İsrail için mıntıka temizliği
İsrail, Araplar için "hiçbir hususta anlaşamamakta anlaşırlar" diyordu.
Suudların başını çektiği Arap bloku İsrail'i bu kez yanılttı.
Bir Arap ülkesi olan Katar'ı ABD ve İsrail adına boğmak için anlaştılar.
Terörün nedenini, destekçilerini araştırıyorlardı onu da sonunda buldular: Katar
Terör destekçisi kim?
Hâlbuki ABD geçmişte SSCB'ye karşı IŞİD'i doğuran El Kaide'yi örgütleyen, finanse eden bir ülkedir.
Usama Bin Ladin'in arkasında Katar değil ABD vardı.
Çecenistan'da Ruslara karşı bugünkü IŞİD'in omurgasını meydana getiren cihatçı gurupları CIA'nın yönlendirdiği de bilinmektedir.
Bugün de ABD'nin kendisi resmen terörist kabul ettiği PKK'nın Suriye'deki uzantısı olan PYD'nin müttefikidir.
Amerika henüz Obama iş başındayken ABD Senatosu ve Temsilciler Meclisi'nden 11 Eylül 2001 saldırıları ile ilgili "Terörün Destekçilerine Karşı Adalet" yasası çıkarmıştı.
Yasaya göre; Suudi Arabistan'ın Sivil Toplum Kuruluşları (STK) aracılığı ile ABD'de faaliyet gösteren terörist örgütleri desteklediği ve bu örgütlerin de 11 Eylül 2001 saldırılarını gerçekleştirdiği kabul ediliyor.
Yine bu yasaya göre; 11 Eylül 2001 saldırılarında hayatını kaybedenlerin ailelerine, yakınları için Suudi Arabistan aleyhine tazminat davaları açma hakkı tanıyordu.
Bu durumda Suudi Arabistan, karşılayamayacağı derecede yüksek tazminat cezaları ile karşı karşıyadır.
Suud Kralı'nı İsrail/ABD stratejilerinin edilgen bir faktörü haline koyan bu gelişmedir. Kral tercihe zorlanmıştır!
Nükseden Katar düşmanlığı!
Trump'ın ziyareti sonrasında Suudi Arabistan'ın birden bire terörle mücadele azmi nüksetti.
Suudi yetkililer kendilerini ABD'nin suçladığı gibi Katar'ı teröre destek ve finansman sağlamakla suçlamaya başladılar.
Böylece Suudi Arabistan'ın bölgede ne kadar müttefiki varsa hepsinin, teröre destek veriyor gerekçesiyle Katar'la ilişkilerini kestirdi.
Suud ve ona destek veren Arap ülkeleri Katar söz konusu olduğunda şahin kesilmektedir.
Aynı ülkeler İsrail söz konusu olduğunda ise sessizlik sarmalına bürünmektedir.
Katar, ihtimaldir, terörist grupları desteklemiş olabilir. Ama ABD hele hele Suudlar Katar'dan çok daha fazla teröristlerle iç içe olmuştur.
"İslam'a karşı İslam"
İsrail'in yürüttüğü strateji de bu bağlamda Şii İslam'la Sünni İslam'ı çatıştırarak İslam ülkelerini güçten düşürmek temeli üzerine kuruludur.
Bu bağlamda Irak-İran savaşı ve Irak'ın Kuveyt'i işgali İsrail'e en az yirmi yıl kazandırmıştır.
İsrail için İslam ülkelerinin tevhidi beka sorunudur.
İslam ülkelerini birbirine karşı pozisyonda tutmak İsrail'in varlığını doğrudan ilgilendirmektedir.
Obama dönemindeki Büyük Ortadoğu Projesi ve devamındaki Arap Baharı bu stratejinin ürünüydü.
Bugün bu stratejiler kılıç dansıyla yeni bir şekle bürünmüştür.
Yeni strateji İslam'ın Şii formunu İslam'ın Sünni formuyla karşı karşıya getirmek üzerine kuruludur.
ABD'nin yaptığı İsrail için mıntıka temizliğidir!
ABD, bölgede İsrail'in taşeronu gibi hareket etmektedir.
Trump, Kudüs'ün İsrail başkenti olarak tanınması, İran'ın izole edilerek cezalandırılması, İhvan-ı Müslümin, Hizbullah'ın ve Hamas'ın terör örgütü olarak ilan edilmesi konusunda İsrail'den daha isteklidir.
Nitekim Trump, yaptığı ziyaret sırasında Mısır ve Suudi Arabistan'la cihatçı terörle topyekûn küresel mücadele, Sünni Müslüman Savunma Paktı kurulması, İran'a karşı cephe açılması hususlarında tam bir mutabakata varmıştır.
Bölgede İsrail'i ciddi bir biçimde tehdit eden tek ülke vardır o da İran'dır.
Trump, Suudilerin hassasiyetlerini de dikkate alarak, Sünni dünyasında İran karşıtı bir eksen yaratarak İran'ın elini kolunu İsrail hesabına bağlamaya çalışmaktadır.
Diğer yandan İslam dünyasının "Şii ve Sünni" olarak birbiriyle karşı karşıya getirmek İsrail'in güvenliği için zorunluluktur.
Orta Doğu'da mezhep ve vekâlet savaşlarının yarayacağı tek ülke vardır o da İsrail'dir.
ABD, Orta Doğu'da İsrail için mıntıka temizliği yapmaktadır.