İnce ve kaba ilkesizlikler
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve CHP milletvekilleri tarafından aday gösterildin ve Cumhurbaşkanı seçilmek için çok büyük çaba gösterdin.
41 yıl sonra CHP'yi yüzde 30'un üzerine çıkarttın tebrikleri hak ettin.
Bravo Muharrem İnce...
Gel gelelim 24 Haziran sonrası tavrına.
Siyasette iddialı olman çok güzel, Kemal Bey'e karşı gösterdiğin tavır hiç güzel değil.
Kemal Bey'in eşli yemek davetine katılman güzel, oradaki sözlerini medyaya sızdırman hiç güzel değil.
Abi-kardeş ilişkisi içinde yenen eşli yemek siyasi bir faaliyet değildi ki özel sohbetinizin bir bölümünü açıkladın.
Kaldı ki Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı ziyaretinde konuştuklarını da miting alanlarında açıkladın.
Ama çok dikkat ettim, Selahattin Demirtaş'ı ziyaretinde konuştuklarını açıklamadın.
Ben O'na neler vaat ettiğini de çok merak ediyorum ki, belki Selahattin Bey belki sen açıklarsın da öğreniriz.
Demem o ki ilkeli ol, makam hırsın aklını geçmesin.
Ben de sana ağabey tavsiyelerinde bulunayım.
Ya da 49 yıldır siyaseti izleyen bir gazeteci olarak tavsiyelerde bulunayım.
Öncelikle Kemal Bey'i de CHP delegelerini de Kurultay'a zorlama.
2 kez yenildin, 3. kez yenilirsen yarattığın hava da, siyasi başarı da uçar gider.
"Danışmanlarım" diye övündüğün ekibini tenzih ederim ama 49 yıllık gazetecilik kariyerim sırasında iş insanlarının ve siyasilerin tavır ve uygulamalarını görerek oluşturduğum şu sözümü hiç ama hiç unutma:
Liderlerin en büyük zafiyeti, etraflarındaki yalaklar ile salaklardır.
Senin kadronun çok güçlü ve başarılı olduğu da 24 Haziran öncesi ortaya çıktı ama çıktığın televizyon programlarında genel başkanlık konusundaki sözlerini unuttun mu?
İkinci olarak şunu söyleyeyim siyasette atacağın her adımı bir kere değil, iki kere değil, defalarca düşünecek, tartacak, yakın kadron ile istişare edecek ve öyle atacaksın.
Anlık kararlar ve hırs siyasetçilere çok hata yaptırır.
2 kez genel başkanlık görevine talip oldun ve yenildin.
Bu kez de delegeleri tahrik ederek Kurultay istiyorsun.
4 Şubat 2018'de yani sadece 4 ay önce Kurultay'da Kılıçdaroğlu karşısında 790'a karşı 447 oyla YANİ 280 fark ile kaybettiğini ne çabuk unuttun?
"Şeyhi müritleri uçurur" ya da "Ağır ol da molla desinler" diye bazı atasözleri vardır.
Son olarak demem o ki Muharrem Bey, Cumhurbaşkanı seçilemedin.
15 milyonu aşan oy ile dikkatleri üzerine çok güzel çektin ama 2. tura dahi kalamadan sen yenildin, Erdoğan kazandı.
Ve tuttun Millet İttifakı'nın cumhurbaşkanı adaylarının aldığı oyların azlığı yüzünden kaybettiğini açıkladın ve hatta Ekmeleddin'den daha çok oy topladığını ifade ettin.
Yahu Muharrem Bey kaybeden, kaybettiğine mi bakmalı yoksa "Ben daha güzel kaybettim" diye mi övünmeli?
Kaybetmenin güzelliği olur mu?
Ve bugünden diyorsun ki, erken ya da 2023'de yapılacak cumhurbaşkanlığı seçiminde "adayım" diyorsun ki peşinen söyleyeyim çok yanlış yapıyorsun.
Kemal Bey'in karşısında 2 kez yenildiğin gibi Recep Tayyip Erdoğan'ın karşısında da 2 kez yenilmek mi istiyorsun?
Şubat kurultayında, "... CHP'nin cumhurbaşkanı adayını 1 milyon 200 bin üye seçecek" dedin.
Bugün ise "ben adayım" diyor ve CHP'li üyelerin kararlarını dahi beklemiyorsun.
Şubat kurultayında, "... İki seçimde partiyi birinci parti yapamayan genel başkan istifa etsin" dedin.
Madem 2 kez kayıp bu denli önemlidir.
Ben de derim ki, 2 defa genel başkan adayı olup kazanamayan da CHP kurultayında bir daha aday olmasın.
Hadi bu bir yana, "olağanüstü kurultay çağrısı yapmayacağım" dedikten saatler sonra, "Ben imza toplamayacağım ama hayır derse, örgüt kendisi çözecektir bu işi" diye açıklama yapman ne iş?
İşte bu yaptığın ilkesiz ince siyaset 24 Haziran'da yarattığın olumlu imajı yok ediyor haberin olsun Muharrem Bey.
Millet İttifakı'nın kurulması ve dağılması...
İlkeli kuruldu, ilkesiz dağıldı,
Liderlerin buluşması ile halka umut vererek kuruldu, liderler bir araya gelmeden halkı kızdırarak dağıldı.
"Türk gibi başla, Alman gibi uygula, İngiliz gibi bitir" diye bir deyim vardır.
Millet İttifakı ise Türk gibi başladı, Türk gibi bitti.
Siyaset Türkiye'de budur, ister yeni ister eski parti olun hiç fark etmez.
Bu dağılış yöntemi halkın umutları ile açıkça alay etmektir.
Meclis'te Cumhur İttifakı'na karşı teslim olmaktır.
"Birlikten kuvvet doğar" sözünü unutmaktır.