Televizyonlardaki tartışmalarda kimi siyasi parti temsilcilerinin tavrı ıslak sabun gibi. Buna, "İşlerine geldiği gibi anlıyorlar" demek mümkün. Kariyer sahibi koca koca adamların yapmaya çalıştıkları beni şaşırtmıyor. Son günlerde Halk Parti sözcülüğüne soyunan Ayhan Oğan bunlardan biri. MYK üyesi, karşıt görüşleri dinlemiyor. Ya da "ters-yüz" ediyor. Örneğin Devlet Bahçeli'nin son demecini öyle bir yonttu ki, "Erdoğan'a başkanlık için destek verdi" demeye getirdi. MHP Genel Başkanı'nın konuşmasının tam metni yüzüne okundu. O yine "dediğim dedik"te ısrar etti. En çok şaşırdığım müdahalesi Ahmet Yavuz'a oldu. Emekle Tümgeneral'in sözlerini anlaşılmaz hale getirdi. Oğan "Nuh deyip, peygamber demeyen"lerden. Bu tiplerin onlarcasını hergün izler hale geldik. Siyasetçisi, akademisyeni, gazetecisi vs ... Bu kadroluların ortak özelliği "sahibinin sesi" olmaları. Yani benim yakıştırmamla "Yağcılar'da inecek var" takımı. Belki de haklılar. Baksanıza Reşat Petek bu yolla miletvekili oldu. yetmedi en kritik komisyonun -15 Temmuz- başkanı. En yaşlı üyelikten de olsa koltuğa yerleşti.
CNN Türk'teki tartışmada aslında konu "Terörle mücadele ve NATO" idi. Bu iş öyle bir hale getirildi ki başlık değişti; "Türkiye NATO'dan çıkmalı mı?" Bu konu yıllar yılı solcuların tekelindeydi. Şimdilerde din eksenliler sahip çıkmakta. Uç sağdan uç sola NATO karşıtlığında kolkola girilmesi ilginç. Bakalım daha nelere tanık olacağız.
İsim değiştirin
90'A Seyir programında sadece Güven Taner'i izlemek dahi yeter. Eski arkadaşımın her zamanki objektif yorumlarına bayılıyorum. Ekibin, "Fatih Terim'den önce Futbol Federasyonu değişmeli" öngörüsüne katılıyorum. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın baba Demirören'in hatırına oğlunu Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı yapmasının yanlışlığı ispatlandı. İstanbul Belediye Başkanlığı'nın kazanıldığı seçimde Erdoğan Demirören'in büyük katkısının bedeli fazlasıyla ödendi sanırım. Şimdi Demiören Jr'u alın bakalım görevinden. Biraz zor. Fikrimi soran olursa Federasyon'u da Terim yönetiyor. Spor Bakanı bile onun dümen suyunda. Balon çoktan patladı, görmezden geliniyor.
90'A dramatik gelişmelere de sahne oldu. Kanalın spor koordinatörü her ağzını açtığında Hıncal Uluç tarafından susturuldu. Serkan Korkmaz'ın "Biz söyledik" havaları basmaya çalışması inanılır gibi değil. Bu kafada ısrar ederse yerinde bir başkasını görürüz. Bakalım bu gece konuğu olacak Yıldırım Demirören'e neler soracak?
Rahatlatan program
Kimi yarışmalar insanın beynini dinlendiriyor. Bunların başında "O Ses Türkiye" gelmekte. İyi ekip çalışması var. En ince detaylara inilmekte. "La Boheme" de, "Sen Allah'ın bir Lütfusun" da dinleniyor. Erzurumlu delikanlının The Prayer'la tur atlaması bir yana, her telden söylemesi güzeldi. Dede-torun Nurettinlerin sevincini izlemek müthişti. Fatih Daşdelen ile Neşet Ertaş Baba'ya özlem giderildi.
Yarışmanın bir de "tatlı didişmeler" yanı var. Athena Gökhan liste başı. Aslında bu sempatik jüri üyesi şirinlik peşinde değil. Doğal hali bu. Ayrıca iyi niyetli. Hadise'yi de aynı sınıfa sokabilirim. Murat Boz bu konuda sahne sanatlarını da sergilemekte. Sadece Sibel Can için tereddütlerim devam ediyor. Dilerim o da genel havanın etkisine girer. Gelelim Acun Ilıcalı'ya. Her zaman iyiydi ama bu sezon bambaşka. Sanırım sırtından önemli bir yük kalktı. Coşkusu bu yüzden olabilir mi? Tek sıkıntısı kaldı; Fenerbahçe...
---
Kısmetse Olur'u seyredenlerdenim. Çevremin tutkusu beni de mecbur bırakıyor. Evin kıdemlisi Adnan'ın yeni gözdesi Didem'in dul olduğu ortaya çıkınca kıyamet koptu. Mikser Mehtap'ın geri dönüşüyle skandal patladı. Anlayacağınız Mehtap yine formda. Kızını evlendirip kendine eş aramaya başlayan taze kayınvalideye sorusu müthişti; "Leyla Hanım, çocuk düşünüyor musunuz?". Olgun gelin adayı da pişkin şekilde, "Neden olmasın" karşılığını verdi.
