İstifa da azil de tepeden inme
Rahmetli Başbakan Bülent Ecevit'in çok güvendiği isimlerden biri de Prof. Dr. Hikmet Sami Türk idi...
Of'lu olan Türk, Kabataş Erkek Lisesi ve İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi mezunu, önemli bir hukuk adamı...
1995 ve 1999 seçimlerinde DSP'den Trabzon milletvekili seçildi.
Siyasal hayatı boyunca Devlet Bakanlığı, Millî Savunma Bakanlığı ve Adalet Bakanlığı görevlerinde bulundu...
Türk yargısı onun döneminde görevini çok rahat yaptı; yargıyı her türlü siyasal baskıdan korudu ve adaletin hep yerini bulmasını sağladı...
Bugün bile hukukçular onu saygı ve minnetle hatırlıyor...
Hoca geçen gün, Erdoğan'ın müftülerin nikah kıyma konusunu "İsteseniz de istemeseniz de bu karar Meclis'ten çıkacak" ifadesiyle şekillendirmesine tek cümleyle karşı çıktı ve "Cumhurbaşkanı Meclis'e talimat veremez" dedi...
Doğru hocam ama o, parlamenter demokrasilerde öyle...
Bizdeki demokraside cumhurbaşkanı, gördüğünüz gibi sadece Meclis'e değil her kuruma ve kişiye istediği talimatı verir...
* * *
Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Hüseyin Sözlü nadir başarılı başkanlardan biri...
AKP'li olsaydı Erdoğan çoktan "İstifa et, etmezsen görevden alınırsın, sonuçlarına da katlanmak zorunda kalırsın" filan derdi.
Başkan Sözlü aynı konuda bakın ne diyor:
-İstifaya zorlanan belediye başkanlarının FETÖ terör örgütüyle ya da herhangi bir uygunsuzlukla işi varsa hukuk var, adalet var. Halkın onayına sunularak seçilen belediye başkanlarının görevden el çektirilmesi, istifaya zorlanması, hukuka aykırıdır ve kabul edilemez...
Dediğim gibi, bütün bunlar demokrasilerde olmaz ama demokrasi dışı rejimlerde bizdeki gibi çok sık olur!
* * *
Cumhurbaşkanı parti genel başkanı olabilir şeklinde anayasada değişiklik yapılmasaydı -Bahçeli'nin kulakları çınlasın- hiçbir belediye başkanının başına tepeden inme istifa ya da azil dayatması gelmezdi!
Kimin marifeti
Erdoğan ile Merkel'in arası limoni. Almanya Başbakanı nedenini de saklamıyor. Söylediği şu:
-Türkiye'de insan hakları kabul edilemez durumda. Hukukun üstünlüğü alanındaki gerileme de kaygı verici...
Şunu da ekliyor:
-Türk halkına yardımlarımızı sürdüreceğiz...
Yani dostluğa da devam demiş oluyor...
* * *
Peki, aramızı açan insan hakları anlayışımızdaki çarpıklıkla hukukun üstünlüğündeki gerileme kimin marifeti?
Merkel'in olmayacağına göre...
Geç gelen doğru karar
Kardeşi eski Tümgeneral Mehmet Dişli, fetöcü ve darbeci, "Yurtta Sulh Konseyi üyesi", tutuklu...
Adapazarı Belediye Başkanı Süleyman Dişli de aynı familyadan...
Suçu Davut Dişli ise amca oğlu...
Bir yeğeni de, epey önce saldırı suçundan tutuklanmış ve içeride yatmış Dursun Dişli...
Bahse konu isim ise AKP Genel Başkanı Başdanışmanı Şaban Dişli...
Sonunda, "Partime ve Sayın Genel Başkanım Recep Tayyip Erdoğan'a her zaman, hangi makam ve mevkide olursa hizmet etmeyi bir onur olarak kabul ediyorum. Partimi ve Sayın Genel Başkanım Recep Tayyip Erdoğan'ı haksız yere daha fazla yıpratmamayı teminen bu kutlu görevden istifa ettim" açıklaması yaparak başdanışmanlıktan ayrıldı...
Başkalarının "Bu ayrılık korkudan" diye yorumlamalarına katılmıyorum, neden korkudan olsun; ben asalet gereği alınmış bir karar diyorum...
Çok geç kalmış olabilir ama yine de yerinde verilmiş bir karar!
Üzerimizdeki baskı
Yığınla sorundan illallah etmiş bu toplumun gündeminde aylardır malûm isimler ve marifetleri var...
Yükselen sesler de karmakarışık:
-İstifa etti mi, edecek mi...
-Ya da filanca istifa ederse yerine kim gelecek...
-Seçilmişlerin azilleri demokratik değildir...
-İstifa etmeyen, direnmesinin sonuçlarına da katlanmak zorunda...
-İl başkanları da istifa etsin...
-İlçe başkanları da...
-2018'e diri girelim...
Falan filan...
* * *
İç siyasal yapının giderek baskı halini aldığını görmeyen var mı!