CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, referandum için geri sayımın sonuna yaklaşılırken, Türkiye'nin gündemine pimi çekilmemiş bomba mahiyetinde iki başlık bıraktı;
"15 Temmuz kontrollü bir darbe."
"İktidarda 120-180 ByLock'çu var."
İddiaları ile ilgili ellerinde dosya olduğunu da ifade etti Kılıçdaroğlu. İktidarın tepe isimleri, Kılıçdaroğlu'na cevap verip çürütmek yerine her zamanki teşne oldukları yolu tercih etti. Hakaretler yağdırıyorlar...
Siyasi kavgaları muhataplarına bırakalım. Biz gazetecilik görevinin gereğini yerine getirelim. Bilmem hatırlar mısınız!.. AKP iktidarının oyalamalarıyla, Meclis'te 15 Temmuz hain darbe girişimini araştırma komisyonu kurulmuştu. Sonra bu komisyon, nedense (!) yasal ek çalışma süresini de kullanmayarak 3 ay içinde (Ocak ayı başı) çalışmasını sona erdirmişti. Komisyonun resmi raporu hâlâ ortada yok. Yani, bu hain darbe girişimini araştıran komisyon, resmi olarak raporunu ne Meclis Başkanlığı'na ne de kamuoyunun bilgisine sundu. Muhalefet üyeleri, muhalefet şerhlerini yazacaklar kendilerine resmi yoldan taslak bile verilmiyor. "16 Nisan'dan sonra" deniyor. Komisyonun CHP'li üyesi İzmir Milletvekili Aytun Çıray, "komisyon raporu hâlâ yazılmadı. Taslak dağıtılmadı. Soruyoruz. 16 Nisan'dan sonra dağıtmayı düşünüyorlarmış. Raporu verseler muhalefet şerhimiz yazacağız" diyor. İşte tam bu noktada Kemal Kılıçdaroğlu'nun elindeki dosya açıklık kazanıyor. Aytun Çıray, "Rapor dağıtılmadığı için elimizdeki dosyayı açıklayamıyoruz. Yazacağımız muhalefet şerhinin içinde FETÖ ile ilgili siyasilerin de isimleri olacak. Gizli saklı bir şey yok" diye bombayı patlatıyor.
Kemal Kılıçdaroğlu'nun elindeki dosya ile kapsamlı çalışmaları engellenen darbe araştırma komisyonunun hâlâ yazılamayan raporunun neden sonuç ilişkilerinin ucunu burada açık bırakıyorum!..
***
Diğer vahim tartışmaya geçelim:
Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, "özel dosya" üzerinden Kemal Kılıçdaroğlu'na saldırırken, şunları söylemişti;
"Türk milleti önünde Sayın Kılıçdaroğlu'na soruyorum, Sayın Kılıçdaroğlu size Adil Öksüz ile ilgili, adresi de söylüyorum, Amerika'dan bir mail geldi mi gelmedi mi? Veya partisinden bir milletvekiline bir mail geldi mi, gelmedi mi? Siz gelen bu mail ile ilgili ne yaptınız. Bu açıklamaları bu mail üzerine mi yaptınız? Bu maili gönderenleri siz tanıyor musunuz, tanımıyor musunuz? Aranızdaki bağ, irtibat nedir, bunu açıklarsanız Türkiye kamuoyu bunu sizden rahat bir şekilde öğrenmiş olur."
Türkiye'nin nasıl BBG evi haline getirildiğinin itiraf belgesi!.. Bir Bakanın muhalif bir siyasi parti liderinin e-postalarını izlediğini itiraf etmesi demokratik bir ülkede ne gibi sonuçlar doğururdu acaba?..
Yine darbe komisyonuna dönelim. Gözlerden kaçırılan, resmi tutanaklardan bir kısa bölüm aktaralım:
"AYTUN ÇIRAY: Sayın Bakan, Jandarma size bağlıydı. Adil Öksüzʼü tanıyor musunuz, bıraktırılmasında rolünüz oldu mu, bıraktırıldıktan sonra araştırma yapıp neden bıraktırıldığını ve nerede olduğunu öğrendiniz mi? Buradan onun Komisyona gelmese bile yazılı olarak Komisyona ifade vermesi.
EFKAN ALA - Burada, "Adil Öksüzʼü tanıyor musunuz? Bıraktırmanızda filan..." Arkadaşlar, bu soruyu çok ayıplıyorum yani.
AYTUN ÇIRAY - Peki, bıraktırılmasından bilginiz var mıydı?
BAŞKAN - Aytun Bey, rica ediyorum.
EFKAN ALA - Hayır, kardeşim. Emniyet bağlı, Jandarma bana bağlı ve onu gözaltına alan biziz.
AYTUN ÇIRAY - Peki, nasıl bırakıldı, onu öğrenmek istiyorum.
EFKAN ALA (Bursa) - Onu da Adalet Bakanlığı'na soracaksınız. Yani
orada soruşturma açıldı işte. Kusura bakmayın yani soruşturma..."
Anlayacağınız ateş topunu, iktidarın bir Bakanı diğer Bakan arkadaşının kucağına bırakmış. Fakat hâlâ ses seda yok. Şark kurnazlığı ile yapılan örtülemeler var!..
Aytun Çıray şunları söylüyor;
"Sayın Binali Yıldırım'dan, 'hain terör şebekesi FETÖ'nün kendi iç iletişimin sağladığı ByLock ve Eagle adlı şifreli yazılımları kullanan siyasetçiler, özellikle eski/yeni milletvekili, bakan, belediye başkanları ve üst düzey bürokratların kimler oldukları' sorusunu yanıtlandırmasını istedik. Bununla da yetinmedik aynı önergenin ikinci sorusunda bu gruba giren tüm aktörlerin o geceki 'uçuş planları ve HTS raporları nedir?' diye sorduk. Ama maalesef Sayın Yıldırım bu sorularıma anayasal süresi içinde cevap vermedi, hâlâ da vermiş değil. Bekir Bozdağ ve Binali Yıldırım adeta 'yavuz hırsız' konumundalar."
Sahi sizce, bu komisyon neden kuruldu?.. 3 ay 1 gün demeden şak diye çalışmaları kesilen komisyonun raporu aradan 3 ay geçmesine rağmen niye açıklanmıyor?.. 16 Nisan sonrası niye bekleniyor?.. Geçenki sorumuzu yineleyelim:
Yoksa bay bay lock mu!..
