Kapışmanın bile adabı olmalı
Kanallardaki tartışmalar kimi insanların yıldızını parlatmakta. Arada prestij kaybına uğrayanları da görüyoruz. En önemli kriter objektif kalabilmek. Yoksa "beyaza siyah" ya da "siyaha beyaz" demek marifet değil. Kaldı ki izleyici taraflıysa istediğiniz kadar gerçeklerden bahsedin. Tek kişiyi kazanamazsınız. Sırf bu yüzden bir hayli demagog türedi. Kendi adıma konuşursam, fikirleri bana uysa da bazı katılımcıları sevemiyorum. Tarafsız Bölge'den örnekler vererek başlıyorum. Cumhuriyet gazetesinden Kemal Göktaş kimseyi dinlemiyor. Onun düşüncesinde olanları dahi konuşturmuyor. İstisnasız bütün katılımcılara müdahale ediyor. Bir ara ona en yakın gözüken Prof. Dr. Ersan Şen'i çıldırtıyordu. Göktaş'ı bu üçüncü izleyişim. Durulacağına iyice hırçınlaştı. Hele karşısında Memur-Sen'in eski başkanı Ak Parti milletvekili Ahmet Gündoğdu'yu bulunca neredeyse fiziksel şiddet meydana gelecekti. Gündoğdu da tam demagog. 40 bin üyeli sendikanın patronu iken, iktidar desteğiyle neredeyse 1 milyona çıkardı. Yetmedi, milletvekili yapıldı. Hâlâ, CHP'li Muğla belediyesinde tek üyelerinin olmadığından yakındı. Sanki Ak Parti'li yönetimlerde durum farklıymış gibi.
Her zaman dönüp dolaşıp laf Gezi olaylarına getiriliyor. Bir de Balyoz ve Ergenekon'a. Tartışmacı hükümet yanlısı ise, ısrarla düzmece davaları tekrar tekrar ısıtıyor. Bu defa da konunun sözcüsü Avukat Derya Yanık'tı. Bereket fazla konuşmadı. Daha doğrusu imkan bulamadı. İstanbul Belediye Meclisi'nde Gezi'yle ilgili olarak alınan kararlar için "oy birliği vardı" deyip konuyu çarpıttı. Bu tip yanıltmalar kısa ömürlü.
Ahmet Hakan baktı işler iyice sarpa sarıyor 01.04'te programı pat diye kapattı. Buna "kurtuldu" bile diyebiliriz.
Bir de dışarıdan
Amerikalıların "üçleme" adını verdikleri kapışmaların ilki dün sabah gerçekleşti. Demokrat'ların başkan adayı Hillary Clinton, Cumhuriyetçi aday Donald Trump'la ilk defa yüz yüze tartıştı. "Sağlığı bozuk" denilen Clinton ilk raundun galibi oldu. Anında yapılan telefon anketinden %67'lik destek elde etti. Trump'ın %2 gerisinde denilen bayan başkan adayı için tekrar toparlandı yorumu yapabiliriz. Trump'ın bir ara çaresiz kalıp "Sen iyi çalışmışsın" deyişi itiraftı. Cumhuriyetçi aday rakibine sadece iki konuda "Sağlık ve Dışişleri Bakanlığı'ndaki başarısız dönem"le yüklendi. O kadar tekrar yaptı ki, beni bile sıkıntı bastı. İkinci ve üçüncü ekran kapışması tarafsızların rengini kesinleştirecek. İlk kapışma Clinton'ın danışmanlarının başarı çizgisini de ortaya çıkardı. Trump'ın vergi kaçakçılığından iş dünyasındaki karanlık ilişkilerine kadar ortaya döktüler. ABD seçimlerinde en önemli etken ekip çalışmasıdır. Onun yansımasını 8 Kasım'daki seçimde daha iyi göreceğiz.
Küçük bir tespit daha
NTV'nin Gece Gündüz'ünde sıradan gibi gözüken bir konuyu buraya sıkıştırmak istiyorum. Müthiş bir filmin iki oyuncusu Gürgen Öz ve Murat Eken -BKM kökenli- Gülay Afşar'ın konuklarıydı. Doğal olarak sorulara cevapları birlikte vereceklerdi. Oysa "One Man Show" izledik. Öz, her lafa atladı. Afşar'ın sırf o konuşsun diye Eken'e yönelttiklerine bile Öz karşılık verdi. Doğrusu bu tavrı yadırgadım. Gürgen Öz'ün oyunculuğuna lafım yok ancak "her şeyi ben bilirim" kafasını mutlaka değiştirmeli. Ya da vakit geçirmeden siyasete atılmalı.
Ötekiler
Futbolda dışa açılım günleri tekrar başlıyor. Şampiyonlar Ligi'nde Beşiktaş, Dinamo Kiev'le bugün karşılaşacak. Yarın UEFA Kupası'ndaki takımlarımızın maçları var. Bunlardan Osmanlıspor'a sempatim oluştu. İçeride, dışarıda aynı sistemle oynuyor.
Gelelim en önemli soruna; "naklen yayın". Hangi oyunu hangi kanal verecek son ana kadar belli olmuyor. Durum ön elemeden çıkınca, ortam şifrecilerin tekeline geçti. Gariban futbolsever şaşkın. Parası olanlar ise, şifreli yayınları gösteren cihazlardan kule oluşturmaya başladılar. Çocukluğumuzdaki "kukanı dik" oyuncularına dönüştüler.
***
ÖZEL NOT: CNNTÜRK'te Ebru Baki'yi üst üste izleyince bir şişmeye tanık oldum. Ekonomi uzmanı bir gün önce "Kriz çabuk atlatıldı. Borsa artık normale döner" falcılığında bulundu. Oysa Borsa'daki düşüş %3.6 ile devam etti. Baki bu kez ezile büzüle kelimeleri eğip bükerek "yanıldım" dedi. Sırf bu yüzden kendisini kutluyorum. Dilerim bu ders olur. Hükümete yağ yapacağım diye abartılı yorumlarda bulunmaz.