Kavga içe dönmesin

Doç. Dr. Belgin Şan Akca'nın sözlerini kayda geçmiştim. Bu çiçeği burnunda doçent, Prof. Dr. Mitat Çelikpala ile birlikte önemli laflar ettiler. Taha Akyol'un Eğrisi Doğrusu programında söylediklerini, Afrin Harekatı'nın yarılandığı günlerde hatırlatmakta yarar var.

Akça'nın bir kaç cümlesine öncelik vereceğim:

* Devlet dışı aktörler arasında ABD ve Rusya'nın birlikte desteklediği tek örgüt PKK'dır.

* Adına PKK, YPG ne derseniz deyin, bunları dünya kamuoyuna şirin gösterme çabaları devam ediyor. Mesela PYD-YPG "kadın hakları savunucusu" diye lanse edildi. Yetmedi, "tam demokrasiyi uyguluyorlar" denmeye başlandı.

Çelikpala'ya göre de Washington DC ve Moskova PKK'yı "Siyasi Aktör" haline getirme çabalarına hiç ara vermediler. Fikir birliğindeler.

İŞİD'in Durumu

Bence en önemli konulardan biri, daha tehlikeli olan DEAŞ'ın konumu. Bu kelle kesici, insan yakıcı örgütün bitirildiğini zannedenler yanılmakta. Yine Belgin Şen Akça'nın tespitine göre "İŞİD'in sadece toprak kontrolü bitti". Ruhu bitmedi. Eylem koyacak bir sürü militanı hâlâ mevcut. Zaten buna, aralıksız sürdürülen operasyonlarda yakalanan kişi ve patlayıcılarla bire bir tanık oluyoruz. Demek ki, terörün dini imanı olmuyor. Bunlara karşı da hep tetikte kalacağız. Türkiye için özellikle bu konu çok hassas. Din faktörü bir yerde tehlikenin boyutunu arttırıyor.

Amacımız

Suriye'de belirleyici olma isteğimiz ile "güvenlik endişemiz" bizi sınır ötesi müdahaleye mecbur kıldı. Buna "bıçak kemiğe dayandı" bile diyebiliriz. Öncelikle ABD'nin sayesinde bir sürü "Kandil şubesi" oluşturuldu. Hareketsizlik, yani beklemenin bize neler kaybettireceği anlaşıldı. Tüm tehditlere kulak tıkayıp, gözümüzü kararttık. Her şartta sonuç lehimize gelişecektir.

Olayın askeri yanı bir yana, propaganda çok önemli nokta. Artık bölücülerin bile ayrı ayrı büroları var. Televizyon dahil büyük medya gücüne sahip oldular. Bütün bunlara sakin ve sabırlı şekilde planlama dahilinde engel olabiliriz. Haklı olduğumuzu bilmemiz yetmez. Bunun tüm dünya kamuoyuna da anlatmak zorundayız. Bu daha da güç olacaktır. Çünkü bu defa karşımızda bizim içimizden çıkan hainlerde var. Yıllar yılı kadrolaşmayı seyrettiğimiz, hatta destek verdiğimiz FETÖ'cüler, altımızı oymada hız kesmediler. Bölücü uyuşturucudan, bunlar uyutmadan para temin edip, aynı amaçla harcıyorlar.

Seçme tipler

Bu günler de Afrin'in konuşulması doğal. Tartışmaların bu alana kaydırılması gerekli. Ancak, ekrana sürülenlerin artması, kafa karışıklığı yaratmakta. Hatta öylesine seçim hataları yapılıyor ki, aynı konunun uzmanları "Ben senden bilgiliyim" kavgası çıkarıyorlar. Bu konuda Ahmet Hakan Coşkun'un Tarafsız Bölge'sinden örnek verebilirim. Abdullah Ağar asker kökenli biri. "güvenlik uzmanı" kartviziti taşıyor. O yetmiyormuş gibi, yanına Eray Güçlüer oturtulmuştu. Bunun özellikleri birleşiyordu ama üstünlüğü(!) iktidar yanlısı bir STK'nın kanatları altında olmasıydı. Ağar konuştukça Güçlüer müdahale etti. Hatta saygı sınırlarını aştı bile diyebilirim.

Öbür taraf

NTV'de ise zaman zaman başka kanallarda izlediğimiz Em. Korgeneral Erdoğan Karakuş ön plana çıktı. Milli harp sanayimizin yeni ürünlerini sıralarken, sempatik geldi. Fakat, nedense sevimli bulmadığım Mehmet Tezkan yüklenişini yadırgadık. Hoş, Tezkan da altta kalmadı. Eğer çağrılan yeni yüzlerin bu tavrı törpülenmezse, olaylar büyüyecektir. Erken önü alınan bir tartışma ise Ahmet Şahin ile yine Tezkan arasındakiydi.

Kimileri o kadar ön yargılı ki, karşısındakinin ne söylediğine bakmıyor. Önceden programladığı cümleleri peş peşe kullanıyor. Doğrusu milli birliğe en çok ihtiyaç duyduğumuz günlerde bunlara gerek yok.

Epey zamandır sivrilen kimi isimlerin, durgunluğunu da atlamayalım. Bunların başında Prof. Dr. Ersan Şen gelmekte. Hoca belki de konusu olmayan konularda topa girmemeyi uygun görmekte. Bu da bir strateji olabilir. Tavsiyem hiç olmasa bir süreliğine istirahate çekilip, kafasını dinlemesi. Kaldı ki, yeterince "savaş uzmanı"na sahip olduk!

...

ÖZEL NOT: Bunca tartışmacı arasında Çetiner Çetin'i atlamayalım. Haberleri ve niyet okumalarıyla gerçekten destan yazıyor. Haber Türk'e canlılık getirdi. Bunu ekranda açıkça söyleyen Doç. Dr. Ahmet Kasımhan'ı da ayrıca kutluyorum.

***

Futbol

Önce Kayseri-Galatasaray maçının ardından Yüz Yüze Futbol'a takıldım. Cüneyt Çakır ve yardımcılarının sonuca etki eden yanlışları vardı. Kayseri Başkanı Erol Bedir'in FİFA kokartlı hakemimize göndermesine bayıldım; "Buna ceza falan vermezler. Herhalde şarkı söyletirler". Bedir, anlaşılan Çakır'ın O Ses Türkiye'deki Cem Karaca şarkılarını söyleyişini takip edenlerden.

TRT Spor'daki Yüz Yüze Futbol'da kritik pozisyonlara Ömer Üründül'ün yorumları mükemmel. Bence Mustafa Çulcu'ya sekiz tur atıyor. Ersin Düzen kardeşime duyurulur.

Yazarın Diğer Yazıları