Haber: Salim Yavaşoğlu
ABD’nin 1918 tarihli Wilson planında sınırları çizilen 22 ülkeli yeni Orta Doğu haritasında Türkiye’nin güneyi boyunca uzanacak sözde “Kürdistan” için sıra en büyük engel Bayır Bucak Türkmenlerine geldi. Suriye Türkmen Kitlesi Genel Koordinatörü Samir Hafez, bombalanıp IŞİD’den temizlenen yerlere PYD’nin yerleştiğini, bölgedeki Arap ve Türkmenlerin göçe zorlandığını söyledi. Hafez, Kürtlerin önündeki en büyük engelin Bayır Bucak Türkmenleri olduğunu, burada da IŞİD’in kullanılacağını söyledi, “Bu bölge kanton ilan edilmeli” dedi.
Burası son kale
“Bir devlet kuruluyor kuzeyde, Bayır Bucak’a gelirlerse sahil kesimi var. Böylelikle Kürtler denize de açılacak, amaçları bu. PKK da bunun arkasında, hem Suriye hem de Türkiye için büyük tehlike” diyen Samir Hafez, şunları söyledi: “Bağımsız Kürt devleti için işaret verildi. Tel Abyad’ın yüzde 80’i Araplardan ve Türkmenlerden oluşmasına rağmen IŞİD’in boşalttığı yerlerde Kürt birlikleri kontrol sağlıyor. Kuzey Irak’tan 2 bin 700 aile, Tel Abyad’ın Kürtleştirilmesi için yerleştirildi. Hatta Türkiye’ye sığınan 20 bin Kürt asıllı mülteci de geri dönecek. IŞİD, Kürtlerin önünden çekilecek, onlar da bu oyunun içinde. Silahlandırmak şarttır, tek kalan kalemiz Bayır-Bucak. Bu son kaledir, korumamız lazım. Bayır-Bucak Türkmenlerinin sayısı 375 bin civarında. Orada kalanların birçoğu ormanda çadırlarda yaşıyor. Bayır-Bucak’ta göç olursa tamamen elimizden gidecek. Kürtlerden önce IŞİD, Bayır Bucak’a gelebilir. Bundan korkuyoruz. Kürtlerden önce IŞİD’e karşı hücuma başlayan Türkmenlerdir. Bunun için bölgede kanton ilan edilmeli. Bunun için Türkiye’nin desteği şart.” Samir Hafez, Tel Abyad’ın le geçirilmesiyle birlikte 28 Türkmen köyünün boşaltılıp buralara Kürtlerin yerleştirildiğini de belirtti.
ABD istemiyor
Tayyip Erdoğan, 27 Ocak’ta Somali dönüşü uçakta yaptığı açıklamada bölgeye dikkat çekmiş, Kuzey Suriye istemediklerini söylemişti. Suriye’deki hedeflerinin Esad rejimi olduğunu belirten Erdoğan, şöyle demişti: “Obama ile görüşmemde de söyledim: 3 şeyin hallolması gerekiyor. Bir, ‘uçuşa yasak bölge’. İki, ‘güvenli bölge’. Üç, ‘eğit-donat’. ABD eğit-donata geliyor, diğer ikisine yanaşmıyor. Şimdi hedefinde o yokmuş. Burada ne olur? Aynen Irak’ta meydana gelen olur. Biz yeni bir Irak olsun istemiyoruz. Nedir bu? Kuzey Irak... Şimdi de Kuzey Suriye doğsun! Bunu kabullenmemiz mümkün değil. Bu oluşumlar gelecekte büyük sıkıntılara yol açacaktır. Afrin, Kobani, Kamışlı, bu şeritte böyle bir düzenlemenin yapılması manidardır. ‘Niye Halep’e yönelmiyorsunuz?”
ABD ile planları ortak
PYD’nin silahlı kanadı YPG, ilerleyişini Türkmen ve Arapların çoğunlukta yaşadığı ve kendileri açısından stratejik öneme sahip bölgelere doğru sürdürüyor. PYD lideri Salih Müslüm ve YPG’nin Sözcüsü Redur Halil de, Kürtlerin hedeflerinin oluşturdukları kantonlar arasında kalan Tel Abyad, Azaz ve Carablus gibi Arap ve türkmenlerin çoğunlukta olduğu yerleşim yerlerini ele geçirmek olduğunu açıklamışlardı. YPG Sözcüsü Halil bu bölgeye ilişkin planları hakkında ise şu ifadeleri kullanmıştı: “Azaz ve Carablus’u da Rojava’nın parçası olarak görüyoruz. Çünkü oralar da Serikaniye, Kobani ve Afrin arasında yer alıyor. Gidiş gelişlerde zorluk yaşamaması için bunların hepsi YPG’nin planları arasındadır.” YPG bu amacını aylar önce ABD’li yetkililerle de paylaştı.YPG Sözcüsü Redur Halil, 19 Kasım 2014 günü BBC Türkçe Servisi’ne, tüm kantonlara askeri yardım için ABD ve IŞİD’e karşı oluşturulan koalisyon güçleri ile görüşmeler yaptıklarını açıkladı. ABD, YPG’yi kullanarak üç parçalı Kürt bölgeleri arasında kalan Arap ve Türkmenlerin de yaşadığı coğrafyada kontrolü sağlayarak Türkiye-Suriye sınır hattının neredeyse tamamını kapsayan alanda, Akdeniz’e uzanan bütüncül bir Kürt bölgesi oluşturuyor.