İkiz Yasaları PKK mı çıkardı?
2014 yerel seçimlerinden hemen sonra PKK’nın siyasi kanadı olan BDP’nin Diyarbakır Belediye Başkanı Gültan Kışanak, bölge petrolünden pay istedi, ardından aynı partinin Yerel Yönetimlerden Sorumlu Eşbaşkan Yardımcısı Muş Milletvekili Demir Çelik, bölgede başta petrol ve enerji olmak üzere yer altı ve yer üstü zenginlik kaynaklarından belediyeler için yüzde 20 oranında pay istediklerini söyledi.
Bu girişimlerle birlikte Kuzey Irak’taki dostları, Abdullah Öcalan’ı Nobel Barış Ödülü’ne aday gösterdi. Barzani, “Abdullah Öcalan serbest kalacak” dedi. KCK’den tahliye edilen 48 kişi de ortak açıklama yaparak, “Öcalan serbest bırakılmadan demokratikleşmeden ve barıştan bahsedilemez” dedi.
Türkiye’yi bir federasyona dönüştürmenin bir diğer ayağı olan yargının bölgeselleştirilmesi konusunda da Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, “2014 yılı Türkiye’de İstinaf Mahkemeleri’nin hayata geçtiği yıl olacaktır. İstinafın fiilen uygulanmasıyla Yargıtay’daki dosyaların daha hızlı karara bağlanması sağlanacaktır. İstanbul Tahkim Merkezi Kanun Tasarısı TBMM’ye sunuldu, süratle yasalaşmasını sağlayacağız” diye bilgi verdi!
***
Aslında bugünlerin temelleri, İkiz Yasalar’ın kabulü ile atılmıştır.
4 Haziran 2003 günü, egemen sermaye, tam sayfa gazete ilanları vererek “korkuların boş olduğu” gerekçesiyle AB’ye teslimiyet isterken, Türkiye’yi paramparça edecek İkiz Yasalar TBMM’de kabul edilmişti.
“Bütün halklar kendi kaderini tayin hakkına sahiptir” diye başlayan sözleşmeleri, 4 Haziran günü, Sadık Yakut’un başkanlığında toplanan Meclis’te AKP adına konuşan Ankara Milletvekili Nur Doğan Topaloğlu savunmuş ve “Sözleşmenin ikinci maddesi, o ülkenin ekonomik durumunu da güvence altına almış bulunmaktadır; bu bakımdan da sakınca olmadığı anlaşılmıştır” diye gerçek dışı bir iddia öne sürmüştü!
CHP adına konuşan İstanbul Milletvekili Şükrü Elekdağ, sözleşmeleri övdükten sonra “Biz de sözleşmelerin ekli beyan ve çekincelerle onaylanmasını uygun buluyoruz” demiş ve tasarı iki partinin oylarıyla geçmişti.
Şükrü Elekdağ da sözleşmeye 191 Birleşmiş Milletler üyesinden 148’inin katılmış olduğunu, hâlâ sözleşmeyi onaylamamış olanların ise haritada bulunmasında bile zorluk çekilen küçük ülkeler olduğunu iddia etmişti. Oysa ABD, sözleşmeyi imzaladığı halde onaylamamıştı!
İkiz Yasalar, her türden etnik topluluklara, mezheplere, farklı toplumsal kökenlere, tarikatlara, cemaatlere ve yerel gruplara kendi statülerini özgürce tayin hakkı veriyor.
Siyasi Haklar Sözleşmesi’nin birinci, Ekonomik Haklar Sözleşmesi’nin ikinci maddesinde “Tüm halklar, karşılıklı yarar ilkesine dayalı uluslararası ekonomik iş birliği ve uluslararası hukuktan doğan herhangi bir yükümlülüğü zedelemeksizin kendi doğal zenginlik ve kaynaklarını, kendi amaçları için özgürce kullanabilir. Bir halk, hiçbir durumda kendi geçim kaynaklarından yoksun bırakılamaz” hükmü var!
***
Konu İstanbul’da yapılan Yoksulluğun Azaltılması Konferansı sırasında Tayyip Erdoğan’a soruldu. Ben de oradaydım... Ulusal Kanal muhabiri Aytunç Erkin, BM ikiz sözleşmelerinin, her halka kendi kaderini tayin hakkı verdiğini, bu konudaki görüşlerinin ne olduğunu soracaktı ki Başbakan, “halklar değil, devlet” diye karşılık verdi! Muhabir, sözleşmelerin birinci maddelerini aynen okuyunca, Erdoğan, “Olur mu öyle şey, burada sadece Türkiye Cumhuriyeti devleti vardır” dedi!
Erdoğan’ın bu ifadelerinden ya ikiz sözleşmeleri bilmediği ya da bildiği halde kamuoyundan bildiklerini sakladığı anlaşılıyordu.
PKK, şimdi o yasaların gereğini yapıyor!