve İslam dininin en yoğun yaşandığı ve bulunduğu ülkedir. Halkı eğitimli ve beceriklidir. Komşuları Kırgızistan ve Tacikistan ile su (Kırgızistan, Özbekistan'a gelen Sırı Derya üzerinde, Tacikistan ise Amu Derya üzerinde barajlar yaparak yeterli suyun gelmesini önlediği için sorunlar yaşamaktalar) ve etnik sorunlar yaşamıştır (Kırgızistan'da Özbek, Özbekistan'da ise Tacik nüfus nedeniyle) ve halen de vardır. Ancak bu sorunların çatışmaya dönüşmesine izin vermemişlerdir.

***

Kerimov, Rusların ısrarına ve baskısına rağmen "Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü"ne üye olmamıştır. Yine Rusların kontrolünde olan "Avrasya Ekonomik Birliği"ne de üye olmayı ret etmiştir. Kazakistan ve Kırgızistan, bilindiği gibi bu örgütlerin üyesidir. Kerimov'un ölümünden sonra, bütün dünyada, çeşitli yorumlar yapılmıştır, ama bunlar daha çok ölüye saygı çerçevesinde, fikriyatı ve uygulamaları üzerine olmuştur. Türkiye'de, kendilerini dindar olarak gösteren, ama asırlardır, dindar kisvesi altında Türk düşmanlığı yapan bir kısım insanlar Kerimov üzerinden, yine Türklere kin kustu. Kerimov'un 2005 yılında, Batı emperyalizminin organizasyonu ve Suudi parasıyla besleyip ayaklandırdığı karanlık şeriatçı bir grubun başkaldırısını ezmesini dile getirerek nefret kusuyorlar. Bugün AKP iktidarı, FETÖ'ye ne yapıyorsa, Kerimov da dün onu yapmıştır. AKP iktidarının yaptığı kutsal ama Kerimov'unki kutsal değil, öyle mi? Biz Türkler, sizin mayanızı, soyunuzu sopunuzu ve ne istediğinizi çok iyi biliyoruz. Allah size hiçbir zaman fırsat vermemiştir, inşallah yine de vermeyecektir.

***

Kerimov, AKP döneminde Türkiye ile ilişkilerini soğuk tutmuştur. Nedeni malum olduğu üzere, Kerimov karşıtı İslamcı muhalifleri Türkiye'de tutmasıdır. Demirel ve Özal döneminde çok iyi ilişkiler mevcuttu, umarız yeni gelecek liderle aynı sorun yaşamayız. Özbekistan çok önemli bir ülkedir. Türkiye, Türk kökenli ülkelerin iç işlerine asla karışmamalıdır. Kim iş başındaysa onunla çalışması ve saygı duyması gerekir. Hiçbir muhalefeti ve liderlerini Türkiye de tutmaması gerekir. Kerimov'a Allah'tan rahmet, yakınlarına ve kardeş Özbek halkına sabırlar diliyoruz.

Not: Daha az kan görmek umuduyla, okuyucularımın, Türk ve İslam aleminin bayramını kutlarım.

Yazarın Diğer Yazıları