IŞİD’in ABD ve Türkiye bağlantısı!
ABD Başkanı Obama, Amerika’nın Suriye’de ılımlı muhalifleri eğitmek ve donatmak için daha fazla çaba sarf edeceğini açıkladı ama Amerika’nın Sesi’ne göre Pentagon sözcüsü Yüzbaşı Jeff Davis gazetecilere, işi aceleye getirmek yerine doğru biçimde yapmanın öncelikleri olduğunu söyledi ve “Fazla çaba bu, bu kadar” dedi.
ABD Savunma Bakanı Ash Carter ise düşük sayıda Suriyeli muhalifin eğitilmesini iki sebebe bağlıyor. Birinci olarak, muhaliflerin ABD eğitimini IŞİD’e karşı kullanacağından emin olmaları gerektiğini söyleyen Carter, ikinci sebep olarak da ön inceleme sürecine dikkati çekti.
Amerikan ordusu programa katılmak için gönüllü olan 7 bin Suriyeli muhalifin yalnızca 60’ını eğitiyor.
Yani ABD’nin gerçekte IŞİD ile mücadele gibi bir derdi yok! Eğit-donat ile dünya kamuoyunu aldatıyor.
* * *
Amerika’nın derdi, savaşın Arap-Kürt mücadelesine dönüp dönmeyeceği! Havadan destekledikleri PYD’nin IŞİD’le mücadele adı altında Arap ve Türkmen köylerini boşalttığını, yani etnik temizlik yaptıklarını biliyorlar!
ABD’nin bir diğer meselesi ise Türk ordusunun, Ergenekon ve Balyoz soruşturmaları sonucunda muharebe gücünü kaybedip etmediği!
Amerikalı gazeteciler, Türk uzmanlar üzerinden bunun araştırmasını yaparken, ABD hükümeti de “IŞİD ile mücadele” bahanesiyle İncirlik ve Diyarbakır üslerinden faydalanmak istediğini bildirdi.
ABD zaten bölgedeki her türlü askeri hareketine IŞİD’i bahane olarak gösteriyor ama ortada ciddi bir mücadele yok. IŞİD’in yaptığı ise bölgeyi karıştırmak, İslâmı, bütün insanlığın gözünden düşürecek vahşet sergilemek! Amerikan sözcüleri de en büyük tehdit olarak İslami köktenciliği gösteriyordu. Hatta Alman Papa da İslam dininin savaşla kurulduğunu öne sürerek, CIA tezlerine katkıda bulunmuştu!
* * *
Odatv ise ODTÜ Felsefe Bölümü Araştırma Görevlisi Cenk Özdağ’ın Teori dergisinin Ekim 2014 sayısında yayınlanan “IŞİD ve ABD’nin olası stratejileri” başlıklı araştırmasının konuyla ilgili bütün sorulara cevap verdiğini belirtiyor.
Yazıda ABD’ye ve Atlantik İttifakı’na yakın kaynaklara dayanılarak, IŞİD’in emperyalizmle doğrudan ve dolaylı bağlantısı ile esas görevinin bölgenin egemen devletleri olan Suriye ve Irak’ı zayıflatmak, bölmek ve/veya bu devletleri bölme ve istikrarsızlaştırma sürecine katkı sunmak olduğu delilleriyle ortaya konuluyor.
Mesela IŞİD lideri Bağdadi, Bucca Kampı’nda 2004 yılı Aralık ayına dek Irak’taki ABD kuvvetlerince “sivil enterne” olarak tutulurken salıveriliyor.
Cenk Özdağ, Al Akhbar’ın yazarlarından Mohammed Mahmoud Mortada’nın “IŞİD’in liderlerinin büyük bir bölümünün neden hemen hepsinin Güneydoğu Irak’ta, Umm Kasr’ın yakınlarında ABD’nin işgal kuvvetlerince işletilen Bucca Kampı’nda tutuklu bulunduğunu sormaya hakkımız vardır” sözlerini hatırlatıyor. Özdağ, Mortada’nın araştırmasından Bucca kampından “mezun” olan IŞİD liderleriyle ilgili bilgileri tek tek naklediyor.
Daha vahimi, yine Amerikan raporlarından IŞİD’in Esad güçleriyle savaştırılan “Özgür Suriye Ordusu” adlı şemsiye örgütün altında geliştirildiğini belgeliyor.
Türkiye’nin, silah yardımlarını Özgür Suriye Ordusu’na yaptığını AKP yöneticileri de itiraf etti.
* * *
Özdağ’a göre 2012’nin Mart ayında Amerikan kongresine sunulan raporda “Esad rejimine karşı çalışan El Kaide’yle ilişkili terörist hücrelerin ortaya çıkması ABD ve silahlı muhalefete maddi destek çağrısında bulunanlar için tehdit oluşturmaktadır” deniliyordu ama “tüm bu uyarılar kenara itilerek ya da göz önüne alınıp, göz göre göre” bu cihatçı gruplar destekleniyordu..
Yine “Sünni Müslümanları kazanma stratejisiyle perdelenen süreç esasında Alevi Esad ve Şii Maliki düşmanlığını körüklemenin planlı ve sistemli bir pratiği idi...”
Aynı programın Türkiye’de bizzat Tayyip Erdoğan tarafından, üstelik CHP Genel Başkanı’nın Aleviliği üzerinden de sürdürülmesi herkesin hatırındadır.