Sonunda Nuh Peygamberi de cep telefonuyla konuşturduk ya daha ne diyelim. Bunu sıradan bir kimse söylemiyor ha.. Bilim adamı söylüyor.
"Dünyanın delisi" dedikleri Kuzey Koreli adam, Amerika'yı vuracak füze sistemleri kurmuş meydan okuyor, bizimkiler, 26 yaşındaki bir rüşvetçinin derdine düşmüş sözüm ona meydan okuduğunu sanıyor.
İslam Dünyası dedikleri toplumlara bir bakın.
Kimi, 9 yaşındaki kızları peygamberimizle evlendiriyor, buradan hareketle "çocukla nikâh mümkündür" hükmü veriyor, kimi 7 yaşındakini gelin yapıp yatağa sokmaya çalışıyor. Her biri ilkokul çağı çocukları olan bu küçücük bedenlere sahip olmanın gerekçelerini sünnete bağlıyor. Karşımıza pedefolik (çocuklara karşı cinsel istek duyan psikolojik hastalıklı) bir din çıkarıyorlar.
Bir kısmı "şeriat ne zaman gelecek" diye yırtınırken öbürleri elinde silah, Allah adına kesip biçiyor.
Ders alan yok.
İslam dünyasında şeriatın geldiği, uygulandığı, yıllardır da hüküm sürdüğü onlarca ülke var. Başta Suudi Arabistan olmak üzere birçok Arap ülkesi böyle. Buna Şiilerin şeriatının hüküm sürdüğü İran'ı da eklersek Türkiye dışında herkesi bir biçimde kadroya dâhil edebiliriz.
"Şeriatı getirirsek her şey düzelir" diyenler için bu yönetimlerin tamamı gerçekten de birer yaşayan örnektir. Öyle ki ders alınacak örneklerdir. İç dış politikalarıyla, uygulamalarıyla, hak hukuk gözetmeleriyle, kalkınmadaki başarılarıyla, bilimsel seviyeleri ile açık bir örnektir.
Ama ders alan yok..
İslam dünyasında cehalet, yükselen değer haline geldi. Kimileri cinsellikte seviyeyi düşürürken kimileri de keramet üfürüyor.
Öyle ki İsrail uçaklarını bilmem ne adlı zat hazretleri bir üfürüğü ile sınırda durduruyor. Hz. Nuh'tan daha güçlü. O cep telefonundan oğluna sesleniyor, yalvarıyor "gel gemiye yok olacaksın" diyor. Keramet sahibi dünyevi bir araca ihtiyaç duymadan sadece okuyup üfürüyor. Bu durumda uçak sanayi kurmana lüzum yok. Füze sistemlerine para harcaman da gereksiz. Hazrete sığın. Gerisini o halleder. Bütün mesele nefeste. Üfürdü mü gerisi tamam.
Aklı başında olması gereken bir tek Türkiye var. Burada da pozitif bilimlerle uğraştığı söylenen bir kimse devletin televizyonuna çıkıp "Hz. Nuh oğlunu cep telefonuyla gemiye çağırdı.." diyor.
Kısaca cehalet bir sis ve duman gibi bizi kuşatmış, düşünce sistemlerine hükmediyor.
Bakın şu aleme var mı bizim gibisi?.
Budizm dünyasına bak..
Kimse kimseyi boğuyor mu? Elinde kılıç Budist şeriat adına kesip biçiyor mu?
Yok.
Hinduizm?
Kendi içinde sessiz.
Düzenini kurmuş yolunda ilerliyor.. Japonya, Çin, Kore.. Hepsi de zengin ülkeler..
Hristiyanlara bakın..
Onlar da siyasal, sosyal düzenlerini kurmuşlar, herkes işi gücüyle uğraşıyor.
Bu ülkelerde din yok mu? Onların dini önderleri, uluları, ölümüne dinine bağlı olan müminleri yok mu?
Var tabii.. Peki, neden bizdeki hoca takımı gibi değil. Oradakiler neden siyasal sistemleri dine uydurmaya çalışmıyor? Neden kiliseleri Orta Çağ'daki gibi Avrupa'nın siyasal sisteminin en tepesine yerleştirirsek Avrupa kurtulur demiyor?
Bruno'yu yakan kilise demokrasinin ezeli sahibi miydi?
Yoksa Hinduizm, Budizm vb. demokrasiden mi doğdu?
Hayır..
Orada yaşayan dinler, tanımladıkları Tanrı'ya (Allah'a) hizmet ediyor. Zaten amacı da budur. Bizdeki din ise, siyasetin emrinde kaç asırdır tutsak olarak oranın hizmetkarı olarak yaşıyor.
Farkımız bu.. İslam'ı bu kölelikten kim kurtaracak?
