Hukuk asıl şimdi
Hâkimi, savcısı değiştirildikten sonra operasyona başlatılıyor. Hapis garantili operasyon!
Önümüze tarihî bir fırsat çıkıyor: Kim olursak olalım, kim peşin hükümle mahkûm ediliyorsa hukuk savaşı verelim.
Kendilerinden olmayanları, ayaklarına basanları, tırnaklarına dokunanları “Ergenekon” diye, “Balyoz” diye, “Askerî Casusluk” diye ve daha başka adlarla operasyon yapanlara, delil icat edenlere, yüzde 99,9’u suçsuz nice insanı 3 yıl 5 yıl sorgusuz sualsiz zindanlara tıkanlara, kafadan ceza verenlere inat ülkede hukuku işletmek için seferber olalım.
Görünen o ki; “Oh olsun, etme bulma dünyası, birbirlerine düştüler, yesinler birbirlerini...” denmiyor.
Bu bir hukuk imtihanıdır ve hepimiz bu imtihana dâhiliz. Kimin sınıfını geçtiğini, kimin sınıfta kaldığını herkes görecektir.
Bu imtihanı CHP de, MHP de, Barolar Birliği de hakkıyla veriyorlar.
Ve şimdi, “Ergenekon”, “Balyoz” türü davalarda rol oynadığı bilinen polisler sahurda toplandılar.
Operasyonu hazırlayanlar hepsinin kesinkes suçluluğuna o kadar emindiler ki, nasıl olsa içeri tıkılacaklar diye ellerini kelepçelediler. Sonra “Uzun adam ömrün uzun olsun.” diyerek Başbakan Recep T. Erdoğan’a övgü düzen bir hâkimin ellerine teslim edildiler.
17 Aralık Operasyonda bütün deliller ortada iken, tutuklanan herkesi bir-iki ay sonra salıveren hâkim, “hırızlar”ı yakalayan polisler hakkında karar veriyor.
Kim inanır hakkın yerini bulacağına!
100’ü aşkın polisi nezarete attılar, 31’ini tutuklandı. Sorgusu bile yapılmayan 17 polis bu kadar zaman nezarette kaldıktan sonra dosya üzerinden serbest bırakıldı.
Burada polislerden kimlerin kaç yıl ceza alabileceklerini bile yazabilirim. Üç aşağı beş yukarı tutacaktır. Çünkü, 17 Aralık’ın, 25 Aralık’ın suç olmaktan çıkarılabilmesi için bu polislerin ceza almaları gerekir! Ve bir daha kimse “hırsız”a dokunamayacaktır. İsteyen istediği gibi “havuz” kuracak, isteyen istediği gibi nüfuz ticareti yapacak, isteyen istediği gibi inşaat şirketçikleriyle ihalelere girecek, isteyen istediği gibi gemicikleriyle İsrail’e bile mal taşıyacak, isteyen istediği gibi evindeki paraları sıfırlama ihtiyacı duymayacak, isteyen istediği gibi odalarını tıka basa “haram” parayla dolduracak.
Hatta ve hatta parti fakihi, sözüm ona ilim adamı ilâhiyatçılardan fetva almaya bile lüzum kalmayacak; bizatihi tavırları birer fetva örneği teşkil edecek!
Diktatör özentisine karşı bir hukuk mücadelesi veriliyor. Bu mücadelede, farklı fikirde olsanız, geçmişte şimdi suçlananların haksızlığına uğrasanız dahi, mutlaka hukukun yanında olmalısınız.
CHP’li İnsan Hakları Komisyonu üyesi Mahmut Tanal’ı kutluyorum, Barolar Birliği Başkanı Prof. Dr. Metin Feyzioğlu’nu kutluyorum, İstanbul Barosu Başkanı Prof. Dr. Ümit Kabasakal’ı kutluyorum. Fikir farkını gözetmeden hak teslimi için büyük mücadele veriyorlar.
Polislerin gerçekten casuslukları, hukuksuz dinlemeleri, komplo kurmaları ispat edilebiliyorsa kesinlikle cezalarını çekmelidirler. Ama intikam için muhâkeme edemezsiniz!