Kantarın topuzu kaçırıldı

Ateşli silah konusunda defalarca yazdım ama hiç karşılık göremedim. Bakanı geçtim, bir vekil ya da bir yetkili zat arayıp ne tepki verdi, ne de yazdıklarıma katıldı...

Hatta, "Sanki duvarlara söylüyorum" diye de kızgınlık ifade eden bir cümle sarf ettim, yine de bana mısın demediler...

İki üç gün önce, durumun vahametini gösteren bir açıklama yapıldı...

Açıklamaya göre halen 22 milyon yurttaşın ateşli silahı var. Bunların sadece 600 bin küsuru ruhsatlı, diğerleri kayıt altında değil...

Yani kaçak...

* * *

Silah temin etmek çok kolaymış, bu husus da açıklandı...

İnternet'e giriyor, silah satanları arıyorsunuz; sonra da siparişinizi veriyorsunuz. Ödemeyi ya kredi kartıyla anında yapıyorsunuz, ya da verilen hesap numarasına EFT yoluyla ulaştırıyorsunuz...

Ruhsata gelince; yasal olarak şart olduğunu biliyorsunuz ama "Bana işlemez" diyerek ruhsat için başvuru yapmıyorsunuz...

Satıcı, silahı gümrüklü olarak ithal etmemişse, yani kaçak yollarla yurda sokmuş veya o tür silahları pazarlamaya başlamışsa, silah aldığınızı ilgili yerlere zaten bildirmiyor. Silahı alırken size bu müjdeyi de(!) veriyorlar...

Böylece ruhsatsız bir silaha sahip oluyorsunuz...

Aklınızca da, hayatınızın güvence altında olduğunu zannediyorsunuz...

* * *

Geçen yıl 6 bine yakın yurttaş ateşli silahlarla öldürülmüş, öldürülenlerin birkaç katı yurttaş da yaralanmış...

Ortalıkta, gerek silah, gerek hayatını kaybeden yurttaş sayısında farklı rakamlar dolaşıyor. Ruhsatlı silah sayısının 2.5-3 milyon civarında olduğunu iddia edenler de var. Yerli üretim belli, ithal silah sayısı da biliniyor; satışlar ciddi olarak incelense ruhsatlı silah sayısı ortaya çıkar...

En kolay temin edilen silah av tüfeği, avlanma ruhsatı olan herkes kolayca edinebiliyor, yanında da alenen taşıyabiliyor...

Acı gerçeği özetleyelim; iki evden birinde ateşli silah var; 20 milyon silah ruhsatsız, ruhsatlı silah sayısı bir milyon bile değil... Yılda, 10 bine yakın yurttaş ateşli silahla öldürülüyor. Kaçak silah, ekmek peynir gibi satılıyor...

Velhasılı kelâm durum VAHİM!

* * *

Siyasetçiler, etek öpmek, hamaset yapmak, ona buna lâf yetiştirmek, kabadayılık taslamak, rant peşinde koşmak, protokol halılarının rengine dahi karışmak gibi siyaset dışı işlerle meşgul olacaklarına topuzun kantarını kaçıranların ürettiği bu vahim durumu engellemeye yönelseler herhalde iyi olacak...

Emrullah Efendi'yi anmadan edemiyoruz

AKP döneminde 6 Milli Eğitim Bakanı görev yaptı. Aynı süreçte eğitim sistemi tam 13 kez değiştirildi... Ders kitaplarına gelince, sistem değiştikçe onlar da değişti; kimi yeniden yazıldı, kimi iktidarın dünya görüşüne koşut olarak değiştirildi, kiminin de içi boşaltıldı, çocuklar sade suya tirit denilecek bilgilerle baş başa bırakıldı...

Okulların adlarıyla da, müfredatıyla da oynadılar; imam hatip rüzgârı estirdiler, düz liseleri de imam hatip okullarına çevirdiler...

Bugünkü Bakan İsmet Yılmaz, daha önce Savunma Bakanıydı, kabine değişikliği yapılırken Eğitim Bakanlığı'na getirildi.

Nitelikli- niteliksiz okul betimlemesi yaparak kutuplaşmayı eğitime kadar sokmayı başardı...

Toplumun zılgıtı gelince de "Yanlış anlaşıldım"yoluna saptı, "Sınavsız girilecek okul- sınavla girilecek okul" diyerek kuzu değil ama lâf çevirmesi yaptı...

Yarın gönderilir mi bilemiyorum; yerine gelen olursa o ne yapar, onu da kestiremiyorum...

* * *

Çocuklarını nitelikli okullarda okutmak isteyen ebeveyn şimdi o okullara yakın yerlerde satılık ya da kiralık ev arıyor. Kimi de nitelikli okul bölgelerinde akrabaları ya da tanıdıkları varsa adreslerini oraya nakletmeye uğraşıyor...

Çağdaş ülkelerde rastlanmayacak bir kıpırdanma...

* * *

İnsan bugünkülere bakınca Osmanlı Maarif Nazırı Emrullah Efendi'nin "Ah şu mektepler olmasaydı maarif ne güzel idare edilirdi" sözüne hak vermeden edemiyor.

Fiskeler

Yıkılacak AKM'nin mimarı Hayati Tabanlıoğlu idi. Yeni AKM'nin mimarı ise oğlu Murat Tabanlıoğlu olacak.Tabanlıoğlu ailesi ödüllü bir aile. Ailenin birçok yabancı ülkede imzasını taşıyan görkemli eserleri var. Yeni AKM 2019 yılında hizmete açılacak..

* * *

Erdoğan'ın yeni AKM'nin müjdesini vermek için yaptığı davete maalesef pek az sanatçı katıldı. Katılanlar da sanatlarından çok siyasal tercihlerini AKP olarak açıklamış olanlardı. Diğer sanatçılar, tiyatrocular, müzisyenler, sinemacılar toplantıda hazır bulunmadı.

* * *

Gökçek'in halefi Mustafa Tuna işe Belediyedeki bütün bürokratların istifasını isteyerek başladı. Tebligatı Genel Sekreter Asım Balcı ile yaptırdı, ardından Balcı'ya"Hadi bakalım sen de istifa et" dedi. Görülmemiş şey, Asım Balcı da derhal istifasını verdi.

* * *

Kimse kızmasın, Fenerbahçe neden ileriye yürüyemiyor söyleyeceğim; çünkü iyi transferler yapamıyor, kulüpte iyi futbolcudan anlayan yok. Bu güzide kulübümüzün başkanı Aziz Yıldırım, As Başkanı kardeşi Ali Yıldırım, topçuları seçenler de bu ikili... Aile kulübü olursan elbet de işler yürümez. Maç da kazanamazsın kardeş...

Yazarın Diğer Yazıları