İdlib'e saldırı kime saldırı?
Herkes biliyor ki, Türkiye'de karar mercii tek... Bir kişinin iki dudağı arasından çıkan söz tartışılmaz. Örneği de görüldü.
Papaz Brunson, tutuklanacağına sınır dışı edilmeliydi. Gizli şahitlerin anlattıklarının hepsi bu tip insanların her zamanki faaliyetleri. Polis de biliyordur, MİT de... Olağanüstü şartlardayız; pire deve yapılıyor, öküz altında buzağı aranıyor. Belki adamı takas edebiliriz, diye düşünülüyor. "Takas" basit hesap. Senin istediğinle ABD'nin istediği bir mi? Senin istediğin ABD'nin elinde büyük bir koz; Brunson'la ölçülür mü!
Tek merci karar verdiğine ve kararı da tartışılmayacağını göre, Brunson'ı, iki satır yazı yazıp bırakalım. Yeni rejimde/sistemde bu iki satırlık yazı kanuna da uygun. İtiraz edene kapı gibi kanunu gösteririz.
Bunu şunun için yazıyorum. İdlib, bizi köşeye sıkıştıracak. Çok insan göç dalgasından bahsediyor ama asıl tehlike başka. İdlib yol üzeri temizlik. Rusya buradan sonra Afrin'e, Carablus'a, El-Bâb'a saldıracak.
Bizim kurtardığımız bölgelere saldırmak demek Türkiye'ye saldırmak demektir.
Aha buraya yazıyorum... Bu saldırılar hükûmet edenleri bile götürür! Çıkmazdayız!
Efelenmenin sırası değil; taktik değiştirmeliyiz. ABD uzak bir ülke. Rusya ise yanı başımızda. Rusya'nın sıcak denizlere en yakın ineceği topraklar bizim topraklar ve ezelî emelidir. Donetsk benim dedi, Kırım benim dedi, Ukrayna'nın elinden çekti aldı. Gerçi eskiye gitsek Ukrayna (Deşt-i Kıpçak) toprakları bizim ya... Hele Kırım, bir kolumuzdu.
(Ara not: Deşt-i Kıpçak, Farsça "Kıpçak Çölü" veya "Kıpçak Bozkırı" anlamına gelir. Kıpçaklar-Kumanlar bir Türk boyudur. Kırım'ı da içine alarak Özi (Dinyeper) Nehri'nden İdil Nehri'nin doğusuna kadar uzanan topraklar İslâm kaynaklarında bu adla anılır. Rusya'nın bir kısmı da dâhildir. Deşt-i Kıpçak'ta öbek öbek Türkler yaşıyor. Gittim, buldum ve konuştum. Hikâye uzun.)
Geçelim bunları. Yakın tehlikeye bakalım.
Putin'in, Reis'e "Hadi yemek ısmarla." şirinliği göstermesine bakmayın, Suriye'de Türkmenleri bombalarken Türkiye sahasına giren Rus uçağı düşürülünce nasıl hırladığını gördük. İdlib için en son Tahran'da toplanıldı. Putin, Reis'in "ateşkes" ısrarını hiç kaale almadı. İlla saldıracak. Adam sadece öldürmeyi düşünüyor. Çeçenlerin neredeyse üçte birini yok ederek Grozni'ye girmedi mi? Suriye'de de, şehirleri yerle bir ediyor, "Zafer kazandım." diyor. (Suriye'yi elde tutmak, yıktığı Grozni'yi imar ederek gönül kazanmaya benzemez! Uzun vadede Rusya kaybedecektir!)
Neden ABD'yi öne çıkardım?
Wall Street Journal'da "Recep Tayyip Erdoğan" imzasıyla "Dünya Esad'ı durdurmalı" başlıklı makale çıktı. (Reis bir Rus gazetesinde benzer bir makale yayınlatsın bakalım. Yüzbinlerce dolar dökse yayınlatabilecek mi! ABD-Rusya arasında anlamlı bir fark.)
Reis, bu makalede "İdlib, köprüden önceki son çıkıştır. Eğer Avrupa ve ABD dâhil uluslararası toplum bugün gerekli adımları atmazsa, bunun bedelini yalnızca Suriyeli masumlar değil bütün dünya ödeyecektir." diyor.
Bütün dünya değil; asıl Türkiye ödeyecektir. Bir şeyler yapmalı, Brunson'dan başlamalı belki. Hakikaten köprüden öncesi son çıkıştayız.
İdlib'e saldırı bize saldırıdır.