İki bayram farkı
Gazeteciler, yazarlar sık sık kendileriyle hesaplaşmalı. Nerede hata yaptığını, niçin iyimser olduklarının muhasebesini yapmalı. Çok değil bir bayram önce umut dolu şu satırları paylaşmışım;
"Bu satırların yazarını tanıyanlar, yıllardır yazdıklarını takip edenler "Bayram Yazıları"nın hüzünlü, elemli ve umutsuz olduğunu bilir. Tekrara düştüğümü bile bile her yıl "Bayram gelmiş neyime/Kan damlar yüreğime" türküsünü hatırlatırım. 1991'den bu yana bayram benim için babasızlık, 2004'ten bu yana ağabeysizlik ve 2016'dan beri de anasızlık demektir. Öksüzlük, yetimlik ve acılar... Ancak yıllar sonra bu bayram heyecanlıyım. Bu bayram, ülkem adına umutlandırıyor beni. Meydanlardaki hareketlilik, mitinglerdeki uyanış, Türkiye'mizin yeni lider yüzleri Meral Akşener ve Muharrem İnce umuduma umut katıyor. 16 yıldır canım memleketimin başına kara bulut gibi çöken AKP iktidarından kurtuluşun bayramına hazırlanıyorum. Bugün bayram.. Bayram sabahı çayımı yudumlarken "Bayram Sofrası"nın 25 Haziran sabahı kurulacağından şüphem yok. O sofrada barış, kardeşlik, adalet ve huzur olacak. Bu yaştan sonra daha ne isteyebilirim ki...
***
Değerli okuyucularımız; Cumhuriyet tarihinin en karanlık günlerini yaşıyoruz. Siyaset geçmişimizde bu denli çirkinlikler yaşanmadı. Böylesine haksız rekabete tanık olmadık. Hiç bu kadar kirlenmemişti siyaset. Yalanın, dolanın, iftiranın, hakaretin had safhaya ulaşması toplumun tüm kesimlerini üzüyor. Kara propaganda, yönlendirme, karartma ve sansürün tavan yaptığı günümüzde her gün masa başında bir takım anketler yayınlanıyor.
Ne yazık ki paranın satın alamadığı kişi sayısı azalıyor. Her şeyin bir fiyatı var. Bastırıyorsun parayı dün kara dediğine öbür gün ak diyor bazı firmalar. Her gün, her saat farklı rakamlarla vatandaşımızın kafası karıştırılmaya çalışılıyor. Oy tercihlerinde halen kararsız oranı ciddi gözüküyor. Devlet erkini elinde bulunduran ve ülkeyi neredeyse 2 yıldır OHAL ile yöneten AKP'ye kararsız oyları bilimsel olarak dağıtılamaz. AKP'yi tercih eden zaten açıkça söylüyor. Gelin bu bayram gerçek anketi evlerimizde, misafirliğe gittiğimiz dost meclislerinde, bayram sofralarında birlikte yapalım. Bayram sofraları dostlukları pekiştirir. Yalan ve riya sızamaz o sofraya. Kimin samimi, kimin politik olduğuna dair kanaatlerimiz anketin sağlamasını yapacaktır. Şeker tadındaki sohbetlerde sorun dostlarınıza "Tamam mı?" diye. "Bu defa gidiyorlar" cevabı diğerlerinden fazla çıkacaktır. Ve sonuçları mümkün olduğu kadar çok kişi ile paylaşın.
Türkiye'miz hep acı tecrübeler yaşayarak 2 yanlışın 1 doğru olmadığını kavrıyor. RTE karşısında Ekmeleddin İhsanoğlu olduğunda bugünkü heyecanının yüzde biri bile yoktu. Tek kale oynadı AKP. Abdullah Gül tezgahını Meral Akşener bozdu. Aksi halde yine tek kale maça mahkûm olacaktık. CHP seçmeni yıllardır aradığı taze kanı buldu. Muharrem İnce neredeyse CHP'yi aşıyor. Bayram sofrasına, Türklerin Anadolu coğrafyasındaki ilk yerleşim yeri olan Ahlat'ta oturan Meral Akşener'e uygulanan karartmaya rağmen "Tülbent Devrimi" adeta "dip dalgasına" dönüştü.
***
Kaybetme korkusu ile hırçınlaşanlar nifak tohumu saçma peşinde. Neymiş efendim "Akşener'in oyları İnce'ye gitmezmiş" ya da "CHP ve İnce'nin oyları Akşener'e verilmezmiş". Mış miş da fış fış..
Türkiye uçuruma sürüklenirken sağın, solun hükmü olamaz. Soğuk Savaş dönemi çoktan sona erdi. "Söz konusu vatan ise gerisi teferruattır" diyenler örümcek ağına asla düşmez. Gerek Sayın Akşener gerekse Sayın İnce, ikinci turda beraber olacaklarını ilan ettiler. Lüzumsuz tartışmalara girmenin anlamı yoktur. 24 Haziran seçimlerinin sonu şimdiden belli. AKP kaybedecek. Millet kazanacak. Milleti bir araya getiren unsurların bilincindeki vatandaşlarımız bugün bayram sofrasına o inançla otursun.
Bayramlar yine bayram olacak..
Başta Yeniçağ okuyucuları olmak üzere Türkiye'mizin bayramını kutluyorum."
Yarın nerelerde, niçin yanıldığımızın cevaplarını yazmaya çalışacağım.