İşte bayrak indiren talimat!
Bülent Arınç, Lice’de Türk bayrağının indirilmesi ile ilgili olarak “Sabırla olayları takip ediyoruz. Yoksa o bayrağı oradan yere indirmeye cüret eden insana herhâlde cezası o anda verilebilirdi eğer sabır olmasaydı. Eğer hükümetin siyasi iradesine bağlılık olmasaydı” ifadelerini kullanmıştı.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu da “Bülent Arınç söylüyor, ‘Siyasi iradedir’diyor. Talimatı verdik, o bayrak indi, asker seyretti, çünkü biz söyledik’ diyor...” diye olayda hükümetin birinci derecede sorumlu olduğunu göstermişti.
Tayyip Erdoğan, olaydan askerleri sorumlu tutunca, Bülent Arınç, ani bir dönüş yaparak “Kılıçdaroğlu konuşmamı çarpıttı. Sorumlu olan o bayrağı korumakla yükümlü olan askeri şahsiyetlerdir” diyerek durumunu düzeltmeye çalıştı.
Kılıçdaroğlu ise bu durum karşısında askerlere seslenerek “Çıkın size verilen talimatı açıklayın” dedi!
***
O talimatın ne olduğunu “hükümetin siyasi iradesine bağlılık” olarak Bülent Arınç açıklamıştı ama söylediği sözü inkar ediyor!
İyi de bu konuda sadece kendisi konuşmadı ki... Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay da Diyarbakır’da Türkiye’nin kilidini açmaya çalışırken, “Tam yeni adımlar atılacakken bölgede hareketlilik başladı, yol kesmeler gibi olayları açıklamakta ve anlamakta zorlanıyoruz. Güvenlik birimlerimiz sürecin hassasiyeti sebebiyle çok temkinli, dikkatli, çünkü bizim talimatımızdır o, ama bu hassasiyetin dikkate alınması, sabrın istismar edilmemesi gerekir” demişti.
Askerlere verilen talimat, “Sürecin hassasiyeti sebebiyle çok temkinli, dikkatli olun” şeklindeymiş.
Zaten Genelkurmay Başkanlığı açıklamasında da “Tahammül sınırlarını zorlayan bu tür eylemlere karşı serinkanlı davranılmaya gayret sarf edilmektedir” denilmemiş miydi?
Beşir Atalay’ın, “Abdullah Öcalan’ın verdiği mesajları önemli ve olumlu buluyorum. Bunlar bizim de düşüncelerimiz” demesine tahammül edilebiliyor!
Atalay “Biz aslında devleti, kurumları kendisiyle hesaplaştırdık. Geçmişiyle, geçmişte yaptıklarıyla yüzleştirdik” diyerek, cumhuriyet tarihiyle nasıl hesaplaştıklarını söylüyor ve buna tahammül edilebiliyor!
Yine Şırnak Valisi’nin “Tayyip Erdoğan ve Abdullah Öcalan’ı takdir ediyorum” sözlerine de tahammül edilebiliyor!
Bu tutumlar da PKK karşısında bayrak indirmek değil midir?
NOT: Bu konuyu bitirirken emekli subay Asım Yılmazlar’ın mesajıyla birlikte bir düzeltme yapıyorum: “Bayrağımız Türk Milleti’ni temsil eder ve hiç kimseyi selamlamaz. Cumhurbaşkanı dahil herkes bayrağımızı (ayakta) cephe alarak selamlar.. Sancak ise yalnız Cumhurbaşkanını selamlar, bunun dışındaki herkes sancaklarımızı (ayakta) cephe alarak selamlamak zorundadır.”
IŞİD, AKP’nin nesi oluyor?
IŞİD ile ilgili gerçeği MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural söyledi: “AKP’nin desteklediği ve birlikte yol aldığı IŞİD, bir taraftan Türkmenlere saldırıyor, içeride de Türk bayrağı indiriliyor. Bu durum, Türkiye için asıl milli güvenlik tehdidinin AKP politikalarından neşet ettiğini ortaya koymaktadır. IŞİD, AKP’nin Orta Doğu politikasının gayrimeşru çocuklarından biridir”
Aleni partizanlık talimatı
Tayyip Erdoğan, cemaati kastederek, “Ben belediye başkanlarımdan artık bunu istiyorum; bunlara verilmiş ne kadar yer varsa, ne kadar bina varsa bunların hepsini hukuk içerisinde, demokrasi içerisinde tek tek geri almalısınız, tek tek. Bize afra tafra yapan, partimizden milletvekili seçilen veya belediye başkanı seçilen ondan sonra partimizden istifa etmek suretiyle ayrılanlara karşı da herhangi bir iş takibinde, şunda bunda gereken tavrı koymalısınız, bunlar sizin semtinize dahi uğrayamamalı” diyerek ayırımcılık yapılması için aleni talimat verdi. Tayyip Bey bodoslama gidiyor, bir yere çarpacağı kesin...