İçerideki gerilim ne olacak
MERKEL üzerinden Almanya ve Trump üzerinden Amerika Birleşik Devletleri ya da Yunanistan ve Ermenistan ile aramızın açılmasını, Güneyde de Esat üzerinden Suriye ile düşman durumuna gelmemizi, önemsenecek gelişmeler saymayalım...
Devletler arasında bu tür gerginlikler yaşanabilir...
Hatta, uyarımızı dinlemeyip babalanmaya kalkan kürdistan kümesinin horozu Barzani'yi ise hiç umursamamak lâzım..
Büyük ve güçlü devlet, ihtilaflı gelişmelerden tasalanmayan ve ürkmeyen devlettir!
* * *
Böylesi gelişmelerin nasıl olsa üstesinden geliriz...
Tarih, nice devletlere haddini bildirdiğimizi yazar....
Barzani gibi çapulculara dersini verdiğimiz de tarihin sayfalarında yazılıdır...
* * *
Benim önemsediğim, iç politikada yaşanan ve giderek tırmandırılan gerilim; ne AKP Genel Başkanı Erdoğan, ne CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu gerilimi ortadan kaldıracak adımlar atıyor. Dilleri, sürekli birbirlerine uzanıyor. Kullandıkları ağır ifadeler, siyasal edep dışı olarak da dikkat çekiyor...
Gerginliği tırmandıran hangi taraf, kim?
Çıkın sokağa bunu sorun; on yurttaşın 7'si AKP Genel Başkanı Erdoğan'ı işaret edecektir. Siyasal tercihini bilmeden yokladığım etrafımdaki on kişiden bu sonucu aldım. Görüş beyan edenlerin 6'sı esnaf, biri öğretmen, ikisi emekli işçi, biri de özel güvenlikçi... Bu oran genellendiğinde de sonuç, bu mini nabız yoklamasının oranlarında çıkabilir.
Gerginliği başlatan değilse de tırmandıran CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu. Halk kabadayılığı ve sert konuşan siyasetçileri sever saçmalığını beylerin kafalarına sokanlar, tarafların siyasal edebi ortadan kaldıran ve hakaret içeren söylemlerden ve sataşmalardan uzak durmalarına izin vermiyor...
* * *
-Anakronik ana muhalefet partisi...
-Ülkenin dışında da Kılıçdaroğulları'nın adeti çok fazla...
-Sen ne cahil bir adamsın, böyle mantık olur mu
-Bize ne, diyemeyiz. Biz Kılıçdaroğlu zihniyeti taşımıyoruz, bunu böyle bilelim.
-Gafil, cahil olan bu insanlarla konuşacak bir şeyimiz yok.
-Benim söyleyeceklerimi anlayacak kıratta değilsin...
-Önce düşünmeyi ve istişare etmeyi öğren...
-Sen kimsin yahu, sen kimsin...
-Profesör olsa ne yazar...
-Sen önce haddini bil...
-Belediye başkanlarını koltuklarından kaldırmak kabul edilemez. Bu diktatörlükten bir uygulama...
Kaba ve ağızlara yakışmaz daha başka söylemler de, gördüğünüz ve duyduğunuz gibi siyaset sahnesinde uçuşuyor değerli okurlar; bunlar bir kısmı...
Bu tür beyanlar, karalamalar ve siyasal edep dışı ifadeler sürdükçe iç siyasal hayatımızdaki gerilim, yerini yumuşamaya bırakmaz, ülkeye yarar getirecek işlerde el ele olmamızı da engeller...
Milletimizin talihsizliği başımızdaki iktidar ve ana muhalefet... Oy kullanırken yanılan yurttaşlarımız seçimde ülkeyi kurtaracak adımları atmak zorundadır. Bu siyasal atmosferin sürmesi sandıkla engellenmeli ki güçlü Türkiye meydana çıksın!
AĞIZLARDAKİ ARAPÇA
MEN dakka dukka, Arapça bir atasözü; kim kapı çalarsa kapısı çalınır...
Kapı alınır götürülür anlamında değil, yani hırsızlığı ifade etmiyor...
"Halkımız bu atasözünün anlamını tam bilmiyor" diyorlar, belki ben de onlardan biriyim; din kültürü almış olanlar, yani Arapça bilenler bu cümleyle neyin ifade edildiğini hepimizden iyi bilir...
Onlardan biri, anlamını açıklasa iyi olmaz mı!
Erdoğan'ın dediği gibi "Dak" bir kapının, "Duk"öteki kapının çıkardığı ses mi...
YAKIŞIKSIZ MİRAS KAVGASI
ÜÇ kardeş miras yüzünden küs... Abla, diğere iki kardeşin, babalarından kalan servetten payına düşen 50 milyon lirayı kaçırdığını iddia ederek mahkemeye başvurdu...
Miras eşit olarak üçe bölünecekti. Diğer iki kardeş 50'şer milyonlarını aldılar ama ablalarına hakkı olanı vermediler...
Bakalım yargı bu işe ne diyecek...
Biliyorum, merak ediyor, kim bu üç kişi diye soruyorsunuz; merhum Necmettin Erbakan'ın iki kızıyla oğlu...
Uzlaşırlar inşallah...
* * *
Rahmetli, siyaset yoluyla bu kadar serveti nasıl yapmış, onu da Allah bilir!